bugün

bir dönemlerin çok popüler darbuka sanatçısıdır.
Ha sahi bir balık Ayhan vardı ne oldu o'na? Sorusunun öznesi.
balık değildir.
Balina mı köpek balığı mı yoksa hamsi mi bilemedim.
neyse neyse ne olduğu değil lezzeti önemli.
balık konusu biraz tartışılır. evet.
(bkz: kartopu)

edit: 'emret komutanım' dizisinde lakabı 'kartopu' olan bir askerin kardeşi olan adam, hemde yıllarca küs kaldığı kardeşi.
Sevimli bir ritimci. Gecen yıl kumburgaz da gormuştum kendisini. Komik adam.
artik bir balinayhan dir.
an itibariyle kim milyoner olmak ister programındaki görüntüsüyle balıklığı aşıp balina ayhanlığa adım atmış olan sanatçı.
an itibariyle kim milyoner olmak ister programında partner olarak katılmış roman sanatçısı.
agzina parmakla bal calinan , senide millet vekili yapacagiz denilerek, ve onun sayesinde romanlarin butun rey lerinin bir tarafa akmasina neden olan . asil meslegi muzisyen ,darbukator ve cekirdekten yetisme egitimi olmayan, oz kisiliginde zararsiz ve iyi niyetli olan , millet vekilligine aday bile gosterilmedigini ogrendiginde buyuk bir hayal kirikligina ugrayan, ta ki o gunden beri tv ekranlarinda hic gormedigim , bir turk nufus kagidina sahip, halk arasinda roman olarak anilan etnik grubun bir ferdidir.
(bkz: balık baştan kokar)
yılmaz özdil'in bugünkü köşe yazısında fena giydirdiği sanatçı kişilik. pardon kişiliksiz.
milletvekili adayı olmasını bana ve millete hakaret kabul ettiğim adamdır.

kimseyi küçümsemek derdinde değilim arkadaş da kimdir lan balık ayhan? balık ayhan diye anılan birisinde milletin vekili olacak ciddiyet bulunur mu?

balık ayhan'ın türk dış politikasına yönelik düşüncesi nedir? istihdam ile ilgili bir fikri var mıdır? türk hukuk sistemi ile ilgili düşündükleri nelerdir?
hani tamam bunların hepsi uzmanlık gerektiren alanlar belli bir noktadan sonra.
peki bu adam sanat açısından ne katacak bu ülkenin meclisinde?

ne verecek bu adam kardeşim millete? sanatçı demesin kimse. sanatçı isteyen , sanattan anlayan birisine yanaşır, mesaj yollar onu aday yapar. sezen aksu gibi mesela.
ha tabi balık ayhan'ın vekil yapılmasında amaç roman vatandaşların oylarını almak orası ayrı ama ben kabullenemiyorum yine de.
"çocuğum o zamanlar.
devrimci abiler vardı, hava karardıktan sonra cami duvarına yazı yazıyorlardı, ellerinde koca koca marshall boya kutuları olurdu. geceleri onları beklerdim, gizli gizli seyrederdim. bi gece gördüler beni, ne arıyorsun lan burda deyip, çıkıştılar. ben de onlara, boyanız bittiyse boya kutularınızı istiyorum dedim. niye diye sordular. darbuka yapacağım abilerim dedim. gülüp gittiler. ertesi sabah, camiye benim için darbuka bırakmışlar. bakırdan, kocaman, güzel bir darbuka... sonraları sordum o boyacı abilere, kim bıraktı diye... mahir çayan’ın emriyle aldıklarını söylediler. o söylemiş arkadaşlarına, çocuğa darbuka alınsın diye... allah rahmet eylesin, ilk darbukamı mahir çayan almıştı yani... i̇lk gerçek darbukam oydu.”

kim bunları anlatan?
balık ayhan.

mahir çayan?
devrimci öğrenci lideri.

