ben bu yazıyı sana yazdım

çok aptalsın çoook.

kendini çok bi bok sandın aslında yok ben öyle sevmem yok öyleyim yok böyleyim falan. noldu şimdi it gibi kaldın dımdızlak. bunu okuduğunu da biliyorum şimdi eksiyi basıcaksın ama cidden çekilmezmiş senle hayat iyi bi kararla engellemişim seni heryerden oh kal şimdi böyle bay.

Ne demek mantı bitti

biraz düşündüm acaba ne tür bir entry girsem kafasında. ne yazacak kişi bulabildim ne de söz.bende bunu yazdım.

kendi saçım bile bir makas darbesiyle ayrılıp giderken benden sen kim oluyordun da gitmeyecektin değil mi?

saçımın kırığı gitti belki ama kalbimin kırığı..onu bilmiyorum.

üç ay bir gün oldu mu onu da bilmiyorum ama ben bunu her dinlediğimde bizi düşlüyorum.bu da sana itirafım olsun.

https://m.youtube.com/watch?v=QPPib-OR7r4

aradan geçen kısacık zamandan sonra halimize baksana.
sadece birbirimizi yaşayıp tüketmişiz.
biz şu an yine iki yabancıyız.
ama bu sefer ki farklı.
pişmanlık, yaşanmışlık, tükenmişlik kaldı bu sefer geriye.
ve en çok da özlem.
geçmişe mi hiç yaşanmayacak geleceğe mi?

bugün 18 nisan.

veda etmeyeceğim, çünkü neden edeyim.(yok hayır gülemedim)
zaten sen de hoşçakal dediğimde o ne öyle veda eder gibi der kızardın..
dilerim yollarımız hiç ayrılmamak üzere yeniden kesişir demek istiyorum bu yüzden.kendine iyi bak güzel adam.

seni seviyorum.

Ve unutma.senden sonra kimi öptüysem senin yüzünden.

Nur içinde yat dede.

bu zamana kadar hep yanında oldum,korudum kolladım.Kendimi düşünmedim seni düşündüm.düştüm,defalarca düştüm.sen beni ittin.tutmaman sorun değildi,biliyosun sorun etmem ama sen tutmaman yetmiyormuş gibi itebileceğin kadar ittin.Bu günlerde geçer ama unutmam.

şu anda aklının ucundan bile geçmediğime öylesine ikna oldum.

ne düşünürsem, buraya ne yazarsam artık benden gidiyor.

ama biten sen değil, her seferinde biraz daha ben oluyorum.

fazla uzatmak istemiyorum ama ben artık kayboluyorum...

dünyanın başına üç tane güzel şey geldi south park, jason becker, ekstazi.

Gözlerim yollarında kaldı.

neden aklımdan çıkmıyorsun
seni her gördüğümde kalbimde o kadar değişik bir his bırakıyorsun ki.
ne acı, ne tatlı.
çok üşüyorum; gözlerinden.

Seni hala çok seviyorum fakat çoğu zaman mantigimin sesini dinleyen bir insan oldum. Neden ayrıldık biliyor musun? Sen her ne kadar beni suçlu bulsan da böyle suremezdi çünkü. Hep ben gulduremezdim seni, hep ben sebeklik yapamazdım. Hep ben konusamazdim. Çünkü bir ömür böyle gidemezdi. Sen Hep bekle diyordun. "Her şey daha iyi olacak" bu sozden tiksiniyorum artık. Hep kötü anılarımizi düşünüyorum ama bazen yeniliyorum seni hatırlatan bir şarkıda. Aklıma koşup guldugumuz, geceleri sabahladigimiz geliyor ve cok acı veriyor. Buraya yazayım ki her ne zaman sana mesaj atmak istediğimde açıp okuyayım ve neden ayrıldığımizi hatırlayayım.

(img:#1033120)

sensiz yaşamak değil nefes almak bile çok zor. şu son bir haftadır yaşadıklarım uykusuz geceler yemek yememe durumu beni bitirdi. ne güzel olurdu kaldığımız yerden devam etsek seninle. her yeni güne seninle başlamak günü bitirmek. haksızlık ettim sana hemde çok kendimi bu yüzden affetmiyecem. ne olursa olsun seni hep sevdim hepte seveceğim.

gel he de yeniden biz olalım ya ne olur bak valla yalvarıyorum.
dibe vurmuşluğun yalnızlığını yaşıyorum.

Bak dinledim seni dokunmadım sana, karışmadım. Ne sana ne ona. Sindirdim mi? takibi ki hayır. unuttum mu? asla! Nasıl unutabilirim ki yaptıklarını. Benim kollarımdayken onu düşündüğünü, son tatilimizde bile bana sarılırken rol yaptığını, döner dönmez ona koşacağını.. Özgür kalamamamın tek sebebi bu işte. Keşke gelseydin yüzümü vura vura dürüstçe söyleseydin. Sen gitseydin ona ben de gitseydim yoluma. Keşke beni özgür bıraksaydın.

belki hayatım boyunca senle olucam belki de olmuycam.benim için çok uğraşmıştın bi zamanlar emek vermiştin.hep o zamanlara takılı kaldım.umrunda olsun isterdim birazcık umrunda olsun.ben nolursa olsun her zaman burda seni beklemiycem,bekleyemem kendimi biliyorum.umarım benim için bi şeyler yapmaya başlarsın yeniden,bana zaman ayırırsın bak 10 gün sonra bilmemkaçıncı yıldönümümüz.

