ben bu yazıyı kendime yazdım

Onurlu yaşa, kendine saygı duy, harekete geç, savaş. Tek yapılması gereken. Yapıyor musun bunu gerçekten? Savaşıyor musun? Yeterli misin? Saygılı mısın kendine? Gurur duyabiliyor musun kendinle? Bu gidişle bir bok olmayacak diyorsun. Böyle diyorsan peki, saygı mıdır bu kendine? Kendini Başkalarına ezdirmemek yeterli midir? Yapılması gereken, mücadeleni daha iyi kavramak, sevip sevdirmek ve derslere daha fazla dikkat etmekken bunu tam yapamaman savaşmadıgını mı gösterir? Sadece okuyup ders çalışırsan, bu harekete geçmemek midir?
Aynı başka bir yoldan ama aynı konulardan devam edeyim, o adamın karşısında kendine saygı duyuyorsun degil mi? harekete geçiyorsun, okuyorsun, umutlusun, savaşıyorsun. Yine de gerçekten yeterli misin? Hep daha fazlası mi yoksa? Bu adam bu yüzden mi sana iyi geliyor? Kendini bulmanı mı kolaylaştırıyor, yoksa yapman gerekeni aslında o mu gösteriyor? Onsuz yapabilecek misin? Emin misin? Ne kadar konuşsam da boş, çözemiyorsun işte, ne olacak senin halin?

ve farkettim ki hayal etmeye bile cesaretim kalmamış... gerçekleşmesi için çaba göstermeyeceğimi bildiğim için hayal kurmak bile sıkıcı gelir olmuş. tehlikeli bir yerdeyim sanırım. hayatın anlamsızlığı düşüncesi, merkezi beynim olan bir çember oluşturmuş. ne bir keseni ne de teğeti olan bir çember. sonsuz uzay zamanda başıboş ufku dar bir çember. bu dizeler çaresizliğimi anlatıyor bu dizeler. acı gerçekle yüzleştiriyor bu dizeler:

ya dışındasındır çemberin
ya da içinde yer alacaksın
kendin içindeyken
kafan dışındaysa
çaresi yok kardeşim
her akşam böyle içip kederlenip mutsuz olacakssın
meyhane köşelerinde kahrolacaksın
şiirlerle, şarkılarla kendini avutacaksın
ya dışındasındır çemberin
ya da içinde yer alacaksın.

bu dizelerde ki çember dünyaysa ben dışarıdayım tüm herşey içeride, bu dizelerdeki çember beynimse ben içerideyim tüm herşey dışarıda.

Her şeyi kontrol etmeye çalışmaktan vazgeç, bırak ne olacaksa olsun çok yorulmadın mı artık.

ne olur unut onu.
ne olur azad ol artık, özgür ol
unut onu, unut. evleceksin birkaç ay sonra. unut onu.

tatlım bak yarın ki dişçi hiç öncekiler gibi olmuycak tamammı şimdi korkmayı bırak hadi.

senin ben sıfatını sikeyim.

Keşke nefes alabilsen özgürce. Sürekli başkalarını düşünmekten kendi hayatını kaçırıyorsun. Bu arada iyi bi müzik zevkin var *

Köşeye bakkal açsan yanına bim market açar karşıya carfour gelir.

biliyorum, hiçbir şey yapmadan sadece öyle "durasın" var. biliyorum, hiçbir zaman kendini bu kadar yalnız hissetmemiştin. biliyorum, sevgisini, ilgisini beklediğin insanlar senin için hiçbir şey yapmıyor. biliyorum, ruhunu kanatan ne varsa hepsini biliyorum.

derin bir nefesin geçiremeyeceği şeyler var elbette... geçmiyor bu hissizlik hissi. amaçsız ve boş hissetmekten daha kötü bir şey yoktur umarım. çünkü bu gerçekten kötü.

her sabah yatağından çıkmak için sebep bul kendine. sokağa çık, kalabalığa karış. yürürken düşün, düşünürken unut, tak kulaklığını, sil dünyayı bir anda, bağıra bağıra eşlik et seni yakalayan ritme. Sev! önce kendini, sonra her şeyi...

nefret etmenin ağırlığını taşıyabilecek kadar kötü bir insan değilsin. bunu unutma!

