bugün

Gün gelecek seni görünce hiçbir şey hissetmeyeceğim. insanın çok zoruna gidiyor bu be.
(bkz: sana ait siyah) ben bu kitabı sana yazdım. Sen bu kitabı hiç okumayacaksın, ne kadar acı.
Bir kelimede biter bazen tüm dünya, yıkılır öylece kalır işte öylesin sen benim için..
Sen beni görmezden geliyorsun ya hani, ben seni daha görmezden gelemedim ama bir görmezden gelirsem işte o zaman geçmişe kati dönüş olmayacak bil istedim.
şimdi gelsen de sana layık bir ben yok artık.
Keskeler olmasaydi keske,gulmeseydi Ben olmadan o gozler keske,tanismadan biz acmasaydi o guller keske....
gelirsen seçime kadar, gelmezsen ben oy atmaya gideceğim memlekete ne zaman dönerim bilmiyorum. Saat kaç oldu hadi amk.
Kalbimde bir sızı bilmem,
deler durur ama yinede göğsümü dinlemem ,
Sadece yürür ardına bakamadan,
kaçar zaman zaman sensiz sonsuza,
En sonunda Çıplaklığıyla kalakalır gönlümdeki sen durağında,
Yetişmem yetişemem sensiz bu yolculuğa,
bu dünyada yaşamaya..
Beni sinirlendirme sakın. Sakın daha fazla benimle oynama. Sakın yapma bunu. Hıncımı sığmıyor içime. insanlığımdan taşıyorum. Ben öfkeden patlamak üzereyim hak etmedim bunları her ne sebeple olursa olsun.

Beni gerçekten kaybetmek istemiyorsan anlaşmamız sadık kal lütfen artık. Lütfen.
Konuş benimle çocuk. insan gibi iki çift laf edelim be. Kanka deyince bozuluyon, kardeş deyince atarlanıyon, aynı sınıf içinde 8 saatte 20 kelime etmiyoru neyin karın ağrısını çektirtiyon. Sayende ilk kez kız olduğumu hissedip okula giderken kaşıma gözüme bakar oldum. Ne hallere geldim yahu.
Sadece dedim ve yazmaya başladım. Ellerin, bir şeyler yaratmaya hevesli ellerin bilmem kaç kilometre uzaktan cümlelerime ilahlık yapıyor. Sence de biraz öneme muhtaç bir çaresizlik değil mi bu?

O kadar yoktun ki.
O kadar uzaktaydın ki.
Ama şimdi bir o kadar benimsin.
Hep burada kal.
Gitme. Sakın..
Bana her sonun da başlangıç olabileceğini gösteren insan teşekkürler.Sayende elvedalara alıştım gidişler de gelişler kadar aynıymış.
yarın yüzüme baktığın zaman gülümse ne olur.
Bu kadar acıtılmaz ki bu kadar üzülmez ki ama...
ışık

Neye ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Bir hayata ihtiyacım var önce. Bana ait bir hayata. Sen günbatımı seviyorsun. Hüzün dolu, karamsar, karanlığı getiren günbatımını. Sonrası bilinmez. Karanlıkta yaşıyorsun. Sesler var sadece, görüntüler yok. Görsen çevreni, orada olmayacaksın bir daha. Zar zor sabahı ediyorsun, en soğuk ama en güzel yerde, aydınlığın geldiği yerde kapatıyorsun tüm gece hiçbir şey görmemiş gözlerini. Göremiyorsun yeni günün doğduğunu.

Bense gün doğumundayım hep. Hep bir umutla, bir şeyler başarma, yaraları sarma telaşıyla açıyorum gözlerimi. O güzelliğin kayboluşunu ve güneşin bana tepeden bakışını takip ediyorum. O yükseldikçe ben alçalıyorum. Vakit geçtikçe azalıyor umutlarım. Bir günün daha nafile geçtiğini an be an hissediyorum gün boyunca. Bir gün daha geçiyor bana ait bir hayatım olmadan. Güneş en tepede beni ezdikçe eziyor ve köşesine çekilmeye başlıyor yavaştan. Gün, işte, batıyor şimdi. Onca hırpalamadan sonra batıya uzanarak izliyor beni. Belki bir de keyif sigarası yakıyor. Yakar yakmaz kül oluyor... külleri bana geliyor. Sana da geliyor elbette. Aldığın kokuyla bir sigara da sen yakıyorsun. Dumanı içine çektikçe ben yanıyorum o sigarada. Yavaş iç ne olur, çileli de olsa uzun olsun ömrüm, yansam bile güzel yanayım.