Selam sana uzun zamandır anlatmak istiyorum ve konuşmak istediğimi söyledim her konuşmak için çağırdığımda da konuşmadım konuşamadım.
Korktum belki yalnız kalmaktan, sensiz kalmaktan, bilmiyorum.
Söylemem lazım bir gün bitecek ilişkimiz çünkü her ne kadar seni seviyorum desende aslında sevmediğini biliyorum artık öpüşürken gözlerini kapattığında artık beni öpmediğinin bilincindeyim peki neden gitmiyorsun.
düşüncen nedir şuan ilişkimizi bitirirsek çevrendeki herkes durumu farklı anlayacak beni sevmiyorsun başka sebeplerle şuan yanındayım aslında bende artık gitmek istiyorum fakat şu intihar girişimin beni alıkoyuyor.
daha önce de intihar girişiminde bulunanlar oldu evet ama sen bunu ciddi anlamda yaptın o kamera kaydını izlemesem yaptığının sadece dikkat çekmek için olduğunu düşünecektim fakat değil sen gerçekten ölmek istedin ve bunun sebebi ben değilim.
şuan iyi olmanı bekliyorum gitmek için iyi olduğun an gideceğim, gideceğim çünkü bunu benim yapmamı istiyorsun hoşçakal meleğim. umarım mutlu olursun.

"Sakladım gözlerimi
Sustum hep sözlerimi
Yandım yar közlerimi aah...
Savur savur bitmiyor..

Ben sende tutuklu kaldım.."

Yeter amk.

Bugun yazanlarin hepsi gerçekten içerlenmiş yazılanlara uzulmekten kendi yazacağımı unuttum. Inşallah hepinizin sorunları düzelir ne diyeyim.

Bu da sana; sen keyfini sürerken benim uykusuz kaldığım geceler sana girsin bencil herif.

Sana ne kızgınım ne de kırgın. Şu an için bunu bilsen yeter.

taslak kaldırıldı: 05:42:54.

Soracağım çok şey var sana. Daha doğrusu yaptığın her hareketini "neden" diye soracağım.

Neden gittin?
Neden sevmedin?
Neden engelledin?
Neden yalan söyledin?
Neden beklettin?
Neden nefret ediyorsun?
Neden döndün?
Neden ?

Bekliyorum dönmeni. Dönersen sorma fırsatım olacak. Ama o fırsatı vermeyecek kadar gururlusun. Olma lütfen dön ki sorabileyim.

Birde beklersem dönmezsin biliyorum.

sanırım çok yerde, çok insana dert yandım "özlemek ne kötü lan." diye yada özlemenin tanımını yaptım insanlara.
en iyi ben bilirim lan özlemeyi, özlemekle gelen pişmanlığı.
onlarda söylediler bana en iyi sen bilirmişsin özlemeyi dediler.
bi an rakının yudumuyla gelir sözcükler dilime, bi an telefonun sesi, bazen şarkı listemde rastgele gelen şarkı getiriverir aklıma insanların sesini, bana bakışını, kurduğu güzel cümleleri, yaşanmışlıkları...
ben hep özlem duyarım. gurbete giderim bazen iş için; ekmek kokusunu özlerim. annem gelir bi mercimek çorbası yapar, buzdolabının kapağına astığı " biliyorum çok seversin ama hepsini birden içme gaz yapar, afiyet olsun evladım." yazısını görür annemi özlerim. bi iki gün işe gitmem yanımda çalışan malları bile özlerim. en çok yağmur kokusunu özlerim. ben doğarken yağmur yağmış, her doğum gününde de yağar. annem beni hastanenin balkonuna çıkarıp yüzümü bi kaç damlayla ıslattırmış aydınlık gökyüzüne. ilk kez derin nefes aldığım bu anmış meğer. ben yağmur yağdığında toprak kokusunu alırsam o günkü gibi iç çekermişim. her seferinde daha derin iç çekiyorum. daha çok almak istiyorum o saf temiz toprak kokusunu. ilk günkü gibi, derdim olmadan. kaldırım taşlarında kirlettiğim pantolonlarımın aslında şuan ki hayatımdan daha temiz olduğunu biliyorum. beraber saklambaç oynadığım insanlarla görüşmüyorum, okuduğum okulların önünden geçmiyorum, sevip de özlediğim yemekleri yemek yerine ayaküstü ağzıma bi şeyler tıkıyorum. her yere, her şeye, her zamana geç kalıyorum. her şeyi özlüyorum. saflığı özlüyorum. bakkal kazım amcadan para üstü yerine aldığım sakızları, mahalle maçında patlattığımız topları, apartmandaki sıcak yemek kokusunu.
eminim farklı şeyleri özleyemeyiz. hepimizin özlediği şeyler aynı. belki özlediğimiz zamanlar farklıdır. ama beraber yaşadığımız her an için özlediğimiz şeylerin aynı olduğunu düşünüyorum.
bak gördün mü şimdi de içmeyi özledim be sözlük...