bugün

muazzam bir ayardır.
bilenzik gibi geçirmiştir...

1925 yılı...çankaya köşkü...
sofrada konuklar arasında "şair-i azam" abdülhak hamit ve kendisinden 42 yaş küçük olan belçikalı eşi lucien hanım da bulunmakta.

birkaç duble attıktan sonra abdülhak hamit söz alır,
eşi lucien hanım'ı göstererek;
"var mıdır türkler arasında böyle bir hanım..." der...

masada herkes buz kesilir.
zira masadaki herkes yemeğe eşleri ile katılmıştır.

pek çok kadının bulunduğu sofrada böyle bir laf edilmesi atatürk'ün hoşuna gitmez.

lafını düzeltmesi için abdülhak hamit'i uyarmak maksadıyla;
"ne buyurmuştunuz beyefendi..." der.

abdülhak hamit;
"bana beyefendi demeyiniz lütfen sadece adam deyiniz" diyerek yanıtlar atatürk'ü.

bunun üzerine mustafa kemal;
"işte o dediğinizi diyemediğim için size beyefendi dedim ya...!"

hiç şüphesiz ki mustafa kemal'in huzurunda hiç kimse kurtuluş savaşı kahramanı türk kadınını hor göremez, aşağılayamaz, küçümseyemezdi.
bu kişi şair-i azam olsa bile...