Ben dumanla havaya karıştıkça kararıyor ortalık. Gözler gözleri görmez oluyor. Bedenler birbirini tanıyor ancak, dokunuşlardan. Görmeden tanıyor eller birbirini. Sen neredesin bilmiyorsun. Kiminlesin bilmiyorsun. Kimi öptüğünü bilmiyorsun, seni kimin öptüğünü de. Ne bildiğini sorguluyorsun kendince. Aldığın cevaplar tatmin etmiyor seni. Sorulardır önemli olan. Bizi inciten ve yıpratan sorulardır. Öyle sorular sordum ki bazen aldığım cevaplar sadece acımın şiddetini belirlemeye yaradı. 'Hayır seni hiç sevmemiştim aslında' = 5 birim doz acı, 'Hayır seni artık sevmiyorum, hislerim değişti' = 3 birim doz acı. Vesaire.

Soru sormayı bırakıyorsun böylece. Sana verilmiş muhteşem ruh ve beden ikilisini üzmeye devam ediyorsun. Bedenin yıprandıkça ruhun yaşlanıyor. Yaşının insanı olmuyorsun, yaşlanıyorsun. Ders almadan yaşlanıyorsun. Bir gece daha ekleniyor yaşına. Kıymeti bilinmeden bir gece daha atıyorsun makineye sonunda bir sigara daha içmek için. Takır tukur ediyor makine ve istediğini veriyor. Aldığına sarılıyor ve vücudunun litosferinde hissediyorsun belli belirsiz bir şeyler.Pirosfer hareketleniyor biraz. Ama tek yaptığı homurdanmak biraz. Kaldıramıyor hantal göbeğini. Barisfer? Umrunda bile olmuyor onun. Gökyüzünü izliyor çünkü o. Değişmeyen, kaskatı, simsiyah gökyüzünü izliyor. Yeryüzüyle ilişkisini kesmiş.Bir sigara daha yakıyorsun sonra. Vazgeçemediğin tek şeye sarılıyorsun. Terk etmediğin tek şey o. Vazgeçemediğin, kıyamadığın. Dumanında ben uyanıyorum, benle birlikte uyanmakta olan güneşi görüyorum. Yakacak bir sigaram yok. Senin yaktığın da bitiyor, gözlerini kapatıyorsun usulca. Belki birkaç damla veda ediyor gözlerine, buharlaşıp sonsuz hayatı elde etme gayesiyle çıkıyorlar yolculuklarına ve sen eriyorsun. Çenen kaşınıyor. Güzel çene. Benim sıram geliyor yine, kıymeti bilinmeden bir gündüz atıyorum yaşlı makineye. Mağrur ve çok bilmiş bir edayla veriyor bana bir gündüz. Koşmaya başlıyorum. Yine ve yine, güneş benden hızlı koşuyor ve yine aynı şeyler yaşanıyor. Varlığımdan bir gün daha eksiliyor. Ben eksiliyorum. Güzel ben.
hepinizden nefret ediyorum.
fatih en cok senden. evli ve cocugun oldugunu saklayip onu mahvettin.

musa onu aldattin üstüne gecirdigin bir evliligi ondan sakladin

ve mert senden de sevgilin oldugunu benden sakladin ve sana baglandigimi gore gore git deyislerime aldirmayip kaldigin icin...

hepinizden nefret ediyorum hepinizden. hepiniz hak ettiğiniz leş hayatı yaşıyorsunuz.
sana yazıp yazmamakta kararsızım. bazen diyorum ki düşmanım değil ya sonuçta sonra son mesajlarımıza bakıyorum ve romantizme gerek olmadığını düşünüyorum. umurunda olmadığının farkındayım söylediklerimin ama umarım iyi insanlarla karşılaşırsın. artık eskisi kadar ne kızgınım ne de suçluyorum seni sadece yaşadıklarımız için teşekkür ediyorum.
Merhaba sevgilim.

