bugün

var olan bir haktir.

burasi dingonun ahiri degil. hic kimse beni ataturk'u sevmeye veya saygi duymaya zorlayamaz.
ataturk'u sevmiyorum ve saygi da duymuyorum.
olmasaydi da olurduk.
babam yunan falan da olmazdi.
koskoca turk tarihini bir kisiye indirgeyemezsiniz.
görsel
bu hakkı size verince "ben sevmiyorum" veya "yorum yapmıyorum" deyip oturmuyorsunuz, çirkefçe saldırıyorsunuz. bu da bir gerçek.
ayrıca, onu sevmiyorsunuz bunu sevmiyorsunuz. kimi seviyorsunuz amk?
atatürk de size bayılıyordu sanki amk...
Mustafa Kemal tanısaydı da beni sevmezdi. Neden platonik bir sevgi besleyelim ki? Düşüncelerini de sevmiyorum. icraatlarını da seviyorum (vahdettin'e ateşkes talebini megiddo muharebesinde mağlup olunca kendisi iletti) cumhuriyet ayağına bütün muhalefeti (kazım karabekir, ali Şükrü bey, Vehbi çelik) susturdu.
Gizli karakol gibi milli mücadelede çalışmış teşkilatları pasifize etti, neden seveyim?
çay var mı çay çayı seviyorum ben olsa da içsek sıcacık.
Doğrudan ifade edildiğinde karşı tarafa bolca vakit kazandıran bir iletişime yardımcı olur. Hiçbir şeye saygı duymak zorunda değiliz. Bunu çöp kutularını devirip yakalım ya da hak yiyelim manasında söylemiyorum.

Bakın şimdi normalde biriyle tanışırken önce isim sonra yaş ve memleket sorulur. Kütük üzerinden küçük sevimli ancak boş sohbetler edilir. Böyle böyle derken konunun esasa yani kafadaki vizyona gelmesi epey uzun sürer.
Başlıkta belirtildiği gibi güzel düşüncelere sahipseniz kimseyi uğraştırmayıp baştan söyleyin ki değerli vaktimizi sizlerle harcamayıp başka insanlarla konuşalım.

+isim neydi?
-Ben atatürk e saygı duymak zorunda değilim!
+Size de iyi günler bayan.
olmayan haktır.
nankörlükdür, net.
Bu hakkı sana sağlayacak olan kişiye de biz saygı duymak zorunda değiliz de işte biz insanlık biliyoruz da saygı duyuyoruz sevmesek de.

Keşke insan görünümlü yaratıklara da katlanmama hakkı verseler. Yarabbim bu kadar aciz yaratıkları nasıl yaratabildin.
Kazanılmış bir haktır. ihlal eden ancak kendi çapında öter.
bazı gerçekleri görememiş olanların sahip olmak istedigi haktır. Nitekim Atatürkü seven taraf, sevmeyen tarafın bu hakkı elde etmesiyle daha bir kaliteli olur kanımca.
Gece gündüz peygambere hakaret edenler gelmiş saygı duyacaksın diyor ona çok gülüyorum.
Not
Şimdiye kadar entrylerimde hiç hakaret etmedim.
Haktan hukuktan bahseden adamların zihniyeti kendi iktidara gelince zibilyon tane adama cbaşkanına hakaretten savcılık tebligatı yollayan tipler .
Sevmeme hakkı tabii ki vardır. Ama saygı duymama diye bir hak yoktur kabul edilmesi mümkün değildir. Şimdi bi Rum’a, Ermeni’ye Atatürk’ü neden sevmiyorsun diyebilir miyiz? diyemeyiz analarını sikti çünkü.
atatürkü sevmeyebilirsiniz ama hakaret edemezsiniz, eğer ederseniz sizin değerlerinize laf edildiği zaman ağlamayacaksınız.
ne istediği belli olmayan, neye inandığı belli olmayan en güvensiz grubun ağzında sakız olmuş bir cümle bu.

onu sevmek saygı duymak zorunda değiliz, bunu bilmem ne zorunda değiliz. hiç okumamış, araştırmamış dillerin boş boş konuşması sadece bu.

