bugün

bir charles bukowski şiiri.

(bkz: ağlatan şiirler)

sarı perdeler yırtılır
çılgın gözlü kedi sıçrar
yaşlı barmen tezgaha yaslanır
sinekkuşu uyurken

sen biliyorsun ve ben biliyorum ve onlar biliyor

tanklar yapay savaş alanlarında eğitim yapar
lastikler otobanda vızıldar
ucuz burbonla sarhoş cüce odasında bir başına ağlar
boğalar özenle matadorlar için yetiştirilir
çim ve ağaçlar seni seyreder
okyanus devasa ve hakiki yaratıklar barındırırken

sen biliyorsun ve ben biliyorum ve onlar biliyor

yatağın altındaki bir çift terliğin hüznünü ve zaferini
kanınla dans eden yüreğinin balesini
bir gün aynalardan nefret edecek aşk kızlarını
mesaide vardiyayı
iğrenç bir salata ile geçiştirilen öğle yemeğini

sen biliyorsun ve ben biliyorum ve onlar biliyor

bildiğimiz şekliyle ölüm
berbat bir numara sanki o kadar acıdan sonra

sen biliyorsun ve ben biliyorum ve onlar biliyor

durup dururken gelen ani mutluluk duygusunu
olanaksızlığın ortasında yükselen bir şahin ay gibi

sen biliyorsun ve ben biliyorum ve onlar biliyor

büyük sevinçlerin şaşı deliliği
sonunda aldatılmadığımızı biliyoruz artık

sen biliyorsun ve ben biliyorum ve onlar biliyor

ellerimize ayaklarımıza hayatlarımıza yollarımıza bakarken
uyuyan sinekkuşu
katledilmiş ölü ordular
baktığında seni yutan güneş

sen biliyorsun ve ben biliyorum ve onlar biliyor ki

ölümü yeneceğiz.