bugün

Martin Niomoller'in artık herkesçe bilinen dizelerinin yer aldığı müzedir. *

Önce sosyalistleri topladılar
Sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben sosyalist değildim.

Sonra sendikacıları topladılar
Sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben sendikacı değildim.

Sonra yahudileri topladılar
Sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben yahudi değildim.

Sonra beni almaya geldiler
Benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.

Şiirin orijinal versiyonunda şu dizeler de bulunur ama müzenin girişinde nedendir bilinmez bu dizeler yer almaz:

Sonra çingeneleri topladılar
Sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben çingene değildim
kısın gitmistim imkanınız varsa kesinlikle gidin derim.kanım donmustu valla.
görsel
görsel
görsel
görsel
umumi tuvaletler.ve o gördüğünüz odada geceleri ısıklandırma ve havalandırma yok.binlerce insan karanlığa mahkum bırakılıp tuvaletlerini bile gece karanlıkta yapmıslar.
iskence odası ve insanların kullandığı tabak canaklar.bunlardan daha binlercesi var.
görsel
görsel
insanların bavulları ve kampa getirildikleri trenlerden birisi.
görsel
görsel
insanoğlunun utanç tarihine mi bakmak istiyorsun?

tarihe mi merakın var?

insanoğlunun nasıl çiğ bi canlı olduğunu daha yakından mı görmek istiyorsun?

tüm bu muhteşem şeyleri sadece 56 euro'ya elde edebilirsin!!

unutma bu fiyat sana özel...

diğer fırsatlarımızdan yararlanmak için bize bilgilerini bırakman yeterli

--------------------

yolunuzu sikim ben sizin!
hitlerin isgal ettiği bölgeler ve o bölgelerde devletlerin sistemlerini ele gecirip yahudileri tespit edip topladığı kamp.ve gözlükler.
görsel
görsel
insanı bir an önce oradan kaçma isteğine gark eden aşşşırı basık, boğucu ve tehditkar mimarisiyle akıllara kazınmış olan yer. Orada her şey gri ve soğuk. Dikenli teller arasına sıkışıyorsunuz. Utanmaya yüzünüz yok, kendi türünüzün akla gelmeyecek işkencelerini, gaz odalarını, yakılan cesetlerin küllerinin toplandığı kavanozu dinliyorsunuz kulaklıkla, rehberin bile sesi titriyor bazen.

"Oradaki esirlere kısa süre çalıştıktan sonra kamptan ayrılabilecekleri söylenmiş bu yüzden de oradan çıkarlarken karışmaması için bavullarının üstüne adlarını ve adreslerini yazmaları istenmiş." dediği zaman ben kopuyorum komple zaten. Karşımda ad ve adreslerle dolu onlarca sahipsiz içi boş bavul var, asla olması gereken yere ulaşamamış, üst üste rastgele istiflenmiş, oradan çıkış olmadığını çat çat yüzünüze vuruyor. Nasıl kaçacağımı nereye gideceğimi bilemedim resmen ya. Kupkuru bir ölüm, yaşamaya umuda zerre yer yok insanlığın karadeliği resmen.

Herkes cesaretini toplayıp gidip görmeli. yüzleşmekten başka çaresi olmadığını kabullenmeli en azından. Gerçekten fotoğraflarını görmekle bir değil.

Unutmadan, kampın kapısında "çalışmak insanı özgürleştirir" yazıyor. Artık hem kendi zamanını hem de şimdiyi kapsayan kaç katmanlı bir ironidir bu siz düşünün.