bugün

birşeyini bulup birşeyini aramaktır.anladın sen onu.
bir bakıma kişisel irade gibi görünse de sistem ve demokrasi dengesinde başka planların yapıldığını düşünmeme neden olan olasılık. samimiyetsiz bir söylem, türbanın siyasal bir kimlik hale getirilme çabasının somut verilerinden biri.

(bkz: türban ve moda ikilemi)
(bkz: bir gülme aparatı olarak göt)
türban dediler inanç özgürlüğü dediler inancımız için takıyoruz dediler, dediler babam dediler... çözüm bulunmaya çalışıldığında "çok çirkin" "demode" dediler. bunun adını inanç için takma değil şarlatanlıktır, şekilciliktir. zaten erbakan hocaları "türban bizim üniformamızdır" dediği günden belliydi niyetleri. kimse kimseyi kandırmasın "inanç" diyorsan "al sana kapan" yok efendim "şekil, üniforma" diyorsan "bsg".
al o türbani bir yerine bagla o zaman denilmesi gerekir. dedik ya, amac üzüm yemek degil bagci dövmek.
türban tartişmasından beri hep bu öneriyi bekliyordum. Siz hıc basını cene altından baglayan bır kız gordunuz mu? ben gormedım..
bu formul onerıldıkden sonra bır cok televızyon cıkıp unıversıtelerdekı bası ortulu kızlara fıkırlerını sordu. neredeyse hepsı karsı cıkarken, yarısından fazlasının "neden cene altı formulune sıcak bakmıyorsunuz?" sorusuna cevabı, "o guzel durmuyor oldu"..
basortusu takmaktakı amaclarını merak ettım.
bu sekılde dusunenlerın; toplumda daha kolay kabullenılme veya basortusunu olusabılecek onyargılara karsı kalkan gıbı kullandıklarını dusunmeye basladım.

Bir tanesi de cıkıp, tamam bu da ıyı bır uygulama. En azından okula gırınce cene altında baglarım, cıkınca yıne ıstedıgım gıbı baglarım dıyemedı..
halkı dini inançlarıyla oynayarak daha ne kadar kandıracaksınız bakalım. uyanacak bu millet, türbanı da neden taktığınızı anlayacak, özgürlük savaşçısı değil, iran özentisi olduğunuzu elbet anlayacaklar.
Çenealtından bağlandığında etkisinin geçeceği hissine kapılan bünyelerin davranış biçimidir. Çenealtından bağlarlarsa siyasi simge ya da bir başkaldırı olmayacak, kendilerinin nenelerden farkı kalmayacaktır. Dolayısıyla istemezler. s.kime bağla t.şş.ğıma bağlama.
daha önemli bir türkiye gerçeği olarak;

(bkz: eğitimin paralı olması)
dudaklarin cene ile olan butunlugunu on plana cikarmak istemektir. *
zaten türban meselesinden dolayı üniversitelere girmeyen bayanlar da bu "çözümü" pek beğenmiş değiller. zira anıt kabir eylemi falan derken birçok kanal bir başka protestoyu kaçırdı. türban serbestliğini savunan bazı sivil toplum örgütleri istanbul, ankara, izmir, diyarbakır'da küçük bir basın açıklması yaptılar ve "çene altından fiyonk" modelini kabul etmediklerini açıkça duyurdular!
esasın da haksız da değiller hani! kendileri: "biz istediğimiz gibi üniversitelere gitmek istiyoruz", "bu dayatmayı çözün" diyorlar siyasilere. siyasiler de "dayatmayı çözeceğiz" diyerek bir başka "dayatma" yapıyor bu bayanlara! e şimdi mantıklı ve bu konuda müsbet bir beklentisi olan kişi bu sunulan çözümü tabii kabul etmez. bir dayatmadan başka bir dayatmaya doğru bu türban meselesi sürer gider vesselam!
bu akp-mhp ortaklığındaki formül de bu bayanların sorununa çare olamayacak belli!

türbanlı bir bayana soruyorlar:"bu model ile okula gider misiniz" diye?
kız: "bu ne ya nene modeli" diyor, "şapka takarım daha iyi" diyor vs. vs.

lafın özü, akp-mhp ortak çözümünün sonucu: "dağ tavşan doğurdu".
(bkz: başörtüsü sensin türban sana g rsin)
her giyim modernleşiyor türbanlılar neneleri gibi bağlamak zorunda değil şeklinde savunulması abes durum. evet mesela ben dedemin kasketini ceketini giy desen şimdi giymem. neden çünkü çirkin görünmek istemem. tahrik etmek istediğim kadınlar var dışarda. öyle giyinirsem tahrik olmazlar. o zaman öyle giyinmemeliyim.

