bugün

çarşıya 3km uzaklıkta okuldan kaçınca yemek yemezsen kilo verebileceğin paşaköyün gururu olarak adlandırılan içerisinde "bu okulda dersler ikiye ayrılır: matematik ve diğerleri" diyen matematik hocalarının bulunduğu ve mezun olmama uzun mu uzun 2 senelik bir ömür bulunan okul. disturbed'in diliyle: burning now i bring you hell.
''bolu fen lisesi, gelin tıpa sokalım'' diye bir esprisi olan, girdikten sonra kolay kolay ayrılamayacağınız güzel okul, okulum. içerisinde gerçekten iyi arkadaşlıklar, sağlam öğrenciler, köklü öğretmenler(dinazor dediğimiz türden) barındırır.
"en güzel günlerimi burada geçirmiştim." demek isteyip de diyemediğim yer. öğrencisi de öğretmeni farklıdır. 4 sene boyunca (bkz: liseli ergen) değil (bkz: fen liseli ergen) oldum. Bu liseye gelmek için sadece sınav puan yetmiyor, sağlam bir psikoloji de gerekiyor.
beni mezun etmeyi başarabilmiş harika bir eğitim yuvasıdır.
öğrencisiyle, öğretmeniyle, yöneticisiyle, hademesiyle bütün psikopatları içinde barındıran, örümcek kafalıların rahatça at koşturduğu lisecik. adamı dersten, okuldan, öğrencilikten soğutur. hocaların tavrı özgüvenini eksilere indirir. hele ki bir yobaz zihniyetleri vardır ki değmeyin keyfine. yani demem o ki; gitmeyin, göndermeyin.
fen lisesi ya söylemek bile havalı.
- nerde okuyorsun ?
- bilmem ne fen lisesinde son sınıfım.
nadide eğitim kurumlarından biridir. her kurum kendine has ve özeldir ki beni 9 yıl önce mezun etmiş bir lisedir. gerçi bıraktığım izler yavaş yavaş siliniyormuş, adımın geçtiği efsaneler unutuluyormuş ama bu pandemi biter de ansızın bir gece baskına gider ve kendimi hatırlatırım.