bugün

-merhaba, isminiz ne?
-sanane.
-sanane mi? güzel isim
-çok komik.
-bence değildi ama olsun.
-...
-murat ben, açılışı yapayım
-kurban kes istiyosan açılışta
-hiç komik değil. gördüğün gibi ikimizin de esprisi iyi değildi. şimdiden ortak yönlerimiz gün yüzüne çıkmaya başladı. kim bilir tanışsak neler neler çıkar ortaya...
sabırlı olun ve yüzünü görene kadar bekleyin.

(bkz: arkadan bakildiginda kiz gibi gorunen uzun sacli erkek)
(bkz: fordçuluk yapılanın uzun saçlı erkek çıkması)
ilk görüşte bir kızla tanışmak zordur, göz aşinalığı olması lazım. aynı mekanlara takılmak gerekir.

olası hatalı senaryo:

-(erkek, uzaktan kaşını hafif kaldırıp klark çeker) (bkz: klark çekmek)
-(kız, -ne var amk der gibi başını iki yana soru işareti şeklinde sallayarak yanıt verir)
-(erkek tekrardan ve bu kez kaşını 2 kez kaldırıp indirerek ince ayar verir)
-kız kalkıp gider.

demekki neymiş hayvanlar koklaşa koklaşa insanlar konuşa konuşa anlaşır. gelelim doğru senaryoya:

-ilk elektrik alınır. (bkz: ilk elektrik)
-cesaret toplanır (cesaret şart hacı.)
+merhaba oturabilir miyim?

bu kadar işte.

kız hoşlanmışsa zaten evet der. demezse öküz oğlu öküzdür. pardon öküz kızı inektir. ısrarcı olmamak lazımdır, kesn etkilidir. kız hayır derse zaten bunun manası senden hoşlanmadığıdır, ya da birini bekliyordur, erkek arkadaşı olabilir mesela, o yüzden uzatmamak lazım.

denenmiştir ve işe yaramaktadır.
(bkz: hi babe)
yüzdeyüz çalışan bir yöntemdir ancak giyiminizin çok güzel ve diksiyonunuz,ses tonunuzun harika olması gerekmektedir.
olaylar şöyle gelişir:
k=kız e=erkek

tanışılmak istenen kız yada erkek seçilir.

e-afedersiniz hanımefendi kız arkadaşımı bekliyorum ancak telefonumun şarjı bitti. kendisi çok geç kaldı. rica etsem ona bir mesaj atmama izin verirmisiniz?
k-tabiki buyrun (olması gereken budur...)
erkek kendi numarasını yazar ve kendine mesaj atar hatun kişisi yada erkek kişisinin telefonunu çoktan almışsınızdır.

ister gece ister gündüz istediğiniz zaman mesaj atın.kötü bir insanı özelliğimiz olan iyiliğin kötü şekilde kullanılması söz konusundur. o insan size orada yardım etmek istemiştir oysaki sizin planlarınız farklıdır. bu yüzden tam bir vicdan meselesidir ancak olay yüzdeyüz çalışmaktadır...

hayırlı işler.
ilk aklıma gelen yöntem; facebook'tan ilk başta fotoğrafları 'like'lanır, ardından paylaşımlar beğenilmeye başlanır ki kızın ilgisini çekelim ve bizle konuşmaya başlasın. hala çıt yok ise paylaşımlara yorum atılmaya başlanır. biraz daha diretildikten sonra zaten kendiliğinden kız konuşacaktır hoşuna gittiğinden mütevellit.
ne yazılırsa yazılsın ne çizilirse çizilsin genel olarak yapılması gereken yüzde bir tebessümle "merhaba" demektir. sonra niyetini belli edici cümleler gelir. "saatiniz kaç?" , "tanışabilirmiyiz?" , "oturabilirmiyim?" , "ateşiniz varmı?".

karşındaki de durumu fark edecektir zaten. çok zor değil bir şeyler sözlük.
ortak bir paydada buluşmuyorsanız hiç şansınız yoktur çünkü konuşacak birşey bulamadığınız gibi direkt niyetinizin de kötü olduğunu düşünürler. kendileri de kolay lokma olmadıklarını ima etmek için anında reddederler. ortak bir paydada buluşuyorsanız o zaman işler değişir. bilmiyormuş gibi yaparak konuyla ilgili sorular sorulur, onlar da biliyor olmanın verdiği hazzı yaşarlar ve tüm sorularınızı cevaplamak için yanıp tutuşurlar. bu şekilde "aslında seninle ilgilenmiyorum" havası oluşur, daha rahat iletişim kurulur. gel zaman git zaman muhabbet koyulaşır, sonrası size kalmış.

not: bu yöntemleri okuyorsanız yakışıklı değilsiniz demektir, o zaman bu yazılanlar sizin için de geçerli malesef.
sabah 8:15 kadıköy beşiktaş vapuru.
(bkz: bir erkekle tanışma yöntemleri)
kayıt sırası: üniversite 3. sınıf öğrencisi yeni kayıt olacakmış gibi elinde bir poşetle pusuya yatar. kuyruğa güzel bir hatun girince merhaba kayıt sırası değil mi sorusuyla muhabbete girer.

ateş isteme: elinde sigarayla kapının önünde bekleyen tip kapıya kız çıkanca ateş buldum diye bağırarak kızın yanına gider. sonrasında da pardon sabahtan beri sigara içen birini bekliyordum diyerek muhabbete girer.

