bugün
- kimsenin saraca'nın doğum gününü kutlamaması21
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi21
- ups boobs beni favladı'ne yapmalıyım12
- salda gölü'nün son hali8
- kabataş yalanı9
- rus sovyet düşmanı amerikancı kemalistler8
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira19
- vladimir putin11
- anın görüntüsü16
- diamond tema39
- ben bu yazıyı sana yazdım9
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd14
- ups boobss nickli yazar15
- true bir martı olsa olacaklar9
- thusneldaa12
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi10
- saraca silsüpüroğlu15
- özge özacar'ın memeleri12
- gideon reid morgan jj25
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız9
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var23
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi9
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba11
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması22
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel10
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek10
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları12
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
doğadaki azot elementinin biyokimyasal dolaşımını belirtmek için kullanılır. atmosferin %78'ini oluşturan bi amcamıza özel bir döngü oluşturmamak da ona karşı büyük bir saygısızlık olurdu zaten. şimdi lisede öğretilen ya da ezberletilen bu döngü hakkında aklımızda kalması gereken mantıklı şeylerden bahsedersek, ezberlememize gerek kalmadan yıllar sonra bile ana hatlarıyla hatırlayabileceğimiz nur topu gibi bir döngümüz olur.
öncelikle azot kimyasal tepkimeye girmeyen bir gazdır. bu yüzden de çok az canlı tarafından değerlendirilebilir ya da bağlanabilir. işte nohut vb. bilumum baklagillerin kökünde yaşayan o sevimli ve azot tutucu diye literatüre girmiş bakteriler bunlardan birisidir.
mavi-yeşil su yosunları ile bazı bakteri türlerini içeren söz konusu organizmalarda amonyağa(nh3) dönüşen azot, aminoasitlerin, proteinlerin, nükleik asitlerin ve azot içeren öbür bileşiklerin yapımında kullanılır. azotu değerlendiren bakterilerden rhizobium bakterileri; bezelye, fasulye gibi baklagillerin ve yoncaların köküne yerleşirler. azot fırtınalı havalarda yıldırımın etkisiyle yükseltgenir (bkz: yükseltgenme) ve oluşan azot oksit(no) ile azot dioksit(no2), yağmur suyunda çözündükten sonra toprağa karışarak nitratları(no3) oluştururlar. bütün bitkiler, yeşillikler, ağaç kardeşler de dahil olmak üzere, topraktaki nitratları alarak, bunlardan gerekli azotlu bileşikleri elde ederek doğadaki varlıklarını devam ettirirler. hepsi ekmeğinin peşinde işte. ne yapsınlar.
azotlu bileşiklerin bir bölümü yaprak, tohum ve meyvelerin dökülmesiyle yok olup giderler(bizim ödediğimiz faturalar gibi işte bu da, aldığımız paranın büyük kısmı bunlara gidiyor) ; ama çoğu bitkinin ömrü boyunca vücudunda kalır.( işte bunlarda gayrimenkuller, çaktın mi şimdi mevzuyu ?)
hayvanlara gelirsek; doğrudan ya da dolaylı olarak( doğrudan alanlar: tavşan kardeş gibi otçullar, dolaylı olarak alanlarsa tavşanı yiyen tilki kardeş gibi etçiller oluyor canım burada.) bitkilerden aldıkları azotlu bileşikleri değerlendirip, fazlasını dışkı ya da çiş yaparak atarlar. atılan artıkların ve bütün ölü organizmaların amonyağı nitratlara dönüştüren bakteriler tarafından ayrıştırılmasından sonra, nitratlar toprağa döner. sulu topraklarda yaşayan bazı bakteriler; nitratları parçalayarak, solunum için gerekli oksijeni alırlarken açığa çıkan azotun atmosfere karışmasıyla çevrim tamamlanır. yani başa döndük tekrardan. bu yüzden döngü ya da çevrim denmekte bu olaya.
modern tarım yöntemleriyle toprağa eklenen ve büyük bölümü akarsulara karışan nitratlı gübreler ise bu döngüyü bozmaktadır. her zaman olduğu gibi bu olayda da insanoğlu doğanın ırzına geçer.
öncelikle azot kimyasal tepkimeye girmeyen bir gazdır. bu yüzden de çok az canlı tarafından değerlendirilebilir ya da bağlanabilir. işte nohut vb. bilumum baklagillerin kökünde yaşayan o sevimli ve azot tutucu diye literatüre girmiş bakteriler bunlardan birisidir.
mavi-yeşil su yosunları ile bazı bakteri türlerini içeren söz konusu organizmalarda amonyağa(nh3) dönüşen azot, aminoasitlerin, proteinlerin, nükleik asitlerin ve azot içeren öbür bileşiklerin yapımında kullanılır. azotu değerlendiren bakterilerden rhizobium bakterileri; bezelye, fasulye gibi baklagillerin ve yoncaların köküne yerleşirler. azot fırtınalı havalarda yıldırımın etkisiyle yükseltgenir (bkz: yükseltgenme) ve oluşan azot oksit(no) ile azot dioksit(no2), yağmur suyunda çözündükten sonra toprağa karışarak nitratları(no3) oluştururlar. bütün bitkiler, yeşillikler, ağaç kardeşler de dahil olmak üzere, topraktaki nitratları alarak, bunlardan gerekli azotlu bileşikleri elde ederek doğadaki varlıklarını devam ettirirler. hepsi ekmeğinin peşinde işte. ne yapsınlar.