bu gruptan olup iddiasını hakaret etmeden, yalan yanlış katmadan, saptırılmış tarih yazmadan anlatabileni görmedim daha.

bugün böyle yarın başka konuşurlar. bugün savundukları, taptıkları isimleri yarın yarı yolda satıp en büyük hakareti eden de bunlardır.atamı sevmeseniz de olur. kendinize sevginiz, saygınız yokken atama saygı duymanızı bekleyemeyiz zaten.
bu konular açıldığında arapperestler kendilerini sapır sapır ortaya döküyorlar.

tamam ingilizler ülkeyi istila etmediği için çok mutsuzsunuz çok üzgünsünüz. biliyoruz. açık açık söyleme cesaretiniz de yok.
Evet sevmek zorunda değil kimse. ama sen bir vatandaş olarak bir ülkenin kurucusuna, tarihinin önemli liderlerinin birine saygı duymak zo run da sın.
adam gelsin,

* çanakkale, trablusgarp, sakarya, inönü, büyük taaruz, dumlupınar, sarıkamış savaşlarını başarıyla yönetip, kazansın,

* kadının, çocuğun ve saray kanı dışındaki halkın da devlet ve yönetim işlerinde söz sahibi olabilmesi için, tbmm'yi kursun, saltanatı kaldırsın ve cumhuriyeti ilan etsin,

* şapka kanunu ile modern kıyafetleri giyebilmeni sağlasın, soyadı kanunu ile soyunu tescil ettirsin, türk medeni kanunu ile aile ve toplumsal yaşamını kolaylaştırıp güzelleştirsin, seçme ve seçilme hakkı ile annenin, eşinin, varsa kız kardeşlerinin de toplumda birer birey olduğunu, yöneticileri seçme konusunda en az senin kadar onun da hakkının olduğunu (belki daha da çok) tek tip yönetime alışmış bir topluma kabul ettirsin,

* cepheden cepheye koşarken iki dil öğrensin, 4000 kitap okusun, geometri kitabı yazsın. üçgen, açı, dikdörtgen gibi 44 geometri teriminin isim babası olsun, dünyada baş öğretmen ünvanlı tek siyasal lider olsun,

* türk tarihinde ilk resim sergisini açsın, harf devrimi yapsın, türk dil kurumunu kursun, millet olabilmenin en büyük şartı olan milli dil yani türkçe'yi eski türkçe'ye göre daha da modernleştirerek önümüze sunsun ve sırf öğretebilmek için siyasi iktidarlığından vazgeçip, başkomutanlık rütbesinin yerine öğretmenliği ile anılmak istesin, mimber adında 52 sayfalık bir gazete çıkartsın,

* cebinden (bugünün parası) 50.000 yeni türk lirası harcayarak elmalılı hamdi yazıra, kur'anın türkçe mealini yazdırsın,

* savaştan yeni çıkmış bir toprak parçası üzerinde ve o yoklukta (dede ve ninelerimiz sıklıkla anlatır o dönemleri)

