bugün

zor bir durumdur. örneğin bir tanesini özet geçmek gerekirse;

bilen bilir mahallemde ufak ve nezih bir bakkal işletiyorum. öyle hacı/dede bakkallar gibi kolpacı değil, tamamen cumhuriyetçi ve laik bir bakkal. yan mahalleden olduğunu bildiğim orta yaşlı bir müşteri geldi ve içeri girip "selamın aleyküm" dedi. her ne kadar gerici bulsam da esnafın tarafı olmaz diye düşünerek "aleyküm" dedim ve selam kısmını anlaşılmayacak bir sesle söyledim. önce gazetlerin bulunduğu kısma baktı uzun zaman boyunca inceledi ama aradığı şeyi bulamadı (sözcü, cumhuriyet ve spor gazeteleri dışında satmam). daha sonra bir kaç bir şey aldı ve parayı uzattı, ben de para üstünü uzatırken "buyur paşam" dedim. adamın bir anda şartelleri attı, transa geçti ve kısık sesle bildiği duaları okumaya başladı. durduğu yerde kafasını sağa sola çevirmeye başladı. ben ne yapacağım diye kara kara düşünürken, o sırada içeriye daimi müşterim olan pelinsu teyze girdi. "yurttaşım şuna bir şeyler yap, bi'çare olmuş çocuk." dedi. ben de dedim ki "hemen kapının önünden cumhuriyet gazetesi kapıp getir yurttaşım." ardından, şoktan çıkması için cumhuriyet gazetesinin suratına sağlı sollu vurmaya başladım, o ara pelinsu teyze de yüksek sesle onuncu yıl marşını okuyordu. 3-5 dakika sonra dili çözüldü ve izmir marşı okuyarak bakkaldan ayrıldı.