bugün

Bu nasıl bir olay? Dibe vurmuşsun ve hala batıyorsun.Adeta son cümleler dökülüyor o ince ve soluk dudaklarından.Uçurum arıyorsun biliyorum.Yeter artık diyemiyorsun,hayatın düğüm oluyor adeta boğazında.Dünyanın en şanssız insanı unvanını yakıştırıyorsun kendine.O bu değilde kimsenin yanında olmaması üzüyor seni destek olmaması sonra.Ve son olarak diyeceğim ki sana neyse boşver onu bile hak etmiyorsun kızım.
kafanı rahat bırak, hayat sen düşünmeden de akıp gidiyor. nasıl olsa bir şeyi değiştiremiyorsun neden kendi harab ediyorsun ki?
bi siktir git artık ya.
bazen aklıma esiyor, seviyorum, bazen aklıma esiyor sevmekten vazgeçiyorum gidiyorum, bazen aklıma esiyor, umursamaz oluyorum, bazen aklıma esiyor mutlu oluyorum, bazen aklıma esiyor mutsuz oluyorum. bazen aklıma esiyor şimdiye dek aldığım kararlardan 180 derece farklı bir istikamete giriyorum. aklıma esiyor ve ben yapıyorum. sonuç ne yalnızlık.
yanacağım diye kırmızı beyaz tonlarla dolaşıyor, griye Çalan ruh halinle hiÇ Çekilmiyorsun.
bu kafayı değiştir aga. böyle yürümeyi geç emekleyemezsin bile bu yolda. ayar yok sende, bi silkelen kendine gel. * * *
hissetmeyi ikinci bir emre kadar yasakladığın zaman dilimde bile seni ağlatabilen filmleri sikeyim.
şunu unutma: Tüm hatalarına rağmen yanında olduğun insanın, tek hatanda seni terk etmesi diye bir şey var.
çok salaksın lan!
Memleket yanıyor, ben burda ne ahkam kessem diye düşünüyorum. Neden gerçek bir liderlik vasfım yok, neden o cesarete bile sahip değilim. Eskiler nasıl da kendilerini hiç düşünmeden atıyorlarmış kendilerini ortaya, başkalarına besledikleri idealler için. Bizi nasıl böyle korkak ettiler anlamak mümkün değil.
bir zaafın bir aileyi perişan etmesine tanık olmak.

sonra en çok çocuklara üzülmek.

sonra "bir tek" çocuklara üzülmek.

sonra "bir tek çocuklara üzülmeye" üzülmek.

ilahi adaletin yerini bulmasına sevinmek.

sonra buna sevinmeye üzülmek.

bunun gecikip gecikmediğini sorgulamak.

sonra bunun "belki kişi kendini düzeltir." diye verilen süre olduğunu fark etmek.

sonra buna rahatlamak.

sonra üzülmek.

sonra en çok çocuklara üzülmek.

sonra "bir tek" çocuklara üzülmek.

sonra "bir tek çocuklara üzülmeye" üzülmek.
senden bu gidişle hiçbir halt olmaz lan. neden mi? halen neden diye soruyorsun ya kafana sokayım senin.

her defasında yeniden başlamaktan bahsediyorsun ama her defasında yeni bir şişeye yeniden başlıyorsun. dört yıl önce sonunu bildiğin bir yola girdin. acı yüklü, zorluklarla dolu bir yol. dedin ki; olsun ne kadar hayatında olursam onun o bana yeter. yetmedi işte. göt gibi kaldın ortada. yalnızlığın dibine vuruyorsun. yıllardır uykusuzluk gibi bir sorunla uğraşıyorsun. daha kendi hayatını yola sokmadan gittin başkasının hayatına yamamaya çalıştın kendini. uyumuyorsun bir kaç saatliğine sızıyorsun. korkaksın. çünkü daha buraya yazmaya bile cesaret edemediğin şeyler var. çevrendeki bir çok arkadaşının, dostunun seni yalnız bırakmasına neden olan şeyler. halen inadına o kızın hayatında olup bitenleri takip ediyorsun. sana ne oğlum sana ne siktir git kendi hayatına baksana. bir kez olsun adam gibi davransana ama yok alışmışsın bir kere sen acıya ve rezilliğe. çalıştığın işten atılacaksın haberin yok. hastasın ama hastaneye gitmeye cesaretin yok. bir kızın seni tercih etmesi için bir sebep yok. olumlu bir yanın yok. hak ettiğin gibi yalnız kalmanın bir çok sebebi var. kendine gel silkelen artık yoksa hayat seni çok güzel silkeleyecek. şimdi bile önünde yığınla iş var yapılması gereken ama sen gelmiş burada zırvalıyorsun. yaptığın bir işi tam yap. o geri zekalı bilgisayarındaki dosyaları da sil artık.