1-ankara fişek fabrikası (1924)
2-gölcük tersanesi (1924)
3- şakir zümre fabrikası (1925)
4-eskişehir hava tamirhanesi (1925)
5-alpullu şeker fabrikası (1926)
7-uşak şeker fabrikası(1926)
8-kırıkkale mühimmat fabrikası (1926)
9-bünyan dokuma fabrikası (1927)
10-eskişehir kiremit fabrikası (1927)
11-kırıkkale elektrik santrali ve çelik fabrikası (1928)
12- ankara çimento fabrikası (1928)
13-ankara havagazı fabrikası (1929)
14-istanbul otomobil montaj fabrikası (1929)
15-kayaş kapsül fabrikası (1930)
16-nuri killigil tabanca, havan ve mühimmat fabrikası (1930)
17-kırıkkale elektrik santrali ve çelik fabrikası (1931- genişletildi)
18-eskişehir şeker fabrikası (1934)
19-turhal şeker fabrikaları (1934)
20-konya ereğli bez fabrikası(1934)
21-bakırköy bez fabrikası (1934)
22-bursa süt fabrikası (1934)
23-izmit paşabahçe şişe ve cam fabrikası (1934 temel atma)
24-zonguldak antrasit fabrikası (1934 temel atma)
25-zonguldak kömür yıkama fabrikası (1934)
26-keçiborlu kükürt fabrikası (1934)
27-ısparta gülyağı fabrikası (1934)
28-ankara, konya, eskişehir ve sivas buğday filoları (1934)
29-paşabahçe şişe ve cam fabrikası (1935)
30-kayseri bez fabrikası (1934 temel atma)
31-nazilli basma fabrikası (1935- temel atma)
32-bursa merinos fabrikası (1935 temel atma)
33-gemlik suni ipek fabrikası (1935)
34-keçiborlu kükürt fabrikası (1935)
35- ankara çubuk barajı (1936)
36-zonguldak taş kömür fabrikası (1935)
37-barut, tüfek ve top fabrikası (1936)
38-nuri demirağ uçak fabrikası (1936- ilk türk uçağı nud-36 üretildi)
39-malatya sigara fabrikası (1936)
40-bitlis sigara fabrikası (1936)
41-malatya bez fabrikası (1937)
42-izmit kağıt ve karton fabrikası (1934)
43-karabük demir çelik fabrikası (1937)
44-divriği demir ocakları (1938)
45-izmir klor fabrikası (1938)
46-sivas çimento fabrikası (1938)

fabrikalarını kurup, bu fabrikalar sayesinde 1929-1938 yılları arasında ağır sanayi üretimi %152 artıp toplam sanayi üretimi %80 artsın. kömürde %100, kromda %600, diğer madenlerde %200 artış olup demir üretimi 0'dan 180.000 tona çıksın, şeker üretimi 200 misli artsın. 1926'da başlayan şeker üretimi 1927-1930 arasında 5162 tondan 95.192 tona çıksın. tekstil sanayi ülkenin tekstil ihtiyacının %80'ini karşılar duruma gelsin. tekstil ürünleri ithalatı 1927'de 51.000.000 türk lirası iken bu rakam 1939'da 11.900.000 türk lirasına düşsün. 1924-1929 arasında pamuk ürünleri üretimi 70 tondan 3773 tona, yün 400 tondan 763 tona, ipek 2 tondan 31 tona çıksın,

* dil bilimci, tarihçi, antropolog, sosyolog, yazar, asker, devlet adamı olsun, 6 dil bilsin, sen biraz rahat et, 'adam ol' diye hayatının her saniyesinde bak özellikle bir daha belirtiyorum, 'sen adam ol, olabil' diye hayatının her saniyesinde milletinin ve vatanının bütünlüğünü düşünsün,

- tek yeteneği klavyedeki tuşlara basarak yazı yazabilmek olan velet, gelsin bu adamı eleştirsin, sevmesin. cahillikten başka bir şey değildir. hadi cahilsin o kabul edilebilir, ama saygı duyacaksın. saygısızlığın hakkı hukuku olmaz.
Sevmiyorsan saygı duyacaksındır.
Ülke de ki cahillik Atatürk’e hakaret edenlerin Atatürk’ü peygamberlerle mukayese etmesidir. Nedenini bilmediğim anlamsız bir durumdur. Din ile Atatürk’ü neden yanyana getirmeye çalıştıklarını anlamadığım durum fakat kuyruk acılarının salanatı yıkmasıyla başladığı aşikar.
sevmek zorunda da degildir, saygi duymak zorunda da degildir.

Insanlar, saygi duymamayi saygisizlik saniyorlar.
Birini sevmemeyi, nefret etmek saniyorlar.

Bu isler oyle 1 ve 0 degil. Sevmezsin ama nefret soyleminde de bulunmazsin. Saygi duymazsin ama hakaret de etmezsin. Iste bu ayrimi yapana ben saygi duyarim.

"Sevmeyebilirsin ama saygi duymak zorundasin" ==> Bunu diyeni sevmem de, saygi da duymam.

Not: Anafartalar Komutani
Işid gibi Köle pazarından 4. karının üstüne karı Almasına engel olan bir Lidere nefretle yaklaşma olayıdır.

Böyle bir bedevinin Türkiye'de yaşaması da bence Hak değildir.