kapağında bir kız çocuğu resmi olan bir kitaptı bu.*
tam olarak o dönemlerde çocuk olmasam da, okurken o dönemleri yaşatan kitaptır. özellikle de televizyonun ülkemize yeni geldiği yılları anlatma tarzı çok hoştu.
(bkz: bir maniniz yoksa size mani verecegim)*
(bkz: musaitseniz annemler size gelecek)
annelerin küçük çocuklarına yaptığı bir işkence. gidilir, kapı tıklatılır ,müsaitseniz annemler size gelecek denilir!eğer o şahısların işleri varsa olan çocuğa olur. kendini ezik psikolojisindeki biriyle eş değer hisseder. *
ayfer tunçun yazdığı 70li yıllardaki yaşantıyı anlatan nostaljik bir kitap.
küçükken her yurdum insanın başına gelen can sıkıcı insanı ezdiren bir diyalog.bir de bunun "sizde varsa annem bi fincan hede istedi" versiyonu vardır.komşudan gelen tepkilere göre çocukların ezik büyümesine yol açabilir bu tip diyaloglar.hatta çocuklar içlerinden "allahım büyüyünce hepinize göstercem" tarzında cümleler kurabilir.
cogunlukla canı sıkılmıs ve 'hadi sunlara gidelim.'diyen ebeveynlerin şunlara yolladıgı cocuklarının agzından dökülen ve kibarca sarfedilmis kelimelerdir.
teknoloji gelişti aç bir telefon sor dimi;
"-alo
-şekerim napıyosun?
-aa iyiyim napiim iste sofrayı kaldırdım. tv izliyorum. sen ne yapıyosun?
-ben de işte ne yapiyim,bizim bey yine maç izliyo, ben de sana geliyim diyorum,müsaitmisin?
-gel gel,hadi bekliyorum.
-tamam hadi görüşürüüüüzzz" bitti bu kadar.. 20 sn ni aldı konuşmak.. ama ne gereği var evde bir adet ayak işçisi var. o giyinsin kalksın o kişinin evine kadar gitsin, zili çalsın,utansın sıkılsın,reddedilmekten korkarak o büyük insanın kendisini muhattap alma derecesini görsün,sonra da cevabını cebine atıp eve dönsün. hadi olumlu cevap aldıysa neyse de ya müsait değilim derse.. şimdi bir de anneye sanki müsait olmayan komşu teyze değil de kendisiymiş gibi bu gerçeği açıklaması lazım. çok zor bir iş bu coook..* *
Teknolojinin gelişimiyle, kaybolmaya aday çocuk repliği. Ebeveynden alınan, "git ayşe teyzenlere söyle: "müsaitseniz annemler size gelecek""* direktifi üzerine replik aynen gidilerek ayşe teyzeye tekrarlanır.
tüm sözlük yazarlarının,özelliklede anket-tespit-forum üçlüsüyle kafasını bozmus kişiliklerin, yaratıcılık namına okuması gereken sevimli kitap.
ayfer tunç' un 1970'li yıllardaki şehir hayatini kaleme aldığı kitabın adı.
insanı çocukluğuna götüren kitaptır. sadece 1970'lileri değil 80'lileri de kapsar. yazar gerçekten çok iyi bir gözlemci. bizim bile unutup gittiğimiz ayrıntılara kitabında yer vermiş. 80'lerde çocuk olanların okuması gereken kitaptır.
çok güzel, eğlenceli bir kitap. ayrıntılar süper.
insanı alıp alıp götüren harika bir kitaptır. fiyatı kdv dahil 15 ytldir.
hiç güzel bit kitap değil zaman kaybı. konu çok güzel ama anlatış tarzı hoş değil ve bu yüzden kitap sizi bir türlü alıp bir yerlere götürmüyo akıcılık yok..
ankara versiyonu :

musaitseniz annemler size yıkanmaya gelecek.
(bkz: 80li yıllar güzeldi be hacı)
(bkz: misafirlik icin cocugun fizibilite raporu)
80'li yılların lojman hayatında oldukça sık karşılaşılan diyalogdur. müsaitseniz annemler (sanki kendisi gitmeyecekmiş gibi) size gelecek. ve hep müsait olunur, akabinde merdivenlerde terlik sesleri yankılanır;

hiç haberi yokmuş gibi;

- aaaa hoşgeldiniiiiizzz
- merıbaaa
- geçin geçin
sanki 3 dk öncde sen gidip müsaitseniz hede hödö dememişsin gibi

- aaa sen de mi geldiiin, geç geç..

çocuğun o yaştan itibaren psikolojik dengesel problemleri oluşmaya başlar.
unutulmaz zamanlardır, yara olur kalır her çocuğun içinde.

(bkz: hadi amcalara pipini göster)
karşı apartmanda ufak çaplı bir yangın vuku bulmuştur. anne olayın hemen ardından komşuya geçmiş olsun, bir şeye ihtiyaç var mı gibi şeyler nedeniyle gitmek niyetindedir. veeee evin zeki çocuğu annesi söylemeden komşuya koşar.. müsaitseniz annemler size gelecek... akabinde komşu teyzenin müsait gibi bir halimiz var mı sorusu ile karşılaşınca dumur.. bi dahada hiç bir komşuya gitmeme sebebi...
yok yok, telefon vardı o sıra bizim evde, komşuda da olması büyük ihtimal. inasnların gücü yetiyordu almaya da hani. o zaman nu ötv si cartı curtu da yoktu ama görüşme ücreti mi pahalıydı. amaaan, en fazla kaç saniye sürebilirdi ki sonuçta. peki bir samimiyetsizlik miydi, can ciğer olamama durmu muydu? bu çekingenlik niyeydi bilmem, ulan ufacık çocuktum be, akşamın bir vakti git kapının önünde dikil, bilmem ne teyze iyi akşamlar... müsaitseniz annemler size gelecek.. şimdi düşünüyorum bir de, yok değiliz diyen de olmadı hiç.. ben de arsızı olmuştum sonunda, ilk baştaki çekingenlik de kalmamıştı. hem söze bile gerek yoktu, bakışmaya bile.. kapının önünde o saatte dikilen tek bensem herşey çok açık ve netti.. 80lerin sonu 90ların başıydı.. kirlenmek güzeldi.. *
(bkz: bir uzaktan kumanda olarak evin küçüğü)
a benim bahtı yarim
gönlümün tahtı yarim
yüzünde göz izi var
sana kim baktı yarim

-tamam biz yarın gelelim

Koyunum var karaman
Gaybolursa araman
Ben bir reçber kızıyım
Şehirliye yaraman

-ee cuma uygunmu

Ak koyun kuzusuna
Gün tutmuş postusuna
Ne desen de ağlasam
Alnımın yazısına

-şey siz bi gün söleyin biz ozaman gelelim

Bostanlarda fasulye
Anam gitti gezmeye
Ben anamdan örendim
ince boncuk çizmeye

-ya bi siktir git size gelenin a.q maninin ta .mına koyim seni istemeye gelenlerin ta .ezarına sıçım ohhh be uymadı ama güzel oldu valla oldu hemde iyi oldu hadi şimdi .iitrgit.
kitabı okurken; o yılları gözler önüne seren, adeta yaşıyormuş hissi uyandıran kitaptır. eğlencelidir. sürekli okumak da gerekmez. can sıkıntısı anında herhangi bir bölümü açılıp okunabilir.