bugün

malum o ki her ne kadar uzay çağında yaşantılar gelişmiştirilmiş olsa da

sıçmaya, işemeye bir çözüm bulamadılar...

hala patır patır sıçıyor, şarıl şarıl işiyoruz.

bir gezegene ışınlanmak için kapsüle bindiniz, 100 ışık yılı uzaklıkta ise 10 dakika gibi bir zaman var.

e kapsüle de sıçamazsın... elbiselerde dar, sıçsan arkadan belli olacak kütle. kendini sıka sıka bir hal olursun.

bir çözüm bulmalılar...
(bkz: boşluğa salıvermek)
(bkz: sözlüğe sıçmak)
(bkz: e bu kafa açıyo)
geçen gün rastladığım olay. güzide makinemizle ışınlanırken bir insan evladının kenara afedersiniz büyük abdestinin bıraktığını gördüm. 22 yy dayız hala kenara sıçanlar var.
tabiri caizse; daha düne kadar uzayda hayat belirtileri arayan nasa müthiş türk'ün akıllara durgunluk veren açıklamalarıyla sarsıldı. bu müthiş türk, uzayın derinliklerinde bırakın suyu, yiyecek yemek dahi bulmuştur. bulmakla da yetinmeyip üstelik yediğini s*çmıştır. bu inanılmaz olayla beyninden vurulan nasa, o müthiş türke washington d.c'ye gelip rapor sunması için özel davet göndermiştir. gelişmeleri heyecanla takip ediyoruz.
bir nesneyi ışınlamak için onun maddesel yapısının enerjiye dönüştürülmesi ve istenilen noktaya ulaşılınca enerjinin tekrardan maddeye döndürülmesi gerekmektetir.

ama bir insanı ışınlarken bütün uzuvları, organları, kemikleri, kanı, cartları, cürtları, önce enerjiye çevirmeli ve ışınlama bittiğinde enerjiyi maddeye dönüştürürken herşeyi tekrar eski yerine koymanız gerekir. eğer bu işlemi doğru yapamazsanız ışınlama bittiğinde ortaya et,kemik, kan, organ, yığını bir bulamaç elde edebilirsiniz. bu sorunu çözmek için vücüdümüzdaki her doku farklı farklı enerjiye dönüştürülmeli ve bu enerjilerin bilmem ne özellikleri farklı farklı seçilirse hatasız bir şekilde vücüt tekrardan, hatasız bir şekilde, birleştirilebilir.

bu bahsettiğim mekanizmayı sağlayacak bir düzenek, makina yapılırsa en son derdiniz tuvalet olsun. çünkü böyle bir durumda sizin tuvalete gitmenize neden olan maddeler de ışınlanacaktır yani enerjiye dönüşecektir. ışınlanma bittiğinde bunları tekrar maddeye dönüştürmezsiniz olur biter. sizin boklarınız uzayda sonsuza kadar gider gelir.

hatta gelecek yüz yılın ya da yüzyılların tuvaletleride ışınlama cihazlarının bulunmasıyla çok farklı bir şekil alabilir. tuvalete girersiniz düğmeye basarsınız, hemen yan kabine ışınlanır ve dertlerinizden kurtulursunuz...