ama türbanlının durumu öyle mi? çirkin görünürüm diye türbanı çene altından bağlamamak ne kadar tutarsız ve çelişkilidir. sen türbanlıysan senin güzellikle ne işin olur canım kardeşim. güzel görünüp beni tahrik etmeye hakkın yok senin. erkekler saçının telini görüp tahrik olmasın diye türban takacan sonra çirkin görünür diye çene altından bağlamayacan. garip bir durum. evinde kocana güzel görün ama dışarda öyle olma demiyor mu islam size?

kafanız çok karışmış sizin kuzum.
tektipleştirmeye hayır diyen güruhun isteğidir veya istemediğidir.

bu insanlar "biz türban değil kara çarşaf takıyoruz ve çene altı formülü dedikleri şey, benim saçımı göstermiyor ama daha mahrem yerlerim var, mazallah dudaklarımı gören bir erkek olur da gece beni düşünerek boşalır, o değil ben günaha girerim" düşüncesinden hareketle karşı çıkmaktadır çene altı formülüne.

aynı düşünceyle dudağını kapatan insanlar vardır zaten, sonrası ise burnun kapatılmasıdır, "ben dünyanın en güzel ve seksi burnuna sahibim, ya burnumu düşünen bir erkek olursa ve burnum yüzünden tahrik olursa ve ben günaha girersem" düşüncesiyle çene altı formülüne karşı çıkmaktadır.

daha da sonrasında ise göz vardır, "ya bir erkek benim o sürmeli ve üstündeki kaşlarımı aldığı gözlerimi görür de baa göz kırparsa, gözlerime aşık olur, allah aşkını unutur, geceleri benim hayalümle tutşur yanar ve bazı geceler boşalmış olarak uyanırsa, nasıl da günaha girerim, cehennemde yanarım mazallah" diye göz kapatılmalıdır ve çene altı formülüne karşı çıkılmalıdır.

bre allahın aklını esirgediği kulları, size bu kadar yan gözle bakacak erkek varsa bu onların günaha girmesi değil midir, bu onların zaafiyeti değil midir, onlar zayıf, onlar size bakıyor, allahı unutuyor diye siz niye günaha giriyorsunuz. erkek kolaya kaçmış, ben günaha girmeyeyim ama elimde değil bakıyorum işte düşüncesinden, sizi kapatmış, siz de bugün erkeğin sizi kısıtlamasını hak özgürlük diye daha neremi kapatabilirim diye yırtınıyorsunuz.

biliyor musunuz ki afganistandaki burkanın nedeni, kara çarşafın (ki orada türban bile yok zaten) kadının kafatası şeklini belli ettiği için günaha girmeleri düşüncesi olduğunu... hiç yobazlığın bu kadarı demeyin, kafatasının şekli belli diye tahrik olan bir erkek ile saçları görünüyor diye, vücut hatları belli diye (ki türban takanların vücut hatları ile başı açıklar arasında görünürlürlük açısından hiçbir fark yok) tahrik olan erkek arasında hiçbir fark yoktur.

erkek tahrik olmasın da ben günaha girmeyeyim düşüncesinin de, özgürlükle hiçbir ilgisi yoktur. ha diyorsanız ne alakası var, bari türban değil de kara çarşafın gerekçesini iyice bir öğrenin...
sadece gülüyorum. sanki çenelatı formülünü zati şahanleri bağışlamış da, bunu verdik daha ne istiyorsunuz mukabilinden entryler giriliyor. zaten millet bununla gata'ya dahi giriyordu sen ne diyorsun?