i̇srail’in i̇stanbul başkonsolosu’nu kaçırdı, evi basıldı, yaralandı, yakalandı, maltepe askeri cezaevi’nden kaçtı, ünye radar istasyonunda çalışan iki i̇ngiliz, bir kanadalı teknisyeni kaçırdı, karşılığında deniz, hüseyin ve yusuf’un bırakılmasını istedi, tokat’ın kızıldere köyü’nde oldukları tespit edildi, baskın yedi, alnından vurularak öldürüldü.

gel zaman git zaman...

mahir’in darbukası, gariban roman çocuğunun hayatını değiştirmişti. i̇dealist motiflerle bezenen öykü, mahirlerin kelleyi koltuğa aldığı dönemlerde araziye uyan entel dantel takımının malzemesi oldu. mahir’i sokakta görse tanımayacak tipler, romantik manzumeler döşendi. i̇dealist cenazeler, alabildiğine sömürüldü. “kardeşim saçmalamayın, dümbeleklik yapmayın” diyenlerin itirazları “ırkçı”lıkla suçlandı. balık da, işi ilerletmiş, “müzik değil, felsefe yapıyorum” filan demeye başlamıştı. velhasılıkelam...
balık ayhan, balık ayhan oldu.

gel zaman git zaman...

akp geldi, açılım yapıldı.
devrimci romantizm...
roman’tizme dönüştü.

başbakanımız “kırmızıyı severler, birbirini överler” dedi. “birbirini överler” lafını duyan kiboş, dayanamadı, “çuk yakışıklı adamsın, üstüne tanımam anacım” dedi. faytoncular derneği başkanı ile kırkpınar cazgırı pele mehmet’in manilerinden sonra sahneye çıkan balık ayhan, noktayı koydu: “sen adamın kralısın, kasım kasım kasımpaşalısın!”

e haliyle...
siyasete kulaç attı balık.
akp’den mebus adayı oldu.
olunca ne oldu? şu oldu...

yıllar önce “ilk darbukamı mahir çayan aldı” diye röportaj verdiği gazeteye, gene röportaj verdi: “hayatım roman olur. hayatımın film olması için yazdığım senaryolar var. hatta, ilk darbukamı mahir çayan aldı diye yazdım, herkes gerçek sandı. oysa senaryoydu!”

atasın palavracıkları...
kafalayasın medyacıkları.

enteller alkışlarken...
“beni mahir abi yarattı.”
takunyalılar alkışlarken...
“mahir filan tanımam anacım.”

u dönüşünün böylesi...

milletvekili olsun balık."

hatta kültür bakanı "

yılmaz özdil böyle özetlemiştir kendisini bir de millet vekili adayı olarak gösterilirse yazık bu milletin haline
cem özer'in talk show yaptığı dönemlerde onun arkasında darbuka çalan darbuka üstadıdır. o zamanlardan bu yana yaptığı işe yenilik veya farklılık kazandırdıysa da haberim yok. bu sebepten söndü yıldızı.
(bkz: ayhan the fish)
bu akşam istiklalde görülen şişman ve tombik insan. Görünce bi an 118 18 diye oynayasım geldi karşılıklı. tam da o an akpye içiyoruz eylemi vardı ne yapacağımı şaşırdım.
darbukaya konuşmayı öğreten, işini hakkıyla yapan, bana göre bir üstattır.
118 18 reklamında göbek atan antipatik insan.
118 bilinmeyen numaralar özelleştirildiği için yatıp kalkıp allaha şükretmesi gereken insandır.
ağır roman filmindeki performansıyla büyülemiş,118 18 reklamlarıyla gözden düşmüş darbukatör.
teoman ve küçük iskender'le birlikte performans sergileyen*, ağır roman'dan sonra bir kere daha takdirimi ve saygımı kazanan darbuka ustası, iskender'in deyimiyle balık abi.
öğlen 12'de kadıköyün rasimpaşa mahallesinde abuk bir yerde konser verip gece vardiyasından çıkmış olan bünyemisin uyumasına engel olan şahsiyet.

(bkz: sana kafam girsin ayhan)
yüzonsekiz onsekizz oooon sekiz diye çığrınmakta şu aralar.