bugün

hiç dolduralamayacak olan ukte.
dünya'da yasayan yasamayan herkesin bolca atıp tuttuğu meseledir halbuki sessiz yasanır.
tanımaktır.tanıma safasında doruk noktaları yaşanır.iki taraf birbirini tanıdığında * biter.gizem olmadan aşk olmaz.
herkes tarafından anlaşılamayan bir duygudur.
sevmek sevilmek istiyorsun acı çekmek için mi?
gülmeyi hep gülmeyi istiyorsun sonunda ağlamak için mi?
candan ve kalpten sevilmek istiyorsun, ansızın terk edilmek için mi?
çekeceğin bunca dert söyle bir aşk içn mi?

harvester of sorrow

(bkz: yok oyle bisey)
aşk iki damla gözyaşıyla, mutluluğu bir arada yaşayabileceğiniz yegane hissiyattır kalpleri birleştiren ya da ayıran. aşkı aşk yapan hissedilendir gerisi bahane dostlar.
aah ahh diye iç geçirten ve olumsuzlukları göstermeyen,her defasında ayrı bir heyecena kapıldığın, hergün hergün daha da büyüyen ve gözün aşktan ve aşık olduğun kişiden başkasını görmediği bir duygu..
sanırım aşk mide bulantısıydı . bir kişiye duyulan özlemdi. bir hevesti aşk belki de koca bir yalan bir avuntu idi.
sanırım aşk lisede acıydı sevdiğini söyleyemeden okulun bitmesiydi sonra onu uzun zaman sonra yolda görmekti.
sanırım aşk park , pastane , bar köşelerinde yaşanan duygu yoğunluydu. sanırım aşk alkol tesirli birşeydi.
aşk deli gibi dolaşmaktı geceler boyu birini düşünmek onun için ağlamak sonrada onu unutmaktı.
aylarca beklemek ama kavuşamamaktı...
sanırım aşk , aşk değil yalandı .aşk sahte gülücüklerdi son geminin limandan ayrılmasıydı ...
arkasından el sallanan birşeydi sanırım .....aşk terk etmek , edilmekti ...
her seferinde ölmekti ama aslında hep yaşamak ve galiba AŞK HAYATTI....

diye tanımlabileceğim şey.
aynı anda hem çok kızmak,hem çok sevmek,bütün dengenin şaşması,"asla yapmam"dediklerimizi yaptıran,gecenin,gündüzün,dünyanın o kişiden ibaret olmasıdır.o kadar güçlüdür ki, bütün dünyayı karşınıza alabilirsiniz,hiç bitmeyecekmiş gibi gelir.bir gün biterse de enkaza döner insan.
islam için dünyanın varoluş nedeni. Üzerine binlerce yıldır yazı, şiir, şarkı, resim, vs. yapılan ancak kimsenin yaşamadan işte budur diyemediği duygu. yazıyla sözle anlatılamayan ancak bir yeri tarif eder gibi anlar gibi olunabilecek bir duygu.
(bkz: ateş)
(bkz: kor)
insanın kendini tanıması noktasında bir fırsattır. sabrının ne kadar olduğunu, tahammul naktasını, tükürdüğünü yalayıp yalamayacağını, özlemini, sadakatını, alışkanlıklarını ne kadar değiştireceğini, uyumluğunu ve akla gelecek insana dair her şeyini ölçüp tartcağı iyi bir fırsattır.
gah coşarım seller gibi
gah tozarım yollar gibi
gah eserim yeller gibi
GEL GÖR BENi AŞK NEYLEDi.. *
hakkında insanı büyük sözler etmeye iten, garip, güçlü ve insani güdülerin, göze, bedene, söze dökülmüş hali. insanı şaşırtır, kaçırtır ve şok dalgalanmalarına sebep verir. aranmamalıdır. *
birinin anlam dunyasinin magmasinda oturmaktir ask! (bkz: anlamın suursuz kalemi)
(bkz: aşk öyle bir büyü ki)
aşk üzerine konuşmak degil, yaşamak gerekir..
(bkz: yok lan böyle bişey)
üzerinde en cok yorum yapılabilecek konu baslıgı dalında oscarın en güçlü adayına verilen ad.
aşk = rüya *
aciya sikayetsiz katlanmaktir.
Kuğu bakışlı bir göldür aşk
Ele geçmez, yaşadıkça sezilir...
aşk bir korsedir. niye bu kadar kıymetli olduğunu anlayabilmek için haddinden fazla şişman olmak gerekir. senebesene katman katman çoğalmış, vıcık vıcık yayılmış, pelte pelte yığılmış yağları sarıp sarmalar, hizaya sokar. ve sonra da geçip karşısına kendi eserinin, seyrine bakar kudretinin. aşk bir hayal taciridir. kıyıda köşede kartlaşmış hayalleri çekip çıkartır, yıkayıp paklar, allayıp pullar ve terütaze sıfatıyla sahibine kakalar. aşk insanı güzelleştirir. görüntülerle oynar pervasızca; yani sıfatlarla, yani aynalarla. küskünleri aynalarla barıştırır, yalnızları aynalarda çoğaltır.
aşk bir korsedir, gün gelir, hiç beklenmedik bir yerde, hiç beklenmedik bir anda, atıverir çıt çıtlarından biri yahut çözülüverir iplikleri. neler olup bittiğini anlamaya vakit kalmadan, korsenin cenderesinden kurtulan yağlar sürüsepet dışarı çıkmıştır çoktan. o keşmekeşte, göz açıp kapayıncaya kadar eski haline dönüverir gövde. aşk bir korsedir. niçin bu kadar kısa sürdüğünü anlayabilmek için haddinden fazla şişman olmak gerekir.
(bkz: elif şafak)
(bkz: mahrem)
Ask mi nedir? Tum kitapLarda anLatiLan yemek tarifi gibi askLardan degiL gercek bi ask...
Nedir biLir misin?
SiirLe kompozisyonLa uzaktan yakindan iLiskin oLmadigi haLde gecenin 2sinde hic dusunmeden bunLari yazabiLmektir...