sen eski fotoğraflara bakıp salaklık peşinde koşarken o sevgilisiyle telefonda konuşuyor. hakkı da konuşacak. adam olsaydın senle konuşurdu. bütün bunları hak etmedin ona hiç kimsenin vermediği bir sevgiyi verdin bunu o bile kabulleniyor ama sen bu şekilde yaşayarak bütün bunları hak ediyorsun. inci sözlükten hiç tanımadığın adamları topladın dertleşmek için. şansına liseli denk gelmedi. otuz- otuz beş yaşlarında adamlar denk geldi. onlar bile bir çok konuda seni haksız buldu ama sen aynı şekilde yaşamaya devam ediyorsun. ,
halen o kıza yakın olmak için gidip onun kız kardeşiyle görüşüyorsun. akrabalarını arayıp bayramlarını kutluyorsun ama bütün bunların sana hiçbir faydası olmayacak.

kendine gel artık yoksa siktir git!
dibi seviyormuş,
seviyormuş çünkü o kadar alçaktan atlayınca tekrar düşme şansı yokmuş.
fazlasıyla samimiyet midir seni bu hale getiren bilmiyorum ama içinden taşıp gelen masumca sözlere de ket vuracak değilsin. insanın bütün çelişkisi olumsuzluklar temelinde şekilleniyor kanımca yalnız tüm olumsuzlukların üstesinden gelmeni sağlayacak kişi de yardımcı olmak yerine aksini yapıyorsa hayatın boktanlık katsayısı epey bir yükseliyor hepsi bu.
yat uyu, yarın iş var.
kararsızlığına tüküreyim senin. sen ne zaman bu kadar kararsız oldun ya? fark etmedim bile ben. hayır, bi haber edeydin eyiydi.
saçların çok güzel olmuş kızııaaam.
senin beynini sikeyim.
bana bu kalbin kadar temiz sayfayı ayırdığın için teşekkür etmeyeceğim sana, çünkü senin saçını başını yolmak istiyorum yelloz karı. tenhada kıstırırsam seni, mezarlıkta dayak yiyen kızdan beter yapacağım. önce bir güzel pataklayacağım sonra da makyaj yapacağım. hergün ebleh suratını görmekten bıktım. dakikalarca ayna karşısında süslenmeni, saçını taramanı izlemekten gına geldi... bak beni dinliyor mu hiç. o kadar konuşuyorum yine hazırlanıyorsun, hayırdır nereye? çıkarmışsın 15 metre topukluyu, hayrola baloya mı gidiyorsun? prens mi çağırdı. hadi bakayım fazla kırıtmadan yürü gözüm üzerinde. süslü şıllık seni, kokoş karı.
uzatmaya gerek yok; sen salaksın. bu işleri senden başka kimse yapamazdı.
bir yanım gündelik şeyler
evdir ekmektir
yaşadığım kaskatı;
bir yanım olmadık türküler söyler
yoldur özlemdir.
ondan gördüğün sevgi ve ilgiyi hovardaca harcadığın zamanlar bitti. senin düşündüğün şeyleri ondan duymak, bunları artık onun da düşündüğünü bilmek epey can sıkıcı. bundan sonra aşka dört elle sarılmak zamanı zira gidişat hiç de iyiye değil.
istedigin hersey senin elinde. Gecmisle yasamanin bi anlami yok. Giden gitti.
unut kalbim onu
hatırlama bir daha hiç
sonu yok bunun
bu aşk bir felaket
düşünme
oyalan başka meşgalelerle
ama olmuyor
unutamıyorum
tüm kalbimle çıkıp gelmeni
diliyorum...
aşkının felaket olmasına
aldırmıyorum.
sadece seni bekleyen kalbime
acıyorum.
Nedendir bilmiyorum ama yazmak istedim. Belki de beni en rahatlatan şey yazmak. Belki de içimdeki karmaşanın bir çıkış kapısı. Başta söylediğim gibi bilmiyorum. Ama bilmemekte hoşuma gitmiyor değil. Bilseydim yazmayacağıma eminim.
Uzun bir süredir içimde bir sıkıntı, boşluktaymışım gibi. Belki de öyledir. Yada hayat yorucu, kim bilebilir? işte terazi erkeği olmanın en belirgin yanı.
Başımı alıp bilmediğim bir şehirde, bilmediğim sokaklarda tek başıma gezmek istiyorum. Sıkıntılarımı atmak, deşarj olmak. Omuzlarımdaki ağrı bu olsa gerek.
Sıkıldım artık bu şehirden, Ankaradan. Allah'a şükür arkadaşlarımdan yana hiçbir sıkıntım yok. Zaten hala ayakta kalmamın sebeplerinden birisi onlar. Ve tabi ki ailem en başta.
Bir gün yere düşecek miyim bilmiyorum. Eğer düşersem, o çocukluklarımızdaki gibi olmaz, sadece dizlerim acımaz. Paramparça olurum.
Gelecek kaygısı çok yoruyor insanı. Son günlerde bunu farkettim, hemde fazlasıyla. Eskidense ne güzeldi hayat! Böyle dertleri takma gibi bir durumum olmazdı. Demek ki yaşı gelince farkediyor insan.
Daha söyleyeceğim çok şey var, neyse, her neyse. Saat 03.06. Ben gidiyorum, selametle.