azotlu bileşiklerin bir bölümü yaprak, tohum ve meyvelerin dökülmesiyle yok olup giderler(bizim ödediğimiz faturalar gibi işte bu da, aldığımız paranın büyük kısmı bunlara gidiyor) ; ama çoğu bitkinin ömrü boyunca vücudunda kalır.( işte bunlarda gayrimenkuller, çaktın mi şimdi mevzuyu ?)
hayvanlara gelirsek; doğrudan ya da dolaylı olarak( doğrudan alanlar: tavşan kardeş gibi otçullar, dolaylı olarak alanlarsa tavşanı yiyen tilki kardeş gibi etçiller oluyor canım burada.) bitkilerden aldıkları azotlu bileşikleri değerlendirip, fazlasını dışkı ya da çiş yaparak atarlar. atılan artıkların ve bütün ölü organizmaların amonyağı nitratlara dönüştüren bakteriler tarafından ayrıştırılmasından sonra, nitratlar toprağa döner. sulu topraklarda yaşayan bazı bakteriler; nitratları parçalayarak, solunum için gerekli oksijeni alırlarken açığa çıkan azotun atmosfere karışmasıyla çevrim tamamlanır. yani başa döndük tekrardan. bu yüzden döngü ya da çevrim denmekte bu olaya.
modern tarım yöntemleriyle toprağa eklenen ve büyük bölümü akarsulara karışan nitratlı gübreler ise bu döngüyü bozmaktadır. her zaman olduğu gibi bu olayda da insanoğlu doğanın ırzına geçer.
akvaryumlarda azot döngüsünü oluşturmak oldukça basittir. gerekenler; sadece filitre.
akvaryumu su ile doldurduktan sonra filitreyi takıp çalıştırıyoruz. 24 saat sonra çok az yemi boş akvaryuma atıyoruz 1 hafta bekliyoruz. canlıları da eklerken canlı yüküyle eşdeğer bir biçimde bakterileri artırmak için azar azar canlı eklemesi yapıyoruz(örneğin: akvaryumda 9 tane balık olacaksa 3 gün arayla üçer üçer ekleyebilirsiniz). bir anda bütün canlıları eklersek akvaryumun biyolojik yükü fazla olur bakteriler su dengesini kurmakta zorlanır amonyak patlaması veya en iyi ihtimalle nitrit patlamasi olur. birinci ihtimalde balıklar hemen ölür, ikinci ihtimalde balıkların nefes almada zorlandıklarını fark eder hemen müdahale edersiniz. ama sonuç olarak balıklar zarar görebilir. o yüzden azot döngüsü oturmamış akvaryumlara canlı eklemesi yapmamalıyız.
not: akvaryumda kullanacığınız bazı ilaçlar bakteri kültürüne zarar verecektir. bakteri kültürü oluşturmak için; su düzenleyici, bakteri kültürü gibi safsatalara para dökmeyin.
uyarı: balık ilaçları akvaryumdaki yararlı bakterileri öldürür ve azot dengesini bozar. tedavileri karantina akvaryumlarında yapmanızı tavsiye ederim.
akvaryumu su ile doldurduktan sonra filitreyi takıp çalıştırıyoruz. 24 saat sonra çok az yemi boş akvaryuma atıyoruz 1 hafta bekliyoruz. canlıları da eklerken canlı yüküyle eşdeğer bir biçimde bakterileri artırmak için azar azar canlı eklemesi yapıyoruz(örneğin: akvaryumda 9 tane balık olacaksa 3 gün arayla üçer üçer ekleyebilirsiniz). bir anda bütün canlıları eklersek akvaryumun biyolojik yükü fazla olur bakteriler su dengesini kurmakta zorlanır amonyak patlaması veya en iyi ihtimalle nitrit patlamasi olur. birinci ihtimalde balıklar hemen ölür, ikinci ihtimalde balıkların nefes almada zorlandıklarını fark eder hemen müdahale edersiniz. ama sonuç olarak balıklar zarar görebilir. o yüzden azot döngüsü oturmamış akvaryumlara canlı eklemesi yapmamalıyız.
not: akvaryumda kullanacığınız bazı ilaçlar bakteri kültürüne zarar verecektir. bakteri kültürü oluşturmak için; su düzenleyici, bakteri kültürü gibi safsatalara para dökmeyin.
uyarı: balık ilaçları akvaryumdaki yararlı bakterileri öldürür ve azot dengesini bozar. tedavileri karantina akvaryumlarında yapmanızı tavsiye ederim.
güncel Önemli Başlıklar