bugün

herkesin yetimlik tarihi kendine hastır, benim ve kardeşlerimin 1996 dır, yukarıda verilen tarihlerde rabbine kavuşanların biri, peygamber efendimiz s.a.v dir, diğeri ülkemizin ilk cumhur başkanıdır,
anlaşılan atan herkesin kaderini değiştirememiş, bahsettiğin konuda.
editcan: başlık başa.
not: başlıkta 14/09/2011 de yetim kalmıştır.
aslında bilmezler, biz insanlık öldüğünden beri yetimiz.

bizim bir tane hazreti muhammed'imiz, bir tane de atatürk'ümüz var. ikisinin de yeri ayrı. nice devletler, hazreti muhammed gibi bir peygamberleri olmadığı için ineğe, danaya, öküze tapıyor.

avrupa'da ya da başka bir ülkede, atatürk gibi bir önderleri olmadığı için faşistleri lider bellemiş toplumlar var.

bizim dinimiz islam, atamız mustafa kemal'dir.

işte bu bilinci bazı kendini bilmez insanlara aktarabilirsek, bitip tükenmiş insanlığı da tekrar yaşatabiliriz.
Kocaayak veya Yeti, bazılarının Himalayalar'da yaşadığına inandığı, primat benzeri, büyük bir yaratıktır.
bilginin devamı için bkz `http://tr.wikipedia.org/wiki/Kocaayak`.

ciddiye alınmayacak bir aciz insan hikayesine tahammülüm yok, kusura bakmayın. ruhunu eksik hisseden araştırıp öğrenir, acizlik hikayesi yazıp acındırık olmaz. zira ruhun asla yalnız olmadığını öğrenmiştir artık...*
kendimizi neden yetim hissetmemiz gerektiğine anlam veremediğim zırvadır.

mustafa kemal in vefatıyla kendilerini yetim olarak vasıflandıranların akıl sağlığından şüphem yok zaten. malum olanı ilana lüzum yok.

bu saçma sapan söylemin karşısına da hz. peygamberin terk-i dünyası neticesinde yetim kaldığını söyleyerek nasıl bir sakatlık yaptığını farkında olmayanları da tefekküre davet ediyorum.

hoş ben hiç bir müslümanın ağzından böyle bir ifade duymadım. kemalist iftirası olduğu da bariz zaten.
konuşmaktan aciz bünyenin eleştirdiği durum.

unutma fatih sultan mehmet olmasaydı bu topraklar olmazdı.
Atatürkçüyüz diyenlere karşı biz islamcıyız demektir. ilk önce Hz.Muhammed (sav) yolundayız yani Atatürk'ünde efendisinin yolundayız.içki içmiş kumar oynamış falan bunlar dedikodudur gerçekisede bu onunla Allah arasındadır siz imanını bilemezsiniz bilmeyi bırakın yargılayamazsınız..mcuk
632 yılında türkler henüz müslümanlaştırılamamış olduğundan geçersiz önermedir.
ama türklerin müslümanlığa geçiş yaşadığı yıllar baz alınırsa olabilir.