bugün

biliniği kadırıyla hiç olmamış ortalarda
görülmemiş sandıktır. hani siz demokrasiden
dem vuruyordunuz sandık nerede sandık..
sandık istanbuldan bandırma vapuru ile yola çıkıp 19 mayıs 1919 da samsuna teslim edilmiştir. herhangi bir yunana ingilize bile sorsanız onlarda bu cevabı verebilirler. bir tek bizim içimizdeki yunanlar ve ingilizler anlayamadı 100 senedir..

edit : genç yunanlar rahatsız. olsunlar da zaten vatan hainlerine huzur yok bu topraklarda.
Adam saltanatı kaldırıp malı teba olmaktan çıkarmış, vatandaş yapmış ama mallık bünyede olunca kimliği eline vermek yerine gö*üne de soksan anlamıyor işte.

Sandık deyince anasının çeyiz sandığını düşünen mal sorusu. Sandık sandık diyorsunuz ama sekiz yüz bin girince "çünkü çaldılar" diye oturup ağlıyorsunuz. Asıl Onu ne yapacağız?
sandıktan çıkan yerel seçim sonuçlarını bile kabul etmeyip, iki ay süre geçiren, "hiçbir şey olmadıysa bile kesin bir şeyler oldu" diye demokrasiyi ve anayasayı hiçe sayanların, yanlış önerme ile doğru çıkarım yaptıklarını sanmaları.

1923 yılında halk fırkası, arkasından 1924 yılında terakkiperver fırka kuruldu. şeyh sait ayaklanması sebebiyle terakkiperver fırka kapatıldı ve 1927 seçimlerine tek parti ile gidildi.

1931 genel seçimlerinden önce serbest fırka 1930 yılında kendi kendini kapattı. üstelik mustafa kemal'in isteği ile halk fırkası bazı bölgelerde, bağımsız milletvekillerinin seçilebilmesi ve meclisin çok sesli olması için aday koymadı.

demokrasiyi her seferinde deneyen, parlamenter sistemden şaşmayan, kendini ve ailesini tekrar saltanat sahibi etmeyen bir kişiyi anlamak için biraz çiğ ve sığ olduğunuz için, garip garip önermeler ve tespitler yapmaya çalışıyorsunuz.

mustafa kemal ile aynı asırda yaşayan liderlere ve ülkelere baktığınız zaman, karşınıza asıl diktatörler, faşist liderler ve savaş suçluları çıkar.

atatürk bunların hiç birine benzememiş, halkının benzememesi için de elinden geleni yapmıştır.

yıllardan beri cahil cühela, örümcek bağlamış düşüncelerinizi ortaya atıp insanlardan bunlara sanki farklı görüşmüş gibi saygı göstermesini beklediniz. ama artık göte göt diyeceğiz, aptallığınızı ve sefilliğinizi her fırsatta yüzünüze vuracağız.
Sandiklari patlatiyoruz derken aslında oy ćalmayı kasteden akhırsizlarin merak ettigi sandiktir.
O zamanki koşullarda millet secim yapip Masraf yapmaya bile gerek görmedi.
Ne sandığın yarram.
o seçim sandığı sakarya'da konuldu milletin önüne...

düşman vatanın bağrına hançerini dayamış, milli iradenin kabesi tbmm'ye 50 km yaklaşmış, anadolu halkı yok olma tehlikesi altındayken konuldu o sandık.
ve millet dedi ki; "paşam bizi ancak sen kurtarırsın..."

sonrasında, "hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır ve o satıh da bütün vatandır..." denilerek tam 23 gün 22 gece varolma mücadelesi verdi bu millet.
ve 1697'deki zenta bozgunu ile başlayan ve 224 yıl süren geri çekilmemiz polatlı'da son bulmuş oldu...

işte bu millet 23 gün 22 gece varını yoğunu ortaya koyarken de sizin hain padişahınız yıldız sarayında düğün yapıyordu.
(bkz: 1 eylül 1921 vahdettin in düğünü)

şimdi siz ne anlatıyonuz amına koyayım?
bu milleti yok olmaktan kurtarıp, kul olmaktan kurtaran adam sandık koymamış ortaya falan.

lan yavşaklar!!!
bugün şerefsizce eleştirdiğin o adam sayesinde sen kendi bayrağının altında kendi toprağında yaşıyorsun.

ama sizin gibi itlere demokrasi ve cumhuriyet çok fazla.
sizler kul olmak için, teba olmak için, yeri geldiğinde de seve seve badelenmek için yaratılmış birer yaşam formusunuz. aldığınız nefes haram lan sizin...

susun bari de insan zannedip adam yerine koyalım sizi.