bugün

nice dindar geçinen yobazlar ölmekten ölesiye* korkarken ateistlerin taktir edilesi yönlerinden biridir. *
müminin korku ve ümit arasında durması, ateistin ise istediği yerde durmasıdır.
kanserden değil geç kalmaktan kork hesabı önemli olan ölümden korkmak değil, sonrasına göre konumlanabilmek.

(bkz: hem ateist olmak hem de inançlarla uğraşmak)
Ölümden korkmuyorlar lakin Allah'tan korkuyorlar. Fakat korktuklarını belli etmiyorlar. Ölüm onlara birşey çağrıştırmadığı için ve hayatının ölümle sonlandığına inandıkları için ölümden korkmuyorlar.

cesaretlerinden dolayı tebrik ederim de cesaretleri bir b*ka yaramıyor.
her seferinde bilinçaltında yatan nedenlerini yok sayan inançlı insanlar, tanrı kavramının ortaya çıkmasındaki asıl nedenin insanın ölüm korkusu ile gelen dürtüleri sonucu ortaya çıkmış olduğunu kavrayamazlar. bu korku öyle bir şeydir ki bunu en şiddetli yaşayan insanlar, kendi dünyalarında hezeyanlara kapılıp, kendilerini bir tanrının elçisi zannederek hastalıklı bir bünyeye bürünürler. örneğin hz.muhammed gibi.
edit: anlatım bozukluğu düzeltildi.
Benim bildiğim dindarlar ölümden sonrada hayat olduğunu bildikleri için korkmazlar. Fakat ateistsler sonsuza dek yok olup gideceklerini düşündükleri için yok olmaktan korkarlar diye biliyorum. Ama sonsuza dek yok olmayacaklarını bilseler sanırım daha çok korkarlardı bulunduğu inanç durumunda.
ölümün, ölümden korkmayanları da alıp götürmesi gerçeğini değiştirmez. kuyruğu dik tutmaktır.
dindarlar da ölümden korkmaz, inandıkları için ölümden sonrasından korkarlar. ateistler ölümden korkmamakla yetinirken, dinini gerçekten yaşayanlar, ölüme kavuşma olarak bakarlar.
her insan arkada sevdiklerini bırakarak toprağa karışmaktan kaygı duyar, cehennem ateşinde yanmaktan, zebanilerden korkmasa bile.
bilmediği bir yola giren herkesin yaşadığı endişeyi taşır.
inançlı olan kavuşma der, ateist bedenin taprağa karışması börtü böceğe yem olma olarak görür.
biri ruhani diğeri cismani yönünü düşünür.
mevlananın sevgiliyle buluşma algısı hoştur. ölüme değil düğüne gider seven.
ateistte olsa insan insandır.
yanlış bilinen, ateizmle yakından uzaktan alakası olmayan durumdur. ölüm kapıdaysa kim korkmaz ki?
ciddi cesaret işidir. hem ikinci yaşama inanmayacaksın, hem de biricik varlığının gidişine üzülmeyeceksin. harikulade.
(bkz: 3 ay omrunun kaldigini ogrenen ateist)*
"yalanını sikiyimde boynuna kravat olsun" cümlesi böyle iddaalar için türetilmiştir.
yalandır.
yaşarken yaşıyorum ölümü neden düşüneyimki, öldüğüm zaman zaten düşünemeyeceğim için endişelenmeye gerek yok. hayatın tadını çıkarın...ölümü dşünmek saçma. yaşarken yaşıyorsunuz zaten ölü değilsiniz. ölüm ise bir anlık birşey ondan sonra düşünme yeteneğinizi kaybetip yokolduğunuz için endişelenmeye gerek yok...
ölümden korkmanın da korkmamanın da dini imanı milliyeti cinsi cartı curtu olmadığını anlayamayan insanların laf olsun diye yaptığı tartışmadır... herhangi bir şeyden korkmak ayıp değildir. korkmamak da maharet değildir... dindar ya da dinsiz olmanın da ayıp ya da maharet olmaması gibi...

(bkz: bazı ateistlerin ölümden korkması)
(bkz: bazı ateistlerin ölümden korkmaması)
(bkz: bazı dindarların ölümden korkması)
(bkz: bazı dindarların ölümden korkmaması)
(bkz: bazı müslümanların intihar etmesi)
(bkz: bazı agnostiklerin bunları takmaması)
(bkz: bazı öküzlerin bunları ayıplaması)
(bkz: müslümanların sadece allah tan korkması)
birçok kere defalarca belirtildi ama yine de bazı kişilerin iyicene anlayabilmesi için tekrardan bazı şeyleri belirtmek istiyorum. diyorlar ki ateistler aslında ölümden korkan insanlarmış falan filan ama bilmiyorlar ki ateistlerin de her insan gibi ölüm esnasında bilinçleri kapanıp evrenle olan maddesel bağın tamami ile kopmasını, ölümden sonraki o korkunç boşluğun bilinçsizlik sayesinde asla kavranamayacak olmasından dolayı ateistlerin ölümden asla korkmadıklarını. çünkü bu durumu anlayacak kadar zeki, kabullenecek kadar da cesurdurlar ateistler. ve yine bilmiyorlar ki tanrıyı yaratan insanın, tanrıyı yaratmasındaki asıl nedenin, insanın biliçaltında yatan ölüm sonrası bilinememezlik olduğunu. evet benim ahirete inanan kuzularım; tanrıdan korktuğunuz için ölümden korkmuyorsunuz, ölümden korktuğunuz için tanrıdan korkuyorsunuz.
israil in müslüman olması kadar imkansız hededir.
gayet mantıklı bir davranıştı..
zaten olacak birşeyden neden korksunlar ki?? korkup da kısıtlı hayatlarını kendilerine zindan etmektense birgün biteceğini kesin bilerek en iyisini yaşamaya çalışmak ya da oluruna bırakmak daha iyidir netekim...
yalandır efenim yalan.
psikiyatride akla uygunlaştırma olarak adlandırılan eylem.
korkuyorlar hemde çok ama inkar ederek üstesinden gelmeye çalışıyorlar yada unutarak. müslümanlar korkarken bizim korkmamamız takdire şayan diye afilli laflar ise püsküllü bir çarpıtmadır. insan bilmediğinden korkar. yeni hocanın odasına girerken bile korkuyor endişe ediyo insan huyu suyu nasıldır diye ulan dünyan değişiyor tabi korkacan. hem de müslümansan ahireti de biliyosan hayli hayli korkacan ki ona göre tedbir alacan. ama ilim sahibi olmadan fikir sahibi olan bazı müsvetteler anlamazlar tabi. varlık sebebini araştırdı isen seni hiçbirşey tatmin etmedi ve *ateist olduysan saygı duyarım ama özentiysen ahmak derim.
dünyanın en büyük yalanlarından biridir. ondan zincirlikuyudaki "her canlı bir gün ölümü tadacaktır" yazısını kaldırmaya çalıştılar demekki. insan hayvan gibi değildirki bidefa. bütün sevdiklerin gözünün önünde ölüp giderken bir daha onlara kavuşamayacağını düşünmek bile insanın ödünü bokuna karıştırır.
ölümden korkmasalar bile ''ya varsa?'' sorusundan feci şekilde korkarlar.
olduğuna inanmadıkları bir ahiret hayatından elbette korkmazlar. korkmadıkları için ateistler zaten.
ölümün önüne geçen bir bilim olmadığına göre, korkmamaları imkansızdır. durdurulamayan, belirsiz bir yolculuktaki son, aklı olan herkesi korkutur.