bugün

Mahkeme kararını açıklamadan ben açıklamış olayım sonucu. Gazetelerde televizyonlarda tapeleri, sayfa sayfa telefon konuşmalarını okuduğumuz, izlediğimiz kulüp başkanları, yöneticileri, menejerler, futbolcular aslında suçsuzmuş, aslında şike hiç olmamış. Parayı gönderdin mi, aldın mı verdin mi, onu ayarladın mı ve bilumum şifreli konuşmalar yalanmış meğer. Davada adı geçenler aslında pürü-pak, namazında niyazında para ile işi hiiiç olmayan ademler imiş...

Peki biz yedik mi bunu, yemedik... 3 Temmuz, Türk sporunda kara bir leke olarak kalacaktır. isterseniz tamamını yakın tapelerin! Bu olaylara karışan herkes Türk sporundan defolup gidene kadar etkileri devam eder. Davayı, paraleli falan filan bir kenara bırak, bu kişilerin yıllardır bu davada belirtilen işleri yaptıklarını, sokaktaki çocuk bile biliyordu, siz kimi kandırıyorsunuz, yargının önünde beraat etmiş olabilirsiniz ama Türk futbolseverlerin gözünde değil...

isterseniz Messi'yi getirin, bu başkalarının emeklerinin çalındığı gerçeğini değiştirmez, ha bunun cezası hapis olmayabilir ama bu zihniyette insanların spordan temizlenmesi gerekirdi, bu yapılmadığından başlanılan yere döndük.
Şike mi ne şikesi? Devlet elden gidiyor, bi konusursam yer yerinden oynar, tarlalar yeserdi tamer, dogvu mu samet? Ayrica trabzonspor un penaltilari irdelenmeli.
Futbol un icine nasil edilirin en guzel ornegi cumlesidir bu.
Son 10 yılda adaletin içine nasıl edildiğini yakından gördük. Zenginin adaleti züğürdün çenesini yorarmış.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar