bugün

genellikle kızılayda * yürürken karşıma çıkıp bir bröşür uzatırken "ingilizce öğrenmek ister misiniz?" diyen adama her seferinde söylemek isteyip de söyleyemediğim cümle (toefl'dan 224 almayı yeterli bulmuyorum kendi adıma, zaten o da zamanla unutuluyor).

ama bunu o kadar özümseyen insan vardır ki, trajikomik olayları beraberinde getirmiştir. misal bundan iki yıl önce, türkiye liglerinde spor hayatlarını sürdüren amerikalı basketçilerin trafik kazası yapması ve akabinde kazaya karışan diğer vatandaşı tartaklaması. bunları polis karakoluna götürmüşler, bizim dayak yiyen türkün ağzından ben ingilizcenin i'sinden anlamam aksanıyla "i am speaking english, of course. i am going marmaris man" cümleleri döküldü, işte o an ingilizce bilmediğimi farkettim çünkü ben hiç marmaris'e gitmemiştim *. marmaris'in suyundan içen sular seller gibi ingilizce konuşuyorda bizim mi haberimiz yok?
(bkz: i am knowing english) *
(bkz: ingilizce konusurken yapilan salakliklar)
(bkz: me too) *
(bkz: yes konken)
ingilizce biliyor musun diye soran bir türk'e evet biliyorum diye cevap verilmesidir. her türk, ingilizce biliyorum yada öğreniyorum diyen kişiye, vay it is a pencil ha derler veya what is your name der. ve bu şekilde gülme komasına girilebilir. tıpkı turiste sağır muamelesi yaparak türkçle bağıra bağıra birşeyler anlatmak gibi. mo turist zaten bağırışıda anlamaz türkçe olduğu için, halbuki ingilizce olarak sessiz sessizde söylense anlaşılabilir.
(bkz: so do i)
(bkz: if the alem is this i m king ulan)
(bkz: vat du yu tolkin ebaut)
en uyuz olunanı hocaların araya ingilizce kelime sıkıştırmaları. abi ya ingilizce konuş ya da şu güzel ortamı bozma allasen. yarı ingilizce yarı türkçe. komiksin.
(bkz: yapma kardeşim yapma)
+ben ingilizce biliyorum he he he..
-salaklaşma john çünkü sen ingilizsin.
+aa evet de biz neden türkçe konuşuyoruz.
-''+%%'^'&
bir iş görüşmesinde ağızdan çıkabilecek cümledir..

- rahmi bey yabancı diliniz?
- ingilizce biliyorum.
- biraz pratik yapalım?
- tabii. what is your name, my name is rahmi, this is a pencil, what time is it..
- hımm.. peki