bugün

Keane'in perfect symmetry adlı albümden başka bir güzel şarkı daha. tim rice oxley'nin albüm için kısa sürede yazdığı muhteşem şarkılardan birisi. Fransızca kısmı gerçekte Tom Chaplin'in söyleyip söylemediği resmi sitelerinde hayranları tarafından çokca tartışılmıştır:

I wish that I could be
In the cellars of the sea
(denizin mahzenlerinde olabilmeyi istiyorum)
And disappear in them
Never to be seen again
(ve bir daha görülmemek üzere içlerinde kaybolmayı)

Leave this life
(terket bu hayatı)
It's unrelenting appetite
For feeding off the weak
Who never had their turn to speak
( konuşmaya fırsatı olmamış zayıfları kullanmak için acımasız bir iştahı var)

The sky will be my shroud
( gökyüzü sığınağım olacak)
A monument of cloud
(bir bulut abidesi)

If we could turn back
(eğer dönebilirsek)
You can paper over the crack
(zorlukları saklayabilirsin)

But it will return now
( fakat o şimdi dönecek)
And your heart will burn black
(ve senin kalbin cayır cayır yanacak)

Give me your hand
(elini ver bana)
Cut the skin, let me in
(derini kes, içine girmeme izin ver)
The molecules of us
Bleeding into one again
(parçacıklarımız tekrar birbirine karışacak)

The sky will be my shroud
(gökyüzü sığınağım olacak)
A cenotaph of cloud
(buluttan bir abide)

If we could turn back
(geriye dönebilirsek)
You can paper over the crack
(güçlükleri saklayabilirsin)
But it will return now
(fakat o şimdi dönecek)
And your heart will burn black
(ve senin kalbin cayır cayır yanacak.)
Forgotten my way home
(eve gidiş yolumu unuttum)
Forgotten everything that I know
(bildiğim her şeyi unuttum)
Every day a false start
(her gün sahte bir başlangıç)
And it burns my heart
(ve bu da kalbimi yakıyor)

I know everything you said was right and I suppose
(tahmin ediyorum ve biliyorum ki söylediğin her şey doğruydu)
Everything is here forever till it goes
(gidene kadar her şey sonsuza dek burada)
You gave it all away, kept nothing for yourself
Just a picture on the shelf

Je souhaiterai m'immerger dans les profondeurs des mers
Y disparaître pour ne plus jamais être vu
(I wish that I could be/
In the cellars of the sea/
And disappear in them/
Never to be seen again.)

Burning up
(Yok oluyorum)
Now I'm racing down a road I don't recognise
(tanıyamadığım bir yolu takip ediyorum şimdi)
I realise I've forgotten my way home
(Eve dönüş yolunu unuttuğumu fark ediyorum)
Forgotten everything that I know
(bildiğim her şeyi unuttum)
Every day a false start
(her gün yeni bir başlangıç)
And it burns my heart
(ve kalbimi yakıyor).

Turn back.
(geri dön.)