bugün

görsel
Diyanetten gelen bir açıklama diye bildirilen haber. Adamın birisi Diyaneti arayıp, kendi öz kızına şehvet duyduğunu ve bu durumun kendi karısı ile olan nikaha bir zarar getirip getirmeyeceğini sorar. Diyanette garip bir açıklama yapıyor böyle. Haber linki şu.

https://www.birgun.net/ha...i-haram-degil-100117.html

Soruyu soran adama bak amk. Kendi kızına seks içerikli bakmayı sorun etmiyor da, karısı ile olan nikahı düşünüyor. Vay aq. Evet.
soruyu soran mahlukat için suç duyurusunda bulunulmalı ve 'pedofili' den ceza almalıdır.
olmadı zikini kesip başka çocuklara karşı şehvet duyması engellenmelidir.
iyice iğrençliğin,ahlaksızlığın ayyuka çıktığı bir ülkeye döndük.
Allah ıslah etsin bunları.
diyaneti gören dini kitabımızın kamasutra olduğunu sanır amk.
Lan bu 2 yıl öncesinin haberi.
Buna inanlar var mı ya. Yazık lan size.
müslümanlar için normal kabul edilen bir davranıştır. ben demiyorum diyanet diyor.
Diyanetin garip açıklaması.

https://www.birgun.net/ha...i-haram-degil-100117.html

Bu nasıl iştir. Evet.
işte o, “Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşür mü?” sorusuna verilen kapsamlı cevap:

“Babanın kendi öz kızını öperken şehvet duyması durumunda nikâhın ne olacağı konusunda görüş ayrılığı vardır. Bazı mezheplere göre, babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur (bkz. ibn Rüşd, Bidayetü’l-Mücdehid, Mısır 1975, II, 33; ibn Kudame, el-Muğni, VII, 486; ibn Cüzey, el- Kavaninü’l Fıkhiyye, 138). Hanefilere göre ise; babanın, kızını şehvetle öpmesi, kızına şehvetle sarılması durumunda kızın annesi bu babaya haram olur. Ancak bu tür sonuç doğuracak tutmanın, teni tenine değerek olması ya da altının sıcaklığını iletecek kadar ince bir örtüden olması gerekir. Kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duymak, bu tür bir haramlık oluşturmaz. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir. Şehvet duymanın işareti, erkeğin organında bir uyanma, uyanıksa uyanışının artması, kadının da kalbinin heyecanla çarpmasıdır.”
Bazı kesimlerin tekrar tekrar gündeme getirdiği konu.

Bu konuyu ilk defa diyanet işleri başkanlığı ortaya atmamıştır. Dînî kaynaklarda "hürmet-i musahara" (bazı kaynaklarda hürmet-i musahere) diye bahsedilen bir konu vardır. Buna göre bir baba eğer dokunma gibi bazı yollarla kızına karşı şehvet hissederse nikâhı bozulur ve karısıyla ömür boyu tekrar nikâhlanamaz. Aynı şekilde kayın validesine karşı şehvet hissederse yine nikâhı bozulur ve karısıyla ömür boyu tekrar nikâhlanamaz.

Bir erkek, önceki kocasından kızı olan dul bir kadınla nikâh yaptığı zaman, bu kadının kızına karşı dokunma gibi bazı yollarla şehvet hissederse nikâhı bozulacağından, kendisini böyle bir durumdan sakınacaktır. Dolayısı ile üvey babanın bırakın üvey kızına tacizde veya tecavüzde bulunmasını, elinin kazara bile olsa üvey kızına değip şehvet hissetmesi ihtimalinden dolayı ihtiyatlı davranacaktır.

Diyanetin ele aldığı konu "hangi hâllerde hürmet-i musaharadan kaynaklanan bir nikâh bozulması söz konusu olur, hangi hâllerde söz konusu olmaz" meselesidir. Bu noktada "Babanın kızını kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duyması, bu tür bir haramlık oluşturmaz." demekle "babanın bunu bile bile yapması haram olmaz" gibi bir şey kastedilmemektedir. Nikâhın bozulması ve tekrar nikâhlanmanın haram olması konusu kastedilmektedir. Zaten burada anlatılan şehvet duyma konusunda samimi bir Müslümanın kızına bile bile şehvet duymak maksadıyla dokunması veya ona bakarak hayal kurması söz konusu olamaz. Kazara dokunduğunda veya konuşurken baktığında istemeyerek böyle hislerin ortaya çıkması kastedilmektedir. Kişinin haram işlemesi elinde olmadan akla gelen düşünce ile değil bir şeyi bilerek ve isteyerek yapması ile olur.

Hürmet-i musahara konusunda mezhepler arasında görüş ayrılığından da bahsedilmektedir. Ayrıntılı bilgi almak isteyenler bu konuyu arama motoruna "hürmet-i musahere" yazıp aratarak bulabilirler.
Pkk medyasi ile saldiran pkk li yazar entry si cumhuriyet , birgün , evrensel bu pkk medyasinin tek bildiği kim ne derse çarpitip vermek yeter ki islam nefreti salınsın her yalan haberin bir alıcısı var işte sapık aydınoğlu gibi.
meselenin fıkhi yönü değil de ahlaki boyutu referans alınsaydı bu soruyu soran kanıbozuğa layık olduğu cevap verilirdi. Fakat emir altındaki bir kurumdan bunu beklemek abes.