çalışkan öğrenci: farklı bölümlerde derse girer. gözüne kestirdiği kızın yanına oturur ve yaa ben bu dersi farklı hocadan alıyorum bla bla bla diye muhabbete girer.

yemekhane: yemekhanede garip bir yemeğin çıkmasını bekler. yanında her zaman bir arkadaşı vardır. garip yemek çıkınca güzel kızın yanına oturur ve yemek hakkında arkadaşına salak salak sorular sormaya başlar. en sonunda kız dayanamaz ve açıklama yapar. yemekhane çıkışında kızla muhabbete girer.
eğer ilkokulda okuyorsanız silgi istemeniz yeterlidir. yada lisede okuyorsanız ders notlarını istemeniz yeterlidir. böylece bir muhabbet kurmuş olursunuz.
özellikle enstruman çalmayı kafasına koymuş erkekler için tereyağından kıl çekmek gibidir. Hocanın size verdiği adrese gidersiniz ve sizin gibi ders almak isteyen mutlaka bir kız çıkar. "En çok sevdiğin müzikler hangileri? " diye en basitinden bir soru sorarak tanışıverirsiniz, konu sıkıntısı da hiç çekmezsiniz.
yumuşacık, sıcacık kalçasını tatlısert avuçlayın. sonra bakın neler olacak.
kesinlikle, televizyon programlarından öğrenilenler değildir.

kedim berkut yeni baba olmuş lakin, yavruları üvey anneleri tarafından kaçırıldığı için, evlat hasretine çok erken teslim olmuştu. acısını bir nebze olsun dindirmek için buzdolabına yöneldim fakat o da ne! hiç içkimiz kalmamıştı. hava inanılmaz soğuk olmasına rağmen, hiç düşünmeden üzerime kaz tüyü montumu giyip, kendimi sokağa attım.

oturduğumuz muhit fazlasıyla muhafazakar bir semt olduğundan içki satılmıyordu.hızlı adımlarla otobüs durağına ilerledim. traşsız yüzüm solmuş, gözlerim; bir önceki gece facebookta bulduğum altın madeni isimli sürükleyici oyunu oynamaktan kan kırmızısı bir hale gelmişti. yaklaşan otobüsün camında yansımamı görünce bir an irkildim, dehşete düştüm, sonra geçti. evden aceleyle çıktığım için akbilimi yanıma almamıştım. neyseki yardımsever otobüs şoförü makul bir ücret karşılığı akbilini kullanmama izin verdi.

otobüs oldukça kalabalık olduğundan tutunacak yer bulmakta zorlanıyor, şoförün direktifi doğrultusunda sürekli arkaya doğru difüzyon ile ilerlemeye çalışırken,'arkası da aynı yere gidiyor,ehehe' tarzı iğrenç espirilere maruz kalıyordum. ivmemizi almış ilerlerken, önümüzdeki aracın kırmızı ışıkta sebepsiz yere durması neticesinde ani bir frene maruz kalarak dengemi kaybettim. sırtımla arkamdaki demir arasında bir hanım kızımızın olduğunu, çarpmanın beklediğimden şiddetsiz sonuçlanmasından sonra anladım.

iri yeşil gözleri,kızıl uzunca saçları vardı. kıçıma maruz kalmasına rağmen sesini çıkarmamış, öylece yüzüme bakıyordu. "bir şeyiniz yok ya, iyi misiniz?" dediğimde; "yo,yok..iyiyim inşallah" dedi. "olmaz öyle,isterseniz bir hastaneye gidelim" dedim. gözlerinden bakışlarımı ayıramadığım bu güzellik karşısında saçmalıyordum ve farkında değildim. neyse ki, ağzımdan dökülüveren bu cümleyi bir şaka addetmiş, kikirdiyordu. ona ayak uydurdum ve bir süre gülüştük.

ineceğim durağı çoktan geçmiş, bu otobüse neden bindiğimi unutmuştum. tek amacım, elindeki kitapta yazan 'esra'ya sevgilerimle' notundan adını öğrendiğim bu kızla tanışmaktı. otobüs ilerledikçe sayımız azaldı hatta, esra yaşlı bir teyzenin yanında oturacak yer bile buldu. yanına gidip sohbet edebilmek için her geçen dakika dua ediyor, teyzenin bir sonraki durakta inmesini diliyordum.