Kitap okumalısın. Kitap oku ki, hem sen kitabı anla, hem de o seni anlasın.

daha fazla ağırlık,daha fazla acı.

ben herkesi yenerim bu oyunda, çünkü benim 'umrumda' değil...

çarelerim halsiz
umutlarım yersiz
ve ben yalnızca kendine zalim.

Sen kimsinde duygusal bir şeyler hissediyorsun lan birine yavşak?

Sen, sensin olum.
Piçsin lan işte. Kimi kandırıyorsun?

Hayat senin için eskiden böyle miydi?
Karılar, kizlar, arabalar gelsin biri gitsin ötekisi....

Busun lan sen amina kodumun!

Şimdi adam ol, bırak bu hayalleri ve eski sikik hayatına dön.

Bu hayat sana göre değil.

Yine pic ol. Efendilik bu hayatta sana bir sikim kazandırmiyor belli.

üşüyorsun. burnun soğumuş. ilk burnun soğur. ellerini karıştırmıyorum. onlar her daim soğuk.
eskiden olsa içinden taşan sıcaklık öylece ısıtırdı seni. ne oldun be kardeşim? ne oldun sen? ne olacaksın veya. öyle damdan düşer gibi sordum ama.

söyleme. biliyorum endişelisin. asla mutlu olmak olmayacak belki sana. düne baktığında boşa geçirilmiş zamanlar; yaptığın onca hatalar ve daha da kötüsü yaptığın tek hatada seni görmezden gelip dinlemeden köşeye fırlatan sözde dostluklar var biliyorum. sense hep başkaları için yaşayan o kırılgan ama zırhlı çocuk.

kimsen yoktu. hayatın boyunca seni koruyup kollayacak kimsen olmadı. hep sen üstlendin kara şovalye rolünü. gardın mı düştü çocuk? sen böyle miydin? rüzgar esse kırılır oldun. insancıkların ağzından çıkacak kelimelere hasret oldu. sana ne yaptılar, sana ne yaptılar?

sanki sensin atilla ilhanın şiirinde deli divane eskisi sorulan kadın. hapis edilmiş kaçamadan duvarlara çarpmış. sormazlar mı bir de maharetmiş gibi gardiyanlar sana. nasılsın? iyi misin?

iyi değilsin. hiç iyi değilsin. gözlerin hep ıslak ama serde sen varsın. akmaz asla. çevrene her baktığında sende, hayatında eksik bir şeyler görüyorsun. mutsuzsun sen be çocuk. sen bal gibi de mutsuzsun. daha da kötüsü seni mutlu edebilecek kimseyi tanımıyorsun henüz. en sevdiğin bile yapamıyor. sen acizsin çocuk. üflesem kırılırsın.

senin ne s*kim yediğin belli değil . senden hiç bişey olmaz olm bu gidişle Kendine çeki düzen ver birşeyleri iste hedeflerine ulaşmaya çalış bütün gün mal mal pinekleyip akşam olunca içerek bi yere gelemezsin anca düşünüyorsun zaten hayaller aleminde yasamiyoruz!

insan abisinin nişanına gitmez mi lan şerefsiz!

sabret sadece 7 Ay kaldı.

bugün iyi iş çıkardın olum hasta olmana rağmen. iyi çalıştın meeting konuşmasında da iyiydin. masana oturan alman aileyi de unutma ayrıca kızına nazik hareketinden dolayı edemediğini teşekkürü yarın et barzoluğun lüzumu yok.

Siktir lan!

Dereyi gormeden pacalari sivama. Don bak oku bunu!

sınavların, quizlerin, ödevlerin daha bugün bitmiş. oturmuş finalleri bekliyorsun. bu saatte uyku gelmesi nedir abim?
yarın sınavın olsa, o dizi senin bu şarkı benim, o film senin bu sözlük benim bir modda takılırsın güzel güzel. saçmalama canım kalk yüzüne su mu serpiyorsun yemek mi yiyorsun ne yapıyorsan yap. gün sabahlama günüdür.

be patient and trust yourself.

Siktir lan!

O son kahveyi içmeyecektin.