bugün

bilinçaltındaki baskı unsurudur. hem koyun kendi bacağından asılır atasözünü devam ettir hem de benim gibi ya da senin gibi olmaya zorla insanları. peki insanların yaşantıları, dünyaya bakış açıları, insanları tanımlamaları, geçmişten gelen kültür gelenek göreneklerini nereye koymalı e be embesil? sen öyle yaşıyorsun diye herkes mi öyle yaşamalı ya da sen öyle giyiniyorsun diye herkes mi öyle giyinmeli? nedir yani bu içimizdeki bitmek tükenmek bilmeyen insanlara yaptırım hasreti? empati yoksunluğunun zararlarından bir tanesi bu olsa gerek. eğer sen sadece kendin gibi düşünmek zorunda değilde birazcıkta benim gibi düşünmek zorunda olsaydın işte tüm bu yaşanan keşmekeşler ve salaklıklar olmayacaktı. dikkat ediniz lütfen burada hiçbir kesim ve grup tanımalamadım. bu yaşananların hepsi her grupta, inançta ve kültürde yaşanıyor. gerçekten anlamakta zorlanıyorum adem ve havva'dan olmaları. yahu biraz el insan biraz vicdan, merhamet. birazcık sadece bir damla vicdan olsa bu dünya cennet bile olabilirdi.