bugün

Aşk deyince bizler yani insanlar hep sevgiden yada sevmekten öte olan duygularımızdan bahsederiz. Aslında bahsettiklerimizin kendi zayıflıklarımız olduğunun farkında değilizdir. zayıflıklarımız diyorum çünkü duygularımız esir almıştır düşüncelerimizi esir olan hangi düşünce bağımsız kararlar verebilir ??
Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır.Akıl temkinlidir.Korka korka atar adımlarını."aman sakın kendini" diye tembihler.halbuki aşk öyle mi? onun tek dediği:"bırak kendini, ko gitsin!"
aşk varsa mantık yoktur. mantık olan yerde aşk imkansızdır.
Kalp ve beyin.
güzel bir yasamin tek yolu, ikisinin uyumlu çalismasidir. mantiksiz bir asktansa, asksiz bir mantigi tercih ederim. beni dinleyin, mutsuz olun..
aşk ve mantık. birbirine bu kadar zıt olan iki kelime daha bulunur mu bilemiyorum. aşkın olduğu yerde mantık mı o da ne diye sorulabilir. mantık bulunmaz çünkü yok olmuştur. uzaya, marsa kaçmıştır. aşkın olduğu yerde delilik vardır delilik vardır çünkü aşkın olduğu yerde sevmek vardır.
birarada yürüdüğü sürece ilişkiyi olumluya götüren ikili. ikisinden biri eksik ya da fazla olursa dengeler bozulur. yazık olur.
(bkz: aşk olmasa hepimiz gururlu insanlarız) anımsattı.
gece ve gündüz gibidir, açacak olursak;

--serebral dolasimi olmayan adam--

mantık dediğinde fark ettim. dedim ya beni benden iyi tanıyorsun diye; çünkü sana kendimi ifade etmeye çalışırken kendimi keşfettiğimi hissediyorum. ben hep mantıklı olmaya çalışmışım hayatım boyunca: mantığım ölçütünde temkinli ama her zaman kazanmak için uğraşan. mantığım hiç yalnız bırakmamış beni; her zaman önümde bir sigorta gibi durmuş hep frenlemiş beni. bugün sen gülünce fark ettim mantığımın beni bıraktığını. kafesinden kurtulmuş bir muhabbet kuşu gibi hissettim uçabilen ama uçabileceği ucu bucağı olmayan yerleri düşününce korkan. ve ben bunu hissederken sen sadece gülümsedin; peki bir insanın mutlu olması beni nasıl olur da bu kadar karıştırabilirdi? zaten o anda mantığım benimle birlikte olsa da bunu anlayamazdı işte bu yüzden aşkın gölgesinden bile it gibi korkar mantık.

--koroner dolasimi ise had safhada olan adam--

(bkz: aşkın gölgesinden bile it gibi korkar mantık)
Aşk diyordu kız,aşk olmalı bu hayatta. aşık da oldu ,acı da çekti, ama aşka olan inancını yitirmemişti. beklentisi sadece mutluluktu.huzurun,güvenin verdiği mutluluk..
Mantığı seçti genç oğlan.pek ruhsuzdu zaten.tembeldi birazda.bilmezdi hiç sevmeyi.sevmek için hiç çaba harcamaz,hep kolayı seçerdi.mesela girdimi araya mesafe,ayrılırdı hemen hayatındaki güzelden.
bu oğlan buldu bizim aşk kızını.her kıza sözylediği sözlerle kandırdı.saftı kız inandı oğlana.farkında olmadan yeni bir yalana doğru yol alıyordu.gülüşü gibi güzel sandı oğlanın yüreğini.oysa oğlan öyle değildi.. kurnazdı.çakaldı. niyeti vakit geçirmekti. ama kız anlamadı belkide anlamak istemedi.kız kendi aşkını yarattı,oğlan anı değerlendirdi.zamanla ilgisiz davrandı.bu yüzden hep tartıştılar kızla. kandırılmaktan korkuyordu kız bir yandan da onu kaybetmek istemiyordu.
ne kadar sıcak davranmak istesede duygularını daha az belli eder oldu. oğlan gıbı oynamaya karar verdi,mesafeli durdu ona karşı.ve birgün git dedi çocuk.gitti kız,gecenin bir yarısı tek başına.sonra ayrıldı çocuk kızdan. ona uygun olmadıgını söyledi.üzüldü kız, asılnda oğlanı seviyordu. saftı,bir süre ikna etmeye çalıştı oğlanı.oğlan kararlıydı. herkesin herkese söylediği gibi üzerim seni diyordu.komik bulsada kız bunu yorulmuştu artık.aşka olan inancını kaybetmek üzereydi. aptal yerine konmaktan sıkılmış, uğraşmaktan bıkmıştı. kabulledi. oğlanın mantığı kızın aşkını ezmişti. çok uzaklara gitti ama oğlanı unutmadı. oğlan kaldığı yerden aynen devam etti...
birbiriyle ters orantıda ilerleyen iki olgudur.
Hıcbır zaman bı arada olmayan ıkılı .
gönül ve beyin tarafından temsil edilen iki mefhum. birini abartırsanız diğeri sıfırlanır ki, sağlıksız bir durumdur bu. çok zor olsa da optimum noktayı bulmak gerek.