bugün

demirören e katlanmaktır.
başlıkta da görüldüğü üzere renklilerin tüm ilgisinin üzerinizde olması.
forza'nın güçlü kalemlerinden levent karakoç 66 adımda özetlemiştir.
buyrun;
http://www.forzabesiktas.com/makale.php?id=199
kaybeden olmaktir.
hiçbir maçın son 15 dakikasına rahat girememektir. istisnalar var tabi.
bazen sinirden deli olmak, kimi zamanda sevinçten ağlayacak duruma gelmektir. herşeye rağmen takımının her zaman arkasında durmaktır, gözü başka renk görmemek, gerekirse tüm maçları siyah beyaz izlemektir.
bugün öğle saatlerinde göğsü kabararak, onurla, gururla formayla dışarı çıkıp bi kahve içip dolaşabilmektir.
bir galatasaraylı olmak değildir.
Takımını bu kadar seven taraftar dünyada yoktur. Bunca mağlubiyete rağmen beşiktaşlı olmasıyla övünmektedir.
(bkz: asalet)
özendiğim bir durumdur zira çarşı gibi karizmatik bir toplulukları var. taraftarları da on numaradır.


not:fenerliyim.
günde 2 AVrUpa kupası kazanmaya eşdeğerdir, ne mutlu olana.
üzülmeye alışmaktır. ama gene de o siyah beyaz renklerler formayla gurur dutmaktır. hangi takım her sene şampion olur ki.

beşiktaş ulan.
adam olmaktır adam.
herhangi bir türk taraftardan farkın olmaması durumudur

bjkli gsli fbli yoktur iyi taraftar vardır,ruh hastaları vardır onun da rengi olmaz(siyah beyaz olsa bile)
kupa için her şeyi satacak mentalitede olmamaktır.
sonuçta her sene kupa kazanan bir takım değiliz, kupa almamak bizden pek bir şey götürmez. bizi şu lanet ligde çileden çıkaran tek bir şey var ki o 2004'deki meşhur samsunspor maçıyla ayyuka çıkmaya başlayan haksızlıklar bütünüdür.
çığ gibi büyüyor adeta, durduramıyoruz. en son patlama noktasına geldi artık taraftar, kimse daha fazla dayanamıyor artık, sabırlar çoktan taştı bile, tepki gösterince de ırkçı oluyoruz, umrumuzda mı ? hayır. bu süreçde taraftar neler gördü 10 yıldır başımızda bir başkan vardı ki adam gitmesine rağmen taraftarın istediği serdal adalıyı, kutsallarımızdan olan süleyman sebayı bile kullanarak saf dışı bırakacak mertebeye ulaştılar. düşünün durumun vehametini artık.

işte biz bunlarla da uğraştık hep, bu pisliği hep beraber temizleyeceğiz, isteyen istediği kadar konuşsun, bu takım elbet bir gün küllerinden doğup yine gelecek. semt bizim aşk bizim. herkes konuşmak, aciz duruma düşürmek için konuşuyor, yarın beşiktaş milangazın başarısını minik bir kutu haberde de görürüz, beşiktaş nasıl olsa, boş verin tesadüftür, 3. büyüktür, önemli değil o kadar da aslında, adı duyulmamış takımla final oynamışız. neyse 2004'den beri gelen bu süreci anlatmaya bu gece yetmez, biz ileriye bakalım da düşman hep vardı, yine olsun farketmez, biz birlikteliğimizi muhafaza edelim, takımımıza sahip çıkalım. bizim ihtiyacımız olan tek şey bu. herkes kulübüne destek olsun, zaman destek olma zamanıdır. sevinmek için sevmedik diye boşuna demiyoruz.

(bkz: bir umudum sensin anlıyor musun)
bambaşka bir duygudur, bir ayrıcalıktır. beşiktaş takımı bir fenomendir. diğerlerine benzemez. beşiktaşlılık da öyledir. farklı bir tavrı, duruşu vardır. işte biz bu yüzden beşiktaşlıyız.
http://www.youtube.com/watch?v=m2Ee8n19g9s

fazla söze gerek olmayan duruş.
Lise hayatı boyunca derbi galibiyeti gorememektir.
Her adamın harcı değildir....
onun bunun çocuklarına inat tek büyüktür.
zordur. mükemmel bir takıma sahip olduğu halde amatörler tarafından yönetilmektir.
kesinlikle zordur.

http://inciswf.com/jumk93bt.swf
kanserlere inat renkli gibi olmamaktır.
dünya ya tekrar gelsem aynı takımı tutarım demektir beşiktaşlı olmak. her şeye rağmen sevilir ki.