bugün

Kıs şu tv'nin sesini amk.
gene horluyorsun.
sustuklarımın çoğu olmanı geçtim keşke sadece bir tanımdan ibaret olmasaydın hayatımda...
DAĞ

Ben büyüyünce kocaman bir dev olduğumu zannettim
cüceler ülkesinde
Yaslandığım dağ kocamandı çünkü.
Her şeyi bildiğimi zannettim.
Bildiklerim,
bir çınar gölgesinin verdiği huzur gibi
sakin ve güvenli.

Ben büyüyünce büyüdüm sandım.
Dağ gibi yaslanacağım, ardıma duran bulutlara
güneşe bile kafa tutacağıma inandım.
Gölgeler geldi geçti eteklerimden
Telaşlı ve serin.

Yaslandığım dağ,
Gölgesi üzerime düştüğünde gölgemi büyüten,
varmak istediğim hedefi küçülten sihirli bir dağ.
Kalbindeydi sihri,
Küçücük bir kum tanesiydi.
Gücenmezdi küsen küçük gölgelerine
Öyle büyüktü o.
Seni çok özledim.. sensiz bir yıl geride kaldı. Ve ben hala rüyalarımda aslında ölmemiş olduğunu çıkıp geldiğini görüyorum. Uyanınca üç saniye sadece üç saniye gerçek sanıyorum. Fakat sonrasında tokat gibi çarpıyor yüzüme gerçekler. Ama merak etme. Ben güçlü olmayı senden öğrendim. Kabullenmeyi ama bir yandan savaşmaya devam etmeyi.
Belki diğerlerinin babaları gibi bir ton ev, araba, para, iş bırakmadın bana ama koskoca bir yürek, yaşamak için cesaret sağladın baba. Ne mutlu ki senin oğlunum!
--spoiler--
Bizi hiç anlamadın!
--spoiler--
(bkz: franz kafka)
Eğer devlet başkanı olsaydım sırf senin gibiler yüzünden Baba olmayı isteyenleri sınava tabi tutmak için gerekli olan bir yasa çıkarırdım. Aramızdaki bağ sadece kan bağı eğer ailemi seçebiliyor olsaydım baba olarak seni seçmezdim emin ol ama lanet olsun ki yine yarın birgün başına bir şey gelse en çok üzülenlerden biri ben olacağım. boşver en iyisi..
Beni hiçbir erkek senin kadar sevemeyecek biliyorum. Evden çıkıp bir daha geriye dönmediğin o günden beri sürekli bir anda karşıma çıkacakmışsın, kapıyı çalacakmışsın, ne zaman bir arabanın arka koltuğuna binsem dikiz aynasından muzur bir bakış atacakmışsın gibi geliyor. Mezarlığa gidesim gelmiyor, orada sanki sen değil de bir başkası yatıyormuş gibi. Senin istediğin gibi bir hanımefendi olmak için hala çabalıyorum. Sana söz verdim çünkü. O sözü tutamamaktan çok korkuyorum. Hatalar yapmıyor muyum? Hem de ne hatalar yapıyorum. Ama sen öyle güzel bir adamsın ki bana yine de küsmüyorsun. Rüyalarıma gelişinden anlıyorum bunu. Her gece gel, her gece gülümse bana. Özletme kendini.
Sen de ordasın diye, korkmuyorum ölümden.

Sen de ordaysan, orda kalmaya devam ediyorsan, bize duyduğun deli sevgiye rağmen...

Elini tutabilecek miyim, yüzünü görebilecek miyim, baba diyebilecek miyim bir kez daha, merak ediyorum.

izin verecekler mi, son bir masal anlatmana acaba?

Seni çok özledim.

Yazan: ilk gözağrın...
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
Baba çınar ağacıdır. Yanında olmasa da gölgesi yeter. Anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalır. Kimisi için hayatının aşkı kimisi için hayal kırıklığı.
düşünüp düşünüp diyorum ki bu hayattaki en büyük şansımsın. en değerli varlığımsın. iyiki varsın.
Ben o koltukları çok seviyordum .
haksızlık ediyorsun ama olsun.
kendi evimde deplasmanda olacagim gunler oyle yada boyle geldi. kacsam,kacamam. kalsam bana kabul etmek zor geliyor.
elbette mutlu ol,cok sevil ve cok sev istiyorum.
saka maka evleniyorsun be baba. su dunyada bir bakisina omrumu feda edebilecegim biri yok sen kadar kiymetli.
ama gel gor ki yetiskin olmak her zaman eglenceli olmuyormus,bunu da boyle tecrube etmis oluyorum.
Baba odadan çık uyuyacam artık:))
Bütün kızlar babalarına benzeyen eşleri olmasını ister ya bende tam tersi. Belki de hayatta en çok korktuğum şey senin gibi bi adamla evlenmek. Sırf bu yüzden evlenmeyi düşünmüyorum.
Canlı bir ölüye tahammül edemiyorum.
şu hayatta biri beni vuracaksa babama olan hasretimle vurabilir anca...

öyle erken gittin ki yanımdan, hep yarım kaldım...
sensizliği tam 19 senedir her anımda hissediyorum.

evet anlaşamazdık, evet aramızda kuşak çatışması vardı, evet ben hep seni üzerdim, cebinden para çalardım, deplasmana giderdim, okuldan kaçardım, sigara içerdim, karnede zayıf getirirdim de annemden beraber gizlerdik, evet sen hep bana nasihat verirdin...
ama baba oğul ilişkisi bu değil mi zaten amk?

aynısını ben de şimdi oğluma yapıyorum işte.

öyle erken gittin ki hayatımdan.
kendi kendime büyüdüm ben...her şeyi kendi kendime gördüm...

yokluğu, bolluğu, itliği, kahpeliği, zalimliği, hayatı kendi kendime öğrendim.

keşke gitmeseydin ya sen...
gitmeseydin bak neler neler yapardım ben sana.

sırtıma alır hacca götürürdüm seni.
vallahi bak...

keşke gelebilsen be baba...
tamam bir daha plajda bikinili kadınlara baktığını anneme söylemicem, söz...

hamiş: merak etme baba...yıkılmadım, ayaktayım...gözün arkada kalmasın...
Senin kadar delikanlı bir adam görmedim.

O en son ufacık çocuk gibi beni yanaklarımdan öpüşün yok mu..

Yanaklarım kızardı, utandım vallahi..

Sen olmasaydın ben o arabanın hakkından gelemezdim.

Her şey için sağol..
Ne zaman canım sakılsa sana sarılsım geliyor.
Saçlarımı severdin çocukken ya, çocuk olasım geliyor.
Gidebilsem 10 yaşıma, kalabilsem be babam orda...hiçbir şey yaşanmasa, zaman orda dursa.
Bana bir masal anlatsan, içinde deniz ve balıklar, Yağmurla kar olan güneş ve ay...
Şaka şaka yazmadım. Ne yazıcam sana.
Canım babam rabbim sana sağlık ve güzel ömür versin.
Atlara fısıldayan adam... aklıma geldi öylesine.