bugün

inanmayan veya inanma isteği olan bir insanın gözüyle ve bakış açısıyla çevremize bakalım. çevremizdeki insanlar, cenahlar, kelleler ve kullar mevcut. bu bakış açısıyla ve aileden gelen kültür, anane, kurallar ve geleneklerin etkisi altında olan bu zihin. diğerleri tarafından kirletilmektedir. bir çok bilim insanının, düşünce üreten ve geliştiren insanların "büyük bir çoğunluğu" nun bir tanrı'ya inanmaması şaşırtıcı gelebilir. bunun nedeni yukarıda sayılan olgulardan sıyrılmış, ortamda yaşanan kaosu görmüş, kısaca "aklını" kullanmıştır. kendi inandığı düşüncenin ki (tanrısız) sebebi yine çevrelerindeki olgular nedeniyledir. ateist, allah'sız, kitapsız isimlerini çevrelerinde yaşayan bu cenahlar takmışlardır. çok enteresan.

ateisleri ve inanmayanları eleştirenlere bakın, hepsi kendilerinde allah aşkı olduğunu iddia edenler. yani kendilerini kurtarmışlar gidecekleri yer garanti, arada "sende gel" diye slogan atıyorlar. sende kurtul diyorlar! gel bizim konvoya! (bkz: cehenneme doğru uzanan halay konvoyu)
hepsi birer bayrak açmış, hepsinin ellerinde bayraklar var! bağırıyorlar! hepsi kendi yöntemiyle slogan atıyor, hepsinin çağırma şekli aynı! "mutluluk bizde" "aşk bizde" "özgürlük bizde" vs. vs ama hepsinin sloganı var. bir tek yahudiler'in bayrağı yok çünkü onlar yahudi olarak doğmamış birini kabul etmezler dinlerine. ellerindeki sakat din'e bile daha bağlılar tüm yeryüzündeki insanlardan daha sıkı bağlılar. bağlandıkları şey ise çürük bir ip. bunların bayrağı yok, diğer bayraklar aynı zamanda yahudileri de temsil ediyor yeterince gerek yok.

bir sürü bayrak var dedik; kimin elinde kominizm bayrağı, kiminde abd, kiminde parti, kiminde insan hakları, aşk, sevgi, mutluluk çeşit çeşit bayrak. din bayrağı sallayanlar en önde, ellerinde islam bayrağı salladıklarını iddia ediyorlar, bayrağa aldanıp gidersen ya bir tarikat ocağına düşersin, ya cemaat yurduna. ya da kendini bir anda suriye'de alevileri "allah" diye kesen bir militan, tepene baktığında üzerinede allah kelamı olan bir bayrak taşıdığını görürsün ve elindeki bıçakla ve yüreğindeki huşu ile adamın boğazını yine "allah" diye kesersin. ya bir parti koluna düşersin, yada ülkü ocağına. bi bakarsın şeyh'in peygamberle el sıkıştığını söylemeye başlar. dedim ya çeşit çeşit bayrak var hepsini sayamayacağım, sonra yazıların uzun diye kızıyorsunuz. ama bunca pislik ve irin kısaca anlatılabilir mi, hangi birini yazacağız?
inandıklarını iddia ettikleri allah yerine para, siyaset, ideoloji, patron, şeyh, ata, dede, gelenek, görenek, töre, cinsellik, moda çeşitli idoller sayamayacağımız yani "allah dışında kalan her şey" tüm bunları ilahlaştıran rab edinen, peygamberleri rab edinen, inandığı allah'ın yanına küçük tanrılar inşa eden! kısaca hakkı gizleyen, allah'ın dininden gerçek islamdan faydalanmasının onüne barajlar inşaa eden, inananları allahsız bırakan, inanmayanları allah'sız ilan eden tüm cenahlar! evet, dedim ya bayrak çok.

"ateislerin ayna olma görevi burada başlıyor, çevrelerindeki kişilerin inançlarını yansıtıyorlar karşılarındakilere! ve biz onlara bakıp kendi dinsizliğimizi görüyoruz!" ismet özel'in dediği gibi: "ayna'da kendi iskeletini görmeye kadar varan kaç kişi var?"

bilimin gelişmesini yasak edip, şeytan ilan edenleri, kadın'ı bir meta değerine sokup ondan faydalanmak için akla gelmez şeytanlıkların türetildiğini, başörtüsü takmanın "kafayı kapat, diğer kısımları göstermek içinde elinden gelenin fazlasını yap" tarzı giyim anlayışını, kadın'ı zifir karanlığa mahkum edip siyah bir çuval içinde "arkasında" gezdirenleri, anne ve babasını şeyh'i kadar sevmeyenleri, allah'ın emrini kalbine yazmak dururken şeyhinin resmini cüzdanında, boynunda taşıyanları, para yı rab edinip onu kazanmak adına sahip olduğu tüm değerleri peşkeş çekenleri, para'yı rab edinenleri, allah mı para mı? sorusuna allah var ama para diyenleri tüm bu kelleleri gösteriyor bu ayna.

bu ayna'ya bakıp allah inancını gözden geçirmemiz, ayna'ya tükürdüğümüzde kendimize tükürdüğümüzü unutmamamız gerekiyor.

edit: imla.
bu başlık yobaz cenahlardan enrty bekliyor.