bugün

Arka plan demektir.
en sevdiği ingilizce kelimelerden biridir. söylenişi karizmatik geliyor.
turkçeleşen bir kelime tıpkı otobus gıbı, nasıl otobuse oturgaclı goturgec demıyorsak burdada ard yetişimi kullanmıyoruz...
arkaplan, zemin.

1) arkaplan. Bilgisayarda öncelikli işlerden arta kalan veya gerçek zamanda yürümeyen işlere ilişkin.

2) Bir televizyon ya da film sahnesinde aktif olan öğelerin dışında kalan ortamın görüntüsü, gürültüsü, aydınlık seviyesi.

3) iş çizelgelemesinde düşük öncelikli ya da kullanıcı etkileşiminin gerekmediği işler.

4) arkaplan, zemin. Basılı belgelerde harf ya da başka simgelerin bulunmadığı alanlar.

5) Bir örün sayfasının, üzerine yazı, simge, grafik vb. gibi öğeler oturtulan ve renkleri, desenleri, doku ve resimleri içerebilen yüzeyi. (Fra. arrière-plan, d'arrière-plan)
arka plan.