Bu yazı sana çok uzak iki şehri birbirine bağlayan bir yol üzerinde yazılmakta.
Yine sensizim.
Sabahları uyanıp gözümü açtığımdaki gibi, öğlenleri tavamda krebimi çevirip domates doğradığım gibi, akşamları bomboş sokaklarda ritimsiz adımlarla çapraz adımlarla yürüdüğüm gibi sensizim şu anda da.

En çok ne zaman yalnızım biliyo musun?
Güzel bi şişe şarabın mantarını açmaya gücüm yetmediğinde, yağmur yağdığında bacaklarımı uzatıp izlediğim filme ağladığım ve başımı yastığa koyduğum günlerde, balkonda sigara içmeye diye çıkıp ceket almadığım için titrediğim günlerde ve
Yatağımda yatarken içeriden tıkırtı geldiği için korktuğum günlerde.

Hayatımı böyle yalnız, böyle sensiz geçirdiğim için kendime kızıyorum bazen.
Bir yandan da hayret ediyorum. Çocukken hayaletlerden deli gibi korktuğu için yıllarca geceleri odasının ışığı açık uyumuş ben, şimdi evde tek başına bir hayaletle yaşıyorum.

Beni üzen belki de bu. Yaşıyo ve nefes alıyo olmana rağmen içinde bulunduğum durum bi ölünün mezardan kalkıp gelmesini beklemekten farksız. Neden bir türlü yanımda olmadığını anlamıyorum.

Korkuyorsun işte hayatıma girmekten. Hem de deli gibi korkuyorsun. Bırakıp gelsen her şeyini, her şeyini kaybedeceğini bildiğinden korkuyorsun. Göze alamıyorsun hiç olmayı.

Halbuki herkesten ve her şeyden uzaklaşıp, dünyanın hiçi benimse her şeyim olmanı çok isterdim.

Bu yolculukta da bana eşlik eden hayaletine sarılıp uyuyacağım şimdi sevgilim. Okuduğun için teşekkürler, iyi geceler...
kim bilir şuan hangi günün şafağındasın.. neler yapıyorsun siyah gözlüm.. özüm, canım, gülüm.. fakat.. fakat.. sen beni hiç sevmedin..
görsel
sen kapımı çalan sızım gir içeri.
her zaman başımın üstüne yerin
dilim tutulur, sözcükler uçarsa aklımdan,

benim güzel misafirim sen hep hoş geldin.
önce düşünüyorum. neden yalnızım ? sonra bunu sorguluyorum. yalnız mıyım ? Bunca yalanci ve guvenilmez insan hayatimda olmadigi icin yalniz miyim ? Beni uzmemek icin hayatimdan ciktiklari icin sukrediyorum sonra. Sadece bir kisi yanimda olsun hep olsun diye dua ediyorum ama yok sicakligini huzuru hissedemiyorum. Acaba ne zaman gitcek korkusuyla yasamak istemiyorum kosulsuz guvenmek istiyorum her an yanimda olacagini bilmek istiyorum. Geceleri oturup neden gittin diye aglamak istemiyorum seni dusunmekten uykusuz kalmak istiyorum. Biliyorum sen de bir yerlerde beni dusunuyosun kotu kisilerle karsilasip minnet duygusunu tadacagiz ve birbirimizi buldugumuz her an sukredecegiz iyi ki diyecegiz hep iyi ki varsin ve hep olacaksin.
yaaa pis, kaka adam/kadın hıh içeriklerine sahip başlık.
Allah bildigi gibi yapsin seni. Asik oldugun ilk kadin agzina sicsin da gor bakalim sevilmemek nasil bi duyguymus. Sonra kosarak bana gel ama. Ben seni coktannn affettim.
naber kurabiyem ?