bugün

bisküviyi çaya bandığımızda onu çayın içinden çıkarana kadar bir endişe ortamı olur. bunun sebebi de bisküvinin çayın içinde yumuşamasından dolayı kopması ve yiyemeden çayın içine düşmesidir.
çayın içerisinde bisküviyi ıslatmayı başarıp çıkarırken duyulan heyecan ve korku arası duygu yoğunluğudur.. ardından gelen zafer ve sevinçtir.. tadından yenmez mi yenir *
eğer bir şeye dalıp bisküviyi çayın içinde unutursan işte o zaman umut sarıkaya tipi mutsuzluk olur ki hiç sorma. bisküvi çayın içine dökülür, çayın ziyan olduğuna mı üzülürsün yoksa bisküvinin gittiğine mi bir de o anda çay kaşığı ile yaptığın hatayı telafi etmeye gidip dökülen parçayı almaya yeltenirsen işte o zaman sıçtın demektir.

o anda bulaşmıyacaksın o parçaya, bir hay aq çekip yoluna devam edeceksin çayın sonuna geldin mi işte o zaman alabilirsin çay kaşığı ile.

not: afiyet olsun.
not2: ulan çok ciddiye aldık sanki he?
çocukluğu hatırlamaktır. çaya banılan bisküvinin lezzeti 3e katlanır.
şu gibi sorular insanın kafasında uçuşmaya başlar:

1- bisküviyi ne zaman çekmeliyim? ne daha sert olacak kadar erken, ne de kırılıp düşecek kadar geç, ama ne zaman?

2- bisküviyi gereğinden fazla tuttuğum takdirde ağzımla yakalamak üzere acele etmeli miyim, yoksa rahat davranıp içine düşmesine izin mi vermeliyim?

3- bisküvim çayın içerisine düşerse çayım ne olur? rengi bulanır mı, tadı bozulur mu?

4- çayın içine düşen bisküviyi çıkarmaya çalışmalı mıyım? çalışırsam çevremdekiler ne düşünür?

sadece bir saniye gibi kısa bir süre içerisinde insanın beynine bu kadar düşünce nüfuz etmesi pek bir ilginç olsa da, asla hayatı boyunca çaya bandırdığı bir bisküviyi çaya düşürmemiş biri kadar ilginç değildir. *
kardeşin çayında yapılan 1-2 ne zaman çekmeliyim denemesinden sonra kendi çayınızda uygulamaya başlayabilirsinz
Afiyet olsun.
Bisküviyi çaya bandırdıktan sonra çıkarması gereken zamanı hesaplayamayıp bisküvinin vıcık vıcık bir şekilde pantolonuna dökülmesi. bu olay sonrasında tepki çoğunlukla hasskkktttrrrrrr olur.