bugün

şahsımdan bahsedeceğim. 17 yaşında filanım, egenin mis gibi atatürk milliyetçiliğini damardan almışım. bi balkonda eskimiş, yırtılmış bi türk bayrağı gördüm, polisi arayıp o dairenin sahibini bulun, kaldırsın onu yenisini koysun dedim. bu kürtçüler filan hep öcü bana o zamanlar.

sonra emlakçı pezevenkler turistlere çatır çatır ev satıyorlar, birçoğu akp'li bunların, patronum oluyorlar, babamın borcu oluyor bunlara her yerden pırtlamaya başlıyorlar filan. ingilizlere o tatil beldesinin yarısını satmış bu kodumun vatan evlatları o dönem... ben yüzde 99'u ingiliz olan sitenin information ofisinde çalışıyorum. site havuzunun başına bi çardak kuruyoruz, çardak rüzgarda yıkılıyor, amını siktiğimin sürüngen ingiliz'i "that's turkish" deyip kahkaha atıyor. "işte türk" diyor yani. ben koşturup adamın enseye tekmeyi gömsem akp'li patronum o piçten özür dileyecek beni de anında siktir edecek biliyorum. babamın işler kötü, susup çalışıyorum.

teyzeoğlum sağlam milliyetçi, evde türk bayrakları, kuran okumalara gitmeler bilmem neler. adamın birkaç yıl önceki hadiselerini hatırlıyorum, bizim evden rastgele numara çevirmiş, babamın tanıdığı olan bi fotoğrafçı abinin karısına sapıklık yapıp durmuş birkaç ay. en son şikayet etmişler, numara tespit edilmiş, bu götveren kuzen yüzünden benle abim sorgudayız. babam mahkemeye çıkacak, bir sapıklık var ortada ama kim bu amını siktiğim, bilinmiyor. en son ağlayarak itiraf ediyor götveren kuzenim, anlatıyor babam durumu, vazgeçiyorlar şikayetten. şimdilerde akp'li bu pezevenk.

neyse ben içten içe duyduğum türk milliyetçiliğimle üniversiteye geliyorum. bi çocukla tanışıyorum, bana geldiğim bu yeni memleketi anlatıyor, meşhur yemeklerini yiyoruz geziyoruz filan, sonra çocuk solcu olduğunu söylüyor. örgütten filan bahsediyor. ben o klasik tepkiyi veriyorum, "kardeş benim babam arap, annemde kürtlük var dedesinden ama ne mutlu türk'üm diyene, türk'üz işte lan" diyorum. korkuyor ama ayak diretiyor. sinirleniyorum, dövsem döverim. ama hafiften nefret ediyor çocuk benden birkaç gün. e 4 yıl yüz yüze bakacağız. yavaştan giriyorum ortamlarına. evet birçok geri zekalı kürt var.

damar damar şarkıları açıyorlar mesela, ben müzikten sıkılıyorum sıkıldığımı anlayan kürt arkadaşım "müziği değişsek mi" diyor, bu açan kürt, milliyetine laf ettik sanıp "niye değişiyoz yea" diye atarlanıyor. ciddi geri zekalı. ama onun yanında mesela 6 yaşına kadar tek kelime türkçe bilmeyip okulda aşağılanan bi adamla tanışıyorum, adam bana yetişip benle aynı fakülteye girmiş. başarıya baksana lan. ve babası da bu çocuk 4 yaşındayken çocuğu rahatça kürtçe konuşabilsin diye bi şeylerin içine girmiş, almış götürmüşler bi sabah. sonra daha da haber yok.

yurtta kalıyorsun ülkücüler kimlik kontrolü yapıyor, eve çıkıyorsun mhp milletvekili adayı ev sahibin senden 5 lira koparacak diye gözleri elli tur atıyor bi cümle kurarken. partiden arkadaşlarıyla muhabbetlerine denk geliyorsun ofiste, pervaneli şapkalar getirtmelerinden filan bahsediyorlar mal mal eğlenerek, bu heriflerin güdümlediği gençler saçma sapan kavgalarda can veriyor. millet, milliyet bu akpli emlakçılara, bu pervaneli şapka konteynerlarından bahsederek eğlenen ülkücü dayılara, telefon sapığı kuzenime mi kaldı amını sikeyim diyorsun. demek ki diyorsun bu milliyetçilik o kadar da içi dolu bir şey değil.

bu fikri uygulayanlar aha bir bir gözümün önünde amını sikeyim. kuzenim çok iğrenç bi adam ya.

neyse diyorsun ki o zaman aşağılayanlar bu kadar aşağılık adamlarsa aşağılananların bazı çıkışlar yapmaya çok hakkı var. ama o çıkışlar o kadar ekstrem olmasın, o insanlar kendilerini mecliste sözlü olarak ifade edebilsinler ki silahlara gerek kalmasın diyorsun. ve hdp'ye oy vermeye karar veriyorsun...

ama kararım öyle belirsiz ki, hdp'li arkadaşlardan da ısrarla uzak duruyorum. ben goygoyu sevmiyorum. onlar da beni chp'li filan sanıyorlar zaten. hala türk muamelesi görüp bazı masalarda yanında rahat konuşulamayan bi adamım.

sağlık olsun.
insanın içinde döneklik varsa geçmişte yaşadıkları ve hayata bakış açısı,fikirleri çok da birşey ifade etmiyormuş bize bunu anlatan bir yazı olmuş.
bu sefer de dönek diyorlar. demek ki insanlar sürekli diyecek bir şey arıyor. sefil hayatlarından kaçmak için oraya buraya saldırıp duruyorlar. bir türlü tatmin olamıyorlar. keşke herkes birbirini kanırta kanırta sikse tam şu dakika. belki gene tatmin olunmaz ama bu tatmin açlığının saçmalığını görürler en azından. tabi bu gerçekleşmeyeceği için amaan kime ne anlatıyorum. he kardeş döneğim, sikin memleketin anasını. türkiye'nin haritada yerini gösteremeyecek olan fransız piçi gelip burada sana hizmet ettirsin. sikin.
hdpnin şehit katili apoya uşaklık ettiğini bile göremeyen nasil oy verme hakkına sahip olduğunu anlamadığım yazar beyanıdır.
salıncaktan düştü diye parka küsmez çocuk.