sizin onuda istemediğiniz biliniyor. maksat aynen kofi anna planı gibi " biz evet dedik ama onlar demediler" e getirmekse yemezler efendim. eğer böyle bir öneri kabul edilirse eminim ki bi' çok insan buna uyacaktır. ha bu formül çok salakçadır orası ayrı. nasıl ayırcaksın kardeşim sen bunu sonuçta. her başörtülüye bi' gözetmen mi tahsis ediceksin?
eğer bu uygulama gerçekleşirse her türbanlıya bir gözetmen tahsis edilmeyecektir tahminimce ama siyasi bir simge olan türbanın bağlanma şekline uymayan kızlar disiplinsiz ve anarşist bir imaj çizecek. ceza alır mı almaz mı orasını da bilmem almasa bile amacını, gerçek niyetinin ne olduğunu belli edecek. gerçek niyeti din iman olan türbanlı bunu dert etmez şükreder. niyeti bozuk türbanlı kabul etmez. bir nevi turnusol kağıdı olacak bu uygulama.
uygulama turnusol kağıdı olacakmış. hmm. - tabii bu işin çözülmesini isteyen biri olarak, bu işin anayasayla çözülmeyeceğine inanıyorum ya orası ayrı mesele-

peki bu başörtülü hanfendiler bu fiyongun altından ayrı bir iğne ile bağlarlarsa ne yapacaksın? kampüse senin dediğin gibi çenealtından fiyonk yapıp girdi diyelim...öyle ya kampüsler büyük mekanlar, fakültesine gidene kadar tekrar aynı şekilde bağladı, ne olacak? gören şikayet etsin mukabilinden yazılar mı asacağız, yoksa mobese sistemi gibi kameralar koyup "aha bak bak bak şimdi değiştirdiği şekli" türünden mallıklar mı yapacağız.

turnusol demişken, evet bu tüm akademisyenler için de iyi bir turnusol olur aynı zamanda. ekseriyetlerde türbanla üniversiteye girerlerse üniversite kapılarını kapatırız, yok efendim notlarını düşük veririz saçmalığı içerisinde olanlar için. bu aynı, komünist bi' öğrenci benim dersimden geçemez, ben ne düşünoyorsam aynısını düşünmek zorundadır despotluğudur. bu tip davranışlarda olanlar isterlerse prof olsunlar gözümde turnusolun ham maddesi kadar bile değerleri yoktur. *
türban ile ilgili her tartışma, her haber, her başlık ziyadesiyle sıktı aslında, bir konu en abuk yönlerinden nasıl ele alınır, anlaşılabilecek en saçma yönüyle nasıl anlaşılır herkes ziyadesiyle gösterdi.
başörtüsünün çene altından bağlanması diye bir formül bulmuşlar, ki ben bunun ciddi ciddi ortaya atılmış bir çözüm olduğunun farkında değildim, türban konusu ile ilgili haberleri okumadığım için. görünüşte tek amacınız başınızı kapatmaksa alın size çözüm, kapatın başınızı gibi duruyor. ama başörtülü gencecik kızların da normal olarak, estetik, güzellik duyguları taşıdığı, güzel görünmek istemelerinden daha doğal bişey olabileceği kabul edilemiyor. başörtüsü takmanın bütün insani estetik duygularından arınmış olmak anlamına gelmediğini kimse görmek istemiyor. eğer kapanmanın özünde çekiciliği azaltmak var ise, zaten gerektiği gibi kapanan bunu istesede istemesede, gerek giyimin kuşamın, gerek vücut dilinin değişmesi ile bu zaten sağlanmış oluyor. altına daracık pantolonlar, üstüne incecik bluzlar giyip, yüzünde makyajıyla başını kapatanlar değil tabi kastettiğim. ama her ne olursa olsun, kendisi ile çelişiyor diye kimsenin kimsenin özgürlüğü kısıtlamaya, giyim kuşamının şeklini belirlemeye hakkı yoktur ve olamaz.
diğer bir yönü ise birileri çıkıp eğer başka amaçlarınız yoksa, bir gruba tarikata bağlı değilseniz böyle kapatın diyorlar. eğer birisini bişeyle suçluyor iseniz, bunu ispatlamak zorunda olan sizsiniz, suçlanan taraf değil. yoldan geçen birisini çevirip, sen hırsızsın deyip, hırsız olmadığını ispatlaması için cebindeki parayı zorla almak gibi bişey. neden suçsuzluğunu ispatlaması için saçma sapan çözümler dayatıyorsunuz. aynı şey kürtçe içinde yapılmıştı zamanında, kürtçe kursu açılarak, trt kanalında belli saatlerde kürtçe yayın yapılarak göstermelik çözümler üretilmişti, sanki ordaki insanların kürtçe kursa ihtiyacı varmış gibi.
sözün özü, özgürlük sunulmuş özgürlükler içinde seçmek zorunda bırakılan saçma seçenekler değildir. kimse kimsenin özgürlük alanını, giyim kuşam tarzını kafasına göre belirleyemez, bu çözüm şekilden ziyade öz itibariyle yanlıştır.