bugün

annem ve babam tatile çıkmışlardı ve ben evde bir başıma kalmıştım.

her şey iyi gidiyordu. fakat bir gece arka odadan tıkırtılar gelmeye başladı. ev karanlıktı ve tıkırtıya doğru kulak verdim.

tıkırtının kaynağını bulmak için sese doğru yürümeye başladım. sesler ve tıkırtılar anne ve babamın aşk odasından yani yatak odasından geliyordu.

yatak odasının kapısını açtım. tam yatağın üzerinde küçük boylu kulakları sivrice ve ayakları ters bir yaratık gördüm.

dilim tutulmuş konuşamıyordum. hemen o cinli yatak odasından kütüphaneye salona koşturdum.

kitaplık salonda idi ve o cin arkamdan beni takip ediyordu.

hemen karl marx ın manifestosunu açtım ve okumaya başladım.

cin ya da her ne ise evi hemen terketti.

sonra eve bir koku yayıldı. ne kokusu olacak. korkudan altıma sıçmıştım.
Olayın tek korkunç yönünün okumak için ömrümden boşa giden ve geri alamayacağım on beş saniye olan hikaye.
ailecek korkarak izliyoruz.
genelde kırsal kesimlerde meydana gelir. köy yerleri gibi.
En Kısa Korku Hikayesi:dünyada Tek Kalan Bir Kişi Evdeyken Kapı Çalar.