doğa tutkunları için bilinmeyene yol almak , her zaman büyük zevk kaynağı olmuştur , çeşit çeşit bitkiler kendine hayran bırakan hayvan türleri ve gözümüzün kıymetini daha bir anladığımız leziz manzaralar.

yola 4 arkadaş çıktık , amacımız dere yatağı boyunca yukarı çıkıp , derin yarıktan dağın tepesine ulaşmaktı.yola koyulduk.ilk ulaştığımız yer 4 taş olarak bilinen dereye 2 sağ 2 sol olmak üzere sıralanmış taşların oluşturduğu aşağa eğimli yerdi.taşlardan biri içe doğru oyuk yarım mağara şeklini almış ilginç bir yapıydı.hemen tırmandık ve yarım mağara olarak adlandırabileceğimiz yere ulaştık ,burada bizi hoş bir süpriz bekliyordu , yarım oyuk bir çukurda su birikmiş çevresinde yer yer mantarı anımsatan bitkiler türemişti. hoş bir görüntüydü , ama asıl merak ettiğimiz şey suyun derinliğiydi.kayalara uzanmış ağaçlardan bir dal kopardık ve suyun derinliğini ölçmek için suya batırdık , su tahmin ettiğimizden daha derindi . yaklaşık 1 metrelik dal ölçüm için yeterli olmadı , çukur çok geniş olmadığından suya girmenin mantıklı olmayacağını düşündük ve zorda olsa bu hevesimizden vazgeçme konusunda birbirimiz ikna ettik.4 taş mevkiğini geçtikten sonra yukarı doğru yol almaya başladık , yalnız yol aldıkça yatağı takip eden kısmın daraldığını fark ettik , ne yapacağımızı düşünürken patika yoldan giderek dereyi yukarıdan takip etmeye karar verdik , yalnız patika yol ormanın eteklerine kadar gidiyordu , buraya ulaştığımızda bir karar vermeliydik ; ya başka bir yol arayacaktık yada ormanın içinden geçip dereye ulaşacaktık , geri dönmek mantıklı gelmedi ve ormana daldık , orman sığ değil ama baya bir otlaktı.yinede yılan hariç bir sorunla karşılaşmadık , orman bittiğinde , daha doğrusu o bölümü sona erdiğinde , yaklaşık 50 metre yukarıda bir ev gördük , ev çok ilginç dekore edilmiş eski bir evdi , eve uğrayıp uğramama konusunda çekimser kaldık , dere sadece 200 metre ilerimizdeydi ve bu eve gitmek bizim planlarımızda yer almıyordu . bir şekilde oraya gitmeye karar verdik , evin boş olduğu belliydi ancak her ihtimale karşı kontrol amaçlı bağırdık , evet sanırım evde kimse yoktu , evin eski merdivenlerinden kapıya doğru yol alırken benim salak arkadaşım yerden taş alıp pencereye fırlattı , kırılan cam sesi atan hariç 3 kişinin korkudan altına edebilmesini sağlayabilirdi ancak etkisi farklı oldu.benim arkamda duran arkadaşım , refleksle beni kolumdan çekince dengemi kaybettim ve o sırada diğer arkadaşımın çarpdığı ve yere düşürdüğü arkadaşımın kafasına baştım .çocuk yaralı bir domuz gibi inliyordu .3 kişi pert olurken kıs kıs gülen arkadaşımızı yalnız bırakamazdık , üstüne çullandık hemen ,böylece oda perte çıktı.neyse evin kapısına ulaştık ,kapı kapalıydı ancak çok eski olduğundan kırmamız zor olmadı , bizim içeri kim girsin diye bir problemimiz hiçbir zaman olmamıştı çünkü böyle anlar için yaşayan bir arkadaşımız vardı.gelin sesi bizi rahatlatmıştı , evin girişinde bir kumbara bulduk açıp açmama konusunda kararsız kalmıştık ki arkadaş kumbarayı yere düşürdü , kumbara sanırım eskilikten dağıldı , arkadaşım bağırmaya başladı ,merak içerisinde ne oldu dedik , beyler dedi ilk keşfimizi yaptık , merak tavan yapmıştı , ne oldu oğlum dedik?
derin derin nefes aldı , kumbara hayvanı keşfettik dedi , bakakaldık , ama doğruluk payıda yok değildi , adını kraşiç koyduğumuz kumbara hayvanını yerine bıraktıktan sonra içeri girdik.