neyse ki dualarım kabul oldu ve teyze inecek izlenimi veren hareketler yapmaya başlayıp, kapıya doğru yöneldi. otobüsle beraber kalbimin de duracağını hissediyordum. nihayet esranın yanına gidebileceğim diye düşünürken; "evet,son durak!" diye yapılan anons ile yıkıldım. kendime geldiğimde, otobüsten inmiş, tanımadığım bir semtte, kırmızı hırkasıyla uzaklaşan esra'nın arkasından bakıyordum. hemen birşeyler yapmalıyım diye düşündükten sonra, çoğu zaman bende emanet olan olan cesaretimi toplayıp, kızın ardından koşup yetiştim.

en etkileyici tanışma cümlemi kuracak, bu işi bağlayacaktım. 'esra!' dedim. kardan beyaz yüzünü bana dönüp, şaşkın bir ifadeyle adını nerden öğrendiğimi düşünen gözlerle 'efendim' dedi. "sen varya, aşırı derecede sevimli bir şeysin, kedi canını senin.." diyebildim. cümlemi tamamladıktan sonra bir çığlık hasıl oldu, koşarak uzaklaşan müstakbel kız arkadaşımın ardından yaşlı gözlerle bakakalmıştım. halbuki sesimi de titreterek konuşmuştum ve ne kadar da emindim işe yarayacağından. çığlık sesine tepki olarak toplanan esnafı, üzerime doğru koştururken gördüğüm an, evden terlikle çıkmadığım için şükür duasına başladım. bir yandan dua ediyor, bir yandan da ömrümün en uzun ve heyecanlı maratonunu koşuyordum. bir süre sonra atletik yapım sayesinde izimi kaybettirmiş, kedim, berkutum ile içeceğim içkiyi satın almış, nerede hata yapmış olabileceğime anlam vermeye çalışıp, bilmediğim bu yerlerden evime doğru yol almaya başlamıştım...
(bkz: abi seviyosan git konuş bence)
kişinin yaratıcılığına ve hayal dünyasına bağlı olarak değişim gösteren yöntemlerdir.örneğin bir kız grubu masada oturur ve kahkahalar eşliğinde konuşurlar.erkek kişisi masaya yaklaşır ve masanın etrafında bir şeyler arıyormuş gibi yapar.
kızlardan biri dayanamayıp sorar:
k-pardon bi şey mi arıyorsunuz?
e-evet,sizinle tanışmak istiyorum da bahane arıyorum.

kızlar güler erkek kişisi de güler,gülümsemeler yerini tatlı bir heyecana bırakır.sohbetin seyri değişir.tabi böyle olmayabilir kızlar ayy iğrençsin diyerek bu iğrenç esprinin gerçek notunu da verebilir.
hala keşfedemediğimiz, beceremediğimiz yöntem. * *
oss sinavi, is basvurusundan sonra cagirilan mulakat, uzun seneler atanamayan ogretmenlerin yapilacak atamasi oncesi yasanan heyecana denk heyecan vericidir. uygulamaya gecip dusuk orandaki basariyi yakalayabilmis kisi icin ne kadar tatmin edici birseyse, basarili olamayan kisi icin bir o kadar yikicidir.

iki arkadas, marketin onunde beklesen iki hatunu gorur ve markete girmeden elektrik alabilmek adina adimlarin hizi dusurulur. kizlarla goz goze gelip secim yapildiktan ve elektrik alindiktan sonra markete girilip plan masaya yatirilir. iki arkadas belirledikleri ve provasini yapip benimsedikleri plani yururluge koymayi dusunurler. marketten alinacak ihtiyaclar gozardi edilip, sadece dort adet bira alinir. elde biralarla kizlarin yanina yaklasilir ve sadece;

+ selam, icer misiniz?
- selam, tabii neden olmasin.*
iste bu kadar sevgili sozluk yazarlari ve okuyuculari.

not: olay rusyada gerceklesmektedir.
tavsiye: turkiye'de denemeyin derim.*
-birer muhallebi kaşıklasak beraber?
Adını sormak.
+benimle tanışma şerefine nail olduğuna kanaat getirdim. adım bilal
-ne diyorsun be
+sus konuşma. bu saatten sonra kadınımsın. bir daha yabancılarla konuştuğunu görmeyeyim. yüz verdim diye hemen bülbül gibi öttün.
(bkz: gözler lens mi)
(bkz: eller protez mi)
(bkz: burun estetik mi)
iyi bir pezevenke bul. Kızdan daha iyiside yoktur unutma.
- saatiniz var mı?
+ yokkk
- bende var. (ardından saçma bir gülümseme, ve kızın da gülmesine sebeb verme)