bugün

ikinci takımın ne sorusu ile karşılaşmak. insanların bir anadolu takımının tutulamayacağını sanması. gönülden bağlılık.
anadolu kulüpleri'nden birini taraftarı olmaktır. istanbul dışı bir takımı tutmaktır.
herhangi bir yerde -o kulubün stadı hariç- azınlık durumunda olmaktır. her zaman ve her yerde "ikinci takımın ne " sorusuna muhattap olmaktır. bu soruya verilen "yok" cevabı ile soru soranı inandıramamaktır. böyle bir şeydir.

ayrıca;

maçları 3 dakikalık özet şeklinde -o da bol gollüyse- telelig'ten izlemektir.

sadece o ilin yerel gazetesi tarafından kaale alınmaktır.

trt fm'den maç dinlerken - 4 büyüklerlin maçı varsa- sadece dakika ve skorun alınmasıdır... mikrofonlarımız anadolu'dadır...
(bkz: reksan reklam sunar) repliğinin çok kere duyulması demek...
trabzonluların yaptığı şey.
izmirde, ankarada, konyada fb, gs yada jimnastik taraftarı olup ömrü hayatında tuttuğun takımı birkez bile stadyumda izlememekten yeğdir zira taraftarlık tv karşısında çekirdek çitleyerek yapılması dinen bile caiz olmayan bir olgudur ve başta bursaspor taraftarı olmak üzere ankaragücü, eskişehir, trabzon ve göztepe taraftarları anadolu takımı taraftarı olma bayrağını başarıyla taşımaya devam etmektedirler.
anadolu ve Trakya'daki* Kendi şehir takımlarına her daim destek veren ve bu desteğe saygı duyulması gerektiğini düşünen taraftar kişilerdir, zira futbolda endüstriyelleşmeye karşı duruşun bir neferi de onlardır.**
ancak sadece kendilerinin takımlarını amatör bir ruhla sevdiklerini ve tribünden destek verdiklerini düşünmeleri, üç büyüklerin taraftarlarının televizyondan maçları takip ettiğini düşünmeleri hiç hoş değildir, cahilcedir.*
endüstriyel spora kafa tutuştur, gerekirse yalnız isyandır. spor için güzeldir, umuttur. sporun sadece parayla olmadığının göstergesidir.
bosa kurek cekmektir, hicbir zaman dogru durust bir avrupa macinda takimini izleyememektir. 20 30 senede bir defa belki, ondada iki ihtimalli bir sonuc var, yengili veya beraberlik.
(bkz: GOZ GOZ GOZTEPE)
istanbul'dan nefret etmek ve her fırsatta taraftarına aşağılık bir şekilde zarar vermektir. en azından ankara'daki anadolu taraftarı anlatılan kadar onurlu değil.
asıl tuttuğun takım hangisi? ikinci takımın hangisi?gibi adamı deli eden sorulara maruz kalma,takımının birçok maçını 2 dakikalık özetlerden izleme zulmünü çekme,muhtmelen bir ömür boyu şampiyonluk görememe gibi durumlara karşın şehrinin takımını yürekten destekleme "adı aşk bu eziyetin" diyebilme halidir.
kimi zaman müthiş gururlandıran , kimi zamanda "ulan rezil ettiniz bizi" cümlelerini defalarca söyleten olaydır.
ama anadolu takımlarının taraftar grupları daha sıcak gelir bana her zaman.

(bkz: sakaryaspor)
(bkz: tatangalar)
anadolu takımı taraftarı olmak, kendi şehrinde istanbul takımının hırkasını, formasını yada herhangi bir ürünü giyene saldırmak, onu dövmek değildir. kısaca onursuz davranıp sonra istanbul'un kahpeliğinden bahsetmek değildir.
-hangi takımlısın?
- adanaspor
- e tamam da gs fb bjk hangisini tutyorsun
-?*^^'!+%&

illaki büyük takım mı tutmak lazım hemşerim dedirtecek diyaloglara sebep olan faaliyettir.
herkesin tuttuğu kendine.
(bkz: beylerbeyi)
(bkz: sakaryaspor)
(bkz: beylerbeyinde oturup sakaryada oturmak)*
gereksiz yere kavgaya, adam öldürmeye meyilli olmaktır. bu tam bir basitliktir. götünün arasında sakladığın emaneti çıkararak adam olunmaz. adam olmak efendi olmaktır.
trt1 de bank asya gunlugunu izlemektir.
Gurur duyduğum durumdur.
bucalı olmaktır.semtine bağlı olmak adım attığın her yerde takımından eserler görmektir. mahallece maça gitmektir.istanbul yalakalığı yapan takımları tutanları hiç bir zaman anlayamamaktır.istiklal harbinde istanbul saltanatına yalakalık yapan kesime benzetmektir bu kesimi.biz ise halkızdır,anadolu insanıyızdır.esas yükü biz kaldırırız.onlar ancak tv başında gerilirler.biz stadlarda haykırırız.büyük bir düşünürün dediği gibi: üç büyük takım tutmak tvdeki bir aktrise tutulmak, bucasporu tutmak ise mahallenin en güzel kızını sevmek demektir.
sonuna kadar doğduğun şehrin takımını tutmaktır. eskişehirli olmaktır.
(bkz: kahpe bizans)
Aşk bazen altı harften ibarettir sloganının vücut bulmuş halidir.

Trabzonsporludur, Kayserisporludur, Bursalıdır, Es-eslidir, Bazen de Karagümrüklüdür.
iyi günde ve kötü günde, Hastalıkta ve sağlıkta, Evinde ya da deplasmanda karşılıksız ve vargücüyle gönülvermiştir takımına.

Aşkın 3 halinden biridir.
Aşıktır.
doğduğun şehiri korumak ve kollamaktır bi bakıma.
--spoiler--
sahada alamadıkları şampiyonluklar için perde arkasında federasyonla uefa ile kırk tane taklalar atarak pazarlık üstüne pazarlık yapıp, kamuoyu önünde ise karnından konuşan omurgasızlara ders olsun. ama nerde bunlarda o yürek, nerde bunlarda o şeref.

bütün sene kafa siktiler alnı akmış, şerefliymiş bir dolu nağme.

camiasından çıkan adam yüzünden küme düştü bu takım. şimdi bazı bezi boklu ergenler tavşanmış, dağmış diye geveliyorlar. endüstriyel futbol denen kerhanenin sermayesi olmuş takımlarla, zırlak camialarla şeref avuntusu yaparken sesimizi çıkarmadık ama ortaya bir delikanlı çıkıyorsa ona da saygı göstereceksiniz. ağır abi ortama girdi mi sermayeler susar.

1963-64 sezonu türkiye kupasi finaline yapılan ibnelikleri protesto etmek için çıkmayacak kadar taşaklı bir camiadan bahsediyoruz.

kupayı verdik ama delikanlılığımıza toz kondurmadık...

1.000 tane maç yayın aboneliğini iptal ettiremeyen adamlara "sikerim finalini de kupasını da" diyebilen camia elbette ters gelir.

biz izmirliyiz.
--spoiler--

onurlu duruşu desteklemek, şerefe , haysiyete prim vermektir...

bonus:

(bkz: ortalama 3 büyük taraftarı)
genelde o şehrin takımını tutmayıpta istanbul takımı tutan hemşerilerine tavır almaktır.