devamı sonraya...
salon inanılmaz büyüktü , ahşap koltuklar eskilikten döküntü haline gelmiş , ortadaki büyük masanın tek ayağı kırılmış ve şömine gibi ama biraz daha farklı yapıda olan yer yanmıştı.pek bir sürpriz yok derken buraya gelin sesi ortamı hareketlendirmeye yetti.evet bir not bulmuştuk.daha önce hiç görmediğim bir kağıda , evdeki anahtarı bulun ve üst kattaki kasayı açın yazılmıştı.oturduk ve ne yapmamız gerektiğini düşündük.burada kalıp arama işini üstlenirsek zaman dolayısıyla dağın tepesine ulaşamayacaktık .bu bizim orayı görmemiz için son şansımız olabilirdi ama gidersekte hep bir acaba ile yaşayacaktık , resmen kararsızdık ,konuşmalar ilerledikçe dağın zirvesi için kendimize bir şans daha yaratabiliriz ancak bu kasanın bizi beklemesini garanti edemeyiz şeklindeki düşünce öne çıktı.evet kalıyor ve anahtarı arıyorduk , 2 kişilik 2 gruba ayrıldık , benim bulunduğum grup bodrum tabir edebileceğimiz yerle işe koyuldu , diğer grupta salonun olduğu katı arayacaktı , merdivenlere yaklaştığımızda amerikan filmleri bize baskı kurmaya başladı , yavaş yavaş merdivenlere ulaştık , adımlarımız bir hayalet kadar sessiz cesaretimiz ise pamuk ipliğine bağlıydı , 5 saniyelik merdivenleri yaklaşık 3 dakikada bitirebildik , merdivenlerin sonunda bir kapıya ulaştık , elimi hafifçe kapıya uzattım derken yanımdaki arkadaşım alev aldı ve lan diyerek içeri fırladı ,jason türküz lan biz rakıyı susuz içeriz diyerek sessizliğe meydan okudu.tamam rocky sakın ol dedim , etrafı aramaya koyulduk . bakılacak belirli yerlerden sonuç çıkmadı yalnız ilginç dizilimli odunlar ilgimizi çekti , hafifçe odunların yanına yaklaştık akrep vs olabileceğinden yavaş hareket ediyorduk . odunlar bizi hayal kırıklığına uğratmıştı elimiz boş şekilde üst kata çıktık , zaman geçiyordu ancak birşey bulamıyorduk , ipucuda yoktu ,yalnız avize ilgimizi çekti.evde elektrik yoktu veya bizim bilmediğiz bir yerde jeneratör vardı.yinede şansımızı denemeye değerdi.avizenin ampulune ulaştığımda herşey bir anda aydınlandı , anahtarı bulmuştuk , hemen üst kata kasanın yanına çıktık , hepimiz anahtarın uyumlu olması için dua ediyorduk .tuzak ihtimaline karşı dağılmıştık ve evet kasa açılmıştı neyseki tuzak yoktu.kasanın içinden bir not çıktı , notta artık herkese anlatabileceğiniz bir anınız var bunun için bana borçlusunuz , eğer borcunuzu ödemek istiyorsanız lütfen herşeyi eski haline getirip yolunuza devam edin yazıyordu.yaklaşık 5 dakika boyunca gülüştük ve herşeyi eski haline getirip yolumuza devam ettik.