bugün
- manyak olmaya karar verdim12
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç14
- yetkili yapsanız da yeter9
- memati192322
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası14
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı12
- arap milliyetçiliği21
- siradansiradisibiri12
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- özge özacar'ın memeleri8
- gideon reid morgan jj37
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler17
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak8
- bamya seven insan19
- travesti ile evlenmenin avantajları10
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım14
- anın görüntüsü13
- jose mourinho39
- magnum un 2 tl olduğu yıllar16
- artık kadınlardan uzak duruyorum11
- hiç kavga oluyormu sözlükte8
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi15
- aydinoglu bombala25
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
- kel kadın olmaması9
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması36
- true'ya vurmak isteyen sözlük erkekleri tam liste8
- dinsiz kitapsız kafir ve küresel ıkınma ilişkisi8
- dolar neden düşmüyor avradnı sikiyim8
- insanlara nasıl faydalı olurum8
- 12 haziran 2024 istanbul sıcağı13
- eşcinsel bir erkeğe küresel'in fotosunu göstermek16
- neden fenerbahçeliyim8
- yeşil pasaportlu koca arayan hanım abla16
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz16
- erkeklerin çoğunun yalnız olması13
- hakemlerle şampiyon olmak12
- sözlük erkeklerinin fotoları başlığına bakan erkek8
- yazarlardan akıl almak18
- kuresele yavsayan gotler tam liste24
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması15
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz9
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi10
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri9
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey11
- allah'ı seven insan8
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek12
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak8
yıllar öncesiydi... tam 14 yıl önce!
bir cafede karşı masada saçları yüzüne dökülmüş, parlak gözlerle bakan bir yakışıklı zamanı durdurdu. yanımda kim var, saat kaç, hayatın neresindeyim; her şey önemini yitirdi. sadece o vardı, bir de aşık olduğunu bile farkedemeyecek şaşkınlıktaki ben...
mucizevi üç ay çaldık hayattan. aşkı tam anlamıyla, hakkını vererek, delirerek yaşadık! her saniyesiyle, dolu dolu, tutkulu ve hayran.
sonra hayat durun bakalım sorumluluklarınız var, geleceğinden emin olmasanız da şu anki hayatınızı çalacak bir gelecek var dedi...
koptuk...
nice zamanlar, nice anılar, nice insanlar geçti. biz bizden geçtik.
sonra dün bir cafede baktım o yüze. artık dökülen saçları yoktu yüzüne. ama oydu işte. hiç değişmemişti. 18 yaşındaki haliyleydi ama otuz ikisindeydi.
işin en garibi gözlerindeki parlaklık değişmemişti. aynı bakıyordu bana. kaçırdım gözlerimi. kaçırmak zorunda kaldım gözlerimi. çünkü eğer gözlerimiz kilitlenseydi bir günahlar silsilesine kapılacak, acıyacaktık.
sohbetimizi, zaman zaman müstehzi gülümseyişler, zaman zaman şen kahkahalar, zaman zaman şaşkınca ifadeler, zaman zamansa buram buram pişmanlık kokan cümleler süsledi.
insana dair ne duygular varsa, hepsini serptik bir kaç saate.
veda vakti geldi sonra.
görüşürüz dedik. adettendi böyle demek...
belki görüşecektik yine, ama hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı.
ne onun dökülen saçları vardı yüzünde, ne de nirvana tişörtü vardı benim üzerimde. yıl, on dört yıl öncesi de değildi zaten.
biz de biz değildik.
yıllar bize yeni paradigmalar, yeni anılar, yeni insanlar, yeni düzinelerce deneyim yüklemişti.
yüklenmiştik işte. artık daha ağırdık. harekete geçmek eskisi gibi kolay değildi.
elimizi uzatsak erişecektik birbirimize... ama elimiz artık gidemezdi öylece...
kalplerimize birer kaos hediye ettik ve veda ettik.
tek şey vardı aynı olan. hiç kimse bizde, bizim gibi olmamıştı... bu, biz değişsek de, binlerce yıl kalplerimizden geçse de, değişmeyen tek şeydi.
o aşktı.
soru işaretlerini gözlerimize, keşkeleri sırtımıza, eğerleri gönlümüze ektik
ve gittik...
bir cafede karşı masada saçları yüzüne dökülmüş, parlak gözlerle bakan bir yakışıklı zamanı durdurdu. yanımda kim var, saat kaç, hayatın neresindeyim; her şey önemini yitirdi. sadece o vardı, bir de aşık olduğunu bile farkedemeyecek şaşkınlıktaki ben...
mucizevi üç ay çaldık hayattan. aşkı tam anlamıyla, hakkını vererek, delirerek yaşadık! her saniyesiyle, dolu dolu, tutkulu ve hayran.
sonra hayat durun bakalım sorumluluklarınız var, geleceğinden emin olmasanız da şu anki hayatınızı çalacak bir gelecek var dedi...
koptuk...
nice zamanlar, nice anılar, nice insanlar geçti. biz bizden geçtik.
sonra dün bir cafede baktım o yüze. artık dökülen saçları yoktu yüzüne. ama oydu işte. hiç değişmemişti. 18 yaşındaki haliyleydi ama otuz ikisindeydi.
işin en garibi gözlerindeki parlaklık değişmemişti. aynı bakıyordu bana. kaçırdım gözlerimi. kaçırmak zorunda kaldım gözlerimi. çünkü eğer gözlerimiz kilitlenseydi bir günahlar silsilesine kapılacak, acıyacaktık.
sohbetimizi, zaman zaman müstehzi gülümseyişler, zaman zaman şen kahkahalar, zaman zaman şaşkınca ifadeler, zaman zamansa buram buram pişmanlık kokan cümleler süsledi.
insana dair ne duygular varsa, hepsini serptik bir kaç saate.
veda vakti geldi sonra.
görüşürüz dedik. adettendi böyle demek...
belki görüşecektik yine, ama hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı.
ne onun dökülen saçları vardı yüzünde, ne de nirvana tişörtü vardı benim üzerimde. yıl, on dört yıl öncesi de değildi zaten.
biz de biz değildik.
yıllar bize yeni paradigmalar, yeni anılar, yeni insanlar, yeni düzinelerce deneyim yüklemişti.
yüklenmiştik işte. artık daha ağırdık. harekete geçmek eskisi gibi kolay değildi.
elimizi uzatsak erişecektik birbirimize... ama elimiz artık gidemezdi öylece...
kalplerimize birer kaos hediye ettik ve veda ettik.
tek şey vardı aynı olan. hiç kimse bizde, bizim gibi olmamıştı... bu, biz değişsek de, binlerce yıl kalplerimizden geçse de, değişmeyen tek şeydi.
o aşktı.
soru işaretlerini gözlerimize, keşkeleri sırtımıza, eğerleri gönlümüze ektik
ve gittik...
ve gittik...
gittik işte,
artık yoktuk ki, var"mış" gibi yapalım...
yapmadık da zaten.
kaldı ki,
yapamazdık...
gittik işte,
artık yoktuk ki, var"mış" gibi yapalım...
yapmadık da zaten.
kaldı ki,
yapamazdık...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar