bugün

Yiyecek ve içeceklere hoş koku ve tat vermek için kullanılan tarçın, karanfil, zencefil, karabiber ve benzeri maddeler, bahar.
arapçadan gelen bir kelime..
bir zamanlar uğrunda savaslar yapılan, bahar kelimesinin coğulu, yemeklerin vazgecilmez tadı.
sütlacı, pizzayı, böreği, çorbayı o kadar lezzetli yapan şeydir.
köfteye bolca konulan maddelerin genel adıdır.
(bkz: spice girls)
(bkz: karabiber)

(bkz: beyaz toz biber)

(bkz: biberiye)
(bkz: çemenotu)

(bkz: cevz-i bevva)
kesinlikle yemeğin ruhudur. en basit anlamda tuzdur. aslında tuz işin kolayına kaçmatır daima, kolay bir çalımdır damaklara. onca baharat varken, tadalım, yiyelim, içelim.

(bkz: fell the taste)
yiyecek içeceklere lezzet katan aromatik maddeler. azı karar, fazlası zarardır. fazla baharat vücutta su tutulmasına neden olabilir. fazla tüketilmesi; terde, tende bariz bir koku kalmasına neden olmaktadır.
Yemeği yemek yapan eklentilerdir.

görsel
kötü elişçiliği ile pişirilmiş yemeğin kötü tadını kamufle etmekte başarılı kuru bitki kırıntılarıdır.
içine katıldığı yemeğin çehresini ve tadını tamamen değiştirebilen hoş kokulu bitki parçaları.
arapça da kokulu bitkiler anlamına gelen sözcük; baharatlar denmesi türkçe mizde mizahi bir hatadır.
yemek yapmayı sanata çeviren, yeşillikler arasından çeşit çeşit toplanıp belirli düzeylerde kurutulduktan sonra yemeklere ilave edilen koku ve lezzet oluşturucu bitkilerdir.
ortacag'da gelisen baharat ticareti hasebiyle, kapitalizmin ilk temel ticaret maddesi olarak kabul edilen bitkiler butunu.
yemeklerin olmazsa olmazı.
tehlikeli bir şey, uyuşturucu maddelerden farkı yok, tat körlüğü yaratıyor, yüksek oktavlı her şey gibi!
(bkz: arabesk fantaazi)*
yemeklerin lezzetine lezzet katar ama dozu kaçırılırsa yemeğin asıl tadını öne çıkarmaz, onun önüne geçer, dikkatli olmak lazım.
Bugün, birkaç çuval tarçın veya karabiber ele geçirmek için insanların birbiriyle çarpışacağını, canını tehlikeye atacağını düşünemiyoruz bile. Oysa, yüzyıllar boyu, baharat, son derece az bulunduğundan, batı ülkelerinde, gümüş veya altın kadar değerliydi. Zaten birçok büyük gemici, baharat aramağa çıktıkları zaman, yeni yeni topraklar bulmuş ve buralarda sömürgeler kurmuşlardı. Bu-nun ‘Avrupa ulusları arasında yarattığı rekabet, bazen kanlı savaşlara bile yol açmıştır. Şu halde baharatın, üretimin sanayileştirildiği ve taşıma kolaylıklarının sağlandığı XIX. yy.a kadar tarihte önemli bir yeri olduğunu rahatça söyleyebiliriz.

Kaynak: http://www.yeniansikloped...om/baharat/#ixzz2ORHvAQDC
aşkın olmazsa olmazıdır.
#leman sam-gül güzeli

gereğinden çok fazla kullanıldığında yemeğin tadını bastıran fakat mutlaka kullanılması gerekendir. baharatın asıl amacı da zaten yemeğin tadını güzelleştirmesi, lezzetine lezzet katması, kullanılan ana malzemeyi daha da ortaya çıkarmasıdır.
en baharatlı yemeklerde bile belli bir dozajı aşıldığında bayar.
tuz yani en basitinden. sıfıra indirildiğinde yavan olan bir çorbanın tadı yine çok fazla kullanıldığında da yavan olacaktır. önemli olan ayarını* tutturabilmektir.
Dünyada ticareti en çok yapılan ürün.
ilki ise çay.
evvel zaman içinde kalbur zaman içinde henüz buzdolapları peydah olmamışken, yiyeceklerin uzun süre saklanabilmesi için gerekli olan türlü türlü bitki kurularıdır.

adam pazardan 1 kilo et almış. yiyemeden bozulacak, basmış baharatı olmuş sana 6 ay dayanabilen mis gibi kangal sucuk.
Hayata lezzet katar.