Ask nedir biLir misin?
Hayatina bir anLam katmaktir, bir sey icin yasamaktir...
Onsuz oLan her seyi anLamsiz buLmak, onLa oLan her seyden zevk aLmaktir. SevinciyLe mutLu oLmaktir uzuntusunde icinin acimasidir.
Ruhunda onu da tasimak, ayrilamamaktir... Onu iLikLerinde hissetmektir, oLmayan kokusunun ustune sinmesidir, senden kilometrelerce uzakta da olsa varLigiyla yasamaktir, onun kalbi attigi surece seninkinin de atmasidir...
Kavgalardir, sorunlardir, nefret etmektir, kurtulmaya caLisip daha cok batmaktir.

AyriLmaktir...
Bi' bosLuga dusmek, askin bittigini sanip baska arayislar icine girmektir ve buLmaktir; bi sure mutLuLuktur arkayi unutup geride neler biraktini dusunmeden yasamaktir.

Sonra özLemektir...
Eski gunLerin bi' an biLe akLindan cikmamasidir, sarkinizda gozyasLarina boguLmaktir, kendine kufretmektir, onu arayip buLamamaktir.

Bazen imkansizLiktir, onu deLice sevip de soyLeyememektir, icine atmaktir... Icindeki o buyuk askin bi ucuk oLup dudagindan patLak vermesidir; erkekLigin verdigi gururu unutup gozyasLarina boguLmaktir, yastiginin siriLsikLam oLmasidir...

Sonra umut etmektir, hayaLLere kapiLmaktir, hayaLLerinin bi firtinayLa aLabora oLmasidir... Iste o zaman vazgecmektir, pes etmektir, unutmaya caLismaktir ama unutamamaktir, ne oLanLari ne de onu...

Bazen acizLiktir, hicbir sey yapamayacagini dusundugun anda koLaya kacmaktir, öLmeyi dusunmek ama yapamamaktir...

Bana sorarsan ask yasamaktir...
Sadece yasayinca anLayabiLecegin bir seydir, ne bir tarifi vardir ne de kurali...
Ve eger ask yasamaksa;
Ben öLdüm... *
aşk sinsi bir avcıdır. önce yakalayıp göklere çıkartır. sonra bırakıverir elinizden. düşüş başlar yavaş yavaş.
dibe vurmaktır aşk çoğu kere. uzaklaşırsınız insanlardan yavaş yavaş. kendinize bir dünya kurarsınız. kapıları kapatır ve ölümü bekler gibi. kurbanlık bir koyun gibi çoğu kere!
seçimlere zorlar aşk. mantıkla inanç arasında bir seçim yapmaya zorlar. öss sınavındaki bi öğrencinin mantıken ya da inancına göre cevap vermeye zorlanması gibi çoğu kere.
can acıtır, yakar kavurur. kabulleneye karar verirsiniz sonra. bu acıyla yaşayabilmeye ve aşkı sırtınıza yüklenmeye.
ve çok sonra bir sabah uyanırsınız. ya bir başkasının koynunda olmayı yedirebilmişsinizdir kendinize ki onun teni uzanmaktadır boylu boyunca yanınızda. ya da aynaları kırmış kapıların ardında yalnızsınızdır. hayatınız da saçlarınız gibi darmadağındır...
(bkz: saçmalamak)