bugün

agatha christie in bir romanı. konusu, Güney Galler de yoğun siste bir adam yolunu kaybeder ve arabası bir çukura yuvarlanır. Yardım aramak için girdiği evde, kocasını öldürdüğünü iddia eden, elinde silah bulunan bir kadınla karşılaşır.
söz ve müziği mustafa alpagut' a ait okşarken aniden yumruğu indiren enfes şarkıdır.
*
Garip bir yolcu gibi
Gurbet ellerde
Gezerken seninle karşılaşmıştık
Bakışın kor gibi beni yakarken
ikimiz öylece donup kalmıştık

Beklenmeyen misafirdin
inan sen benim gönlümce
Böylesine tatmamıştım
Mutluluğu ömrümce

Bütün günahlarını verseydin bana
Açılır yinede kollarım sana
mutlluk ne demek ögrettim bana
Ne olur birazcık daha kalsana
umduğunu değil bulduğunu yiyecek olan misafirdir.
sokrat st'nin son şarkısıdır. ağlatır falan. http://www.youtube.com/watch?v=jj6wzT8a-Ao
--spoiler--
belki daralırım bak sen gidersen ararım,
ve sen gidersen belki de ben belkilerle kalırım.
--spoiler--
imkansızlığın en güzel noktasının mahrumuyum.
ve gerçekten son bulursa yol, üzülme
ne olursa olsun canım;
vazgeçmek benim erkeklik hamurumda yok!
belki bir gün anlarlar bizi,
ama bu aşkı kurtaracak kadarda kahraman değiliz!
yukarı bak, daha da yukarı..
cesaretine başı yüce dağlar utansın!
ben el olurum, sen elle bayram et gelinim.
beni kendime kaç sigara, kaç kadeh getirir?
kaç ar namus bilmeyen adi kırdı bizi!
yılma, mutluluğun tek sırrı biziz..
kolay değil; pek iyi sayılmam da,
ya dedikleri gibi her işte bir hayır varsa?
hayır yok! bunun sonu şere yorulur;
ne başlangıcımız belliydi, artık ne de sonumuz!

ey beklenmeyen misafir kılıklı!
ee gideceksen gelmeyeydin be kadın!
hadi bakalım, git şu anı yaşa..
belki tebessümler yerini bulur da mutluluk saçarlar sana!
daralıyorum, olabildiğimce safım;
gök kadar safir ama sefil birine seviyorum de hadi!
hatta belki kıskanırlar bizi,
belki de mutluluk gözyaşlarıyla ıslanır kalbimiz.
belki her neyse, bunun derdi benle sanırım.
belki de kalbim gel gitlerden arınır.
belki daralırım bak sen gidersen ararım,
ve sen gidersen belki de ben belkilerle kalırım.
sesim kısıldı..
yaranamam, ne olursa olsun yazıcam parmaklarım kanayana kadar!
bu şarkıyı dinlerken içindeki tezatlara bak,
bi adiyim bi aşık, yani sevgi hesaplanamaz!

keşke olsaydın.. keşke olmasa mıydın? ya da biraz zorlasa mıydık?
yokluğunda son kez korkarak uyudum.
biliyorum, yollara kıydım ve gidiyorum..
ama bu gece korkamam, yakınındayım bi telefon kadar..
dönmem için bi sebep ol bana; ki döneyim lütfen, giderek yok olmadan.
eyy beklenmeyen misafir! belki de bu seni yazdığım son bi saatim..
mutluluklar, hoşcakal..
--spoiler--
yukarı bak
daha da yukarı
cesaretine başı yüce dağlar utansın!
--spoiler--
umduğunu değil ,bulduğunu yiyecek olan misafirdir.
zaliha adlı kadın sanatçımızın 1977'de seslendirdiği şarkı.

http://www.youtube.com/watch?v=kowBENqg0qY
orjinal şarkıyı dinlemedim henüz ama sokrat st'in çok güzel müziği olan bir parçasıdır kendisi.
agatha christie'nin muhteşem romanıdır.
Bıkmadan dinlenesidir. http://www.youtube.com/watch?v=T37ZjjD6xtE
hayatınıza almaya korktugunuz bır yabancıdır cogu zaman uykusuzlugunuzun sebebı ya da ne dusundugunu ne yaptıgını soramadıgınız hıc beklenmeyen bır anda cıkıp gelendır.hos mu gelmıstır? henuz degıl.
Ayrılık sonrası dinlemeyin her kelimesi tam olayı anlatıyor, perişan eder.
Arka kapidan girdi hayatim.
En sevmediğimdir. Eve rahatlamaya geliyoruz Çat misafir :/.
Gece gece aklıma gelip dinlersem hayatımı bipecek şarkı.
güzel bir Sokrat st şarkısıdır.

--spoiler--
ne başlangıcımız belliydi
artık ne de sonumuz.
--spoiler--
agatha christie'nin bir solukta okunan yüzlerce polisiye romanından biri.tiyatro oyunundan romana çevrilen üç eserinden biridir.

ilk başlarda esrarengiz bir cinayet öyküsü gibi görünmese de kesinlikle esrarengiz bir cinayet öyküsüdür. adamın biri yoğun bir siste güney galler'de yolunu kaybeder ve arabası bir hendeğe yuvarlanır. yardım aramak için girdiği bir evde de kocasını öldürdüğü iddia eden bir kadınla karşılaşır ve olaylar gelişir. bu kitapta dedektif olarak hercule poirot ya da miss marple yoktur.

çok fazla karakter yoktur kitapta ve gayet akıcı bir kitaptır. on küçük zenci (ten little niggers)'nin yeri tamamen ayrıdır tabi...ama bu kitapta agatha christie'nin her kitabı gibi güzeldir.