at kafası dergi

Vahşi atların zor yaşam koşullarını ve tükenmekle tukenmemek arasında gidip gelen neslini konu edinen çay içen, oralet içen, can sıkıntısından kuş vuran, elleri ceplerinde bir nesli tetikleyen popüler kültüre sağlam bir çifte atacak yer altındaki asi bir kişnemeyle dörtnala gelen hikayesi uzun ama kendisi yepisyeni ankaraya ne zaman geleceğini çok merak ettiğim dergi.

yaran yanlış okumalardandır.

(bkz: at kafası rengi)

tasarım editörlüğü tarafımdan yapılmakta olan dergidir. 6:45 dükkan moda'da ve aziz kedi kitabevinde bulunmaktadır. bugün itibariyle de beyoğlu ve kadıköy mephisto'lara intikal edecektir. alın okuyun.

her şeyden önce isim olarak özgün olmayan bir dergi, hele de leyla ile mecnun geyiklerinden en büyüğü olan "at kafası" gibi bir isme sahip olmaları bana çok klişe üzerine yürüyen bir grup olarak geliyor.

ilk sayıyı aldım okudum, kapakta kullandıkları kağıdı değiştirmeliler bir an önce, iğrenç kir tutucu bir kağıt. sanırım matbaa kazık atmış ki zımbalar da çok kötü atılmıştı.
birkaç iyi isim dışında internet ünlüleri ile doluydu ilk sayı.umarım gelecek sayılarda o hataya düşmezler. tamam, ünlü insan dergi okutturur ama ömrünü çok kısaltır.

her şeye rağmen ülkede edebiyat yapılmaya çalışılması bile güzel. devam!

edit: kompetan uyardı, ilk kez geniş ailede geçmiş at kafası esprisi, sonra leyla ile mecnun çalmış falan filan.

"SELAMLAR!
şayet herhangi bir biçimde sizi incitirsek,affımızı rica edin.

zihnimizde barındırdığımız hastalıklı külliyat beyin çeperlerimize zarar vermeye başlayınca bu fikirleri okumakta olduğunuz dergiye kusmanın bizleri daha sağlıklı ve sosyopatiden uzak bireyler haline getireceğine inandık.
özümüzde fantastik insanlar olduğumuzu düşünüyoruz ve o kadar da fantastik değiliz
-bunu biliyoruz.
herkes kadar normal,herkes kadar sıradan ve herkes kadar olağanız.herkes kadar herkesiz kısaca,hatta -nasıl diyor ünlüler-iÇiNiZDEN biriyiz.
övünün büyükler,sevinin piçler!"

bizi böyle selamlıyor at kafası tayfası