bugün

pc'i PiSi yerine PECE diye okumak.

+abi bu PECE'de ki paint nasıl açılıyor
-gerizekalı pece ne lan pisi o sdsadasdasdasds
+gülme lan ibne.
gidip arkadaşlarına hava atmak.
internet kafeden çok sevilen bir oyunun masaüstündeki kısayol dosyası diskete kopyalanarak eve kafada bin tane hayalle gelinir ve ardından "niye çalışmıyor bu yaa, internet kafede çalışıyordu ama" şeklinde serzenişlerle mayın tarlasına talim olunurdu.
mayın tarlasını belli belirsiz bir şekilde favori tutmak.
bir de sims oynamak.
internet yok sa solıtaire.
--spoiler--
Novell Netware in ünlü hikayesi:
NetWare: Buyrun SysOp.
Adam: Bilgisayarın kahve taşıyıcısı kırıldı. Garanti kapsamındayım, ne yapmam lazım?
Netware: Kahve taşıyıcı mı?
Adam: Evet bilgisayarın önündeki!
Netware: Pardon anlamakta güçlük şekiyorum. Bu kahve taşıyıcıyı nereden aldınız. Promosyon falan mı? Üzerinde bir marka var mı?
Adam: Bilgisayarla birlikte geldi. Promosyon olup olmadığını bilmiyorum. Üzerinde 24X yazıyor.
**(Bahsedilen cihaz CD player olur, 24X herkes için çok şey ifade etmeyebilir diye...)

--spoiler--
eski bilgisayarlarda üç tuşa basınca "bip" seni gelirdi.piyano gibi çalıyodum.aynı tondu ama olsun.zaten klavyeler hep böyle.*
Vga kablosunu, ekran kartı yerine anakart'a takmaya çalışmak.
güya çok hızlı klavye kullandığını göstermek için, etrafındakilere word'de yazı yazmak. * *
soliter ve mayın tarlası oynamak. ıslak bezle silmekten korkmak. canlı muamelesi yapmak.
bios a girip ayarları kurcalamak.
oyun disketinin nereye sokulacağını aramak.
önüne gelen bütün shop programlarını indirmek vazgeçilmezlerden.
hoşgeldiniz yazısına mikrofondan hoşbulduk diye karşılık vermek.
msn de görüntülü konuşmaya çabalamak , görüntü gelince görüyorum diye telefon açmak.
daha önce de söylenmiş ancak, sistem dosyalarını silmek mallıkların başında gelmektedir. bilgisayarı temizlemek ayağına windows'un
içindeki dosyalar silinir. ancak bu mallıkları yapan kişiler zamanla bilgisayarı daha iyi öğrenmişlerdir. çocukken defalarca kez
bilgisayarı çökertmiştim, ancak şimdi her türlü sorunla kendim ilgileniyorum, virüstür şudur budur, durup durduk yere oluşan yavaşlamalardır
falan hallediliyor kolayca.
ayrıca parçaları alıp takmaktır vs, bilgisayarcıya uğramayalı
yıllar oldu. bu alet en güzel bozarak öğreniliyor efendim.
komşuların internetine bağlanmaya çalışmak.
word de ki o tüm yazı tiplerini sırasıyla deneyip malca gülmek.
2000 ocak ayı... babam sürpriz yapmış bilgisayar almış.
bilgisayarı getirenler kurdu ve gittiler.
babamla bilgisayarı uzun düşünce ve istişareden sonra açmayı başardık.
-aman allahım çalışıyor. cd sürücü düğmesine basınca açılıyor. fare oynatınca ok hareket ediyor. inanılmaz! büyük bir hayranlıkla bir kaç saat izledik ve fişi çekmek suretiyle kapattık. hala bir tebessümle hatırlarım o günleri. canım babam beni çok sevindirmişti.
Saatlerce masaüstüne bakmak. internet yoktur tabi bir seyler yapmaya calisir kisi ancak internetsiz bilgisayar, penissiz erkek gibidir. islevi yok.
çocukken (bkz: solitaire)
yetişince (bkz: ares). çok masummuşuz lan çocukken.
masaüstüne sağ tıklayıp yenile yapmak, art arda yapılan yenile işlemlerinin arasındaki saniye farkını gözlemlemek.
bilgisayar alındığında çok küçüktüm ben. annem bana sürekli çok oynama bozulur diyodu. ben de korkup kapatıyodum tabi. bunun annemin kendince geliştirdiği bir taktik olduğunu öğrenmem yıllarımı almıştı.
kasasını açmak.. *
bir arkadaş gelir abi senin kasanın içi tozlanmış bi temizleyelim, olur usta temizleyelim, uzun uğraşlar sonucu bilgisayarın kapağı acılır parçalar tek tek sökülür elektrikli süpürge yardımı ile temizlenir ancak iş takmaya gelmiştir bu neydi ya hmm şey bir dakka kardeş bu parça fazla, şu nerenin di heh buldum şuraydı galiba dendikten sonra deyim yerindeyse bilgisayarın azına sı.ma durumudur.Gereksiz diye sistem dosyalarının silinmesi ise ayrı bir başlık altında toplanabilir. Kapat komutu yerine fişi cekmeyi saymıyorum bile.
belirli bir kapasitesi olduğunu akıl edemeyip elimize geçen oyunu yüklemek.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar