bugün

1 yaşında attığın ilk adımlarda düştüğün kadar acı 20 yaşında hayat yolunda sendelemek,

2 yaşında "anne" dediğinde annenin "oğlum" demesi kadar içten 21 yaşında sevdiğin kadına ilk "seni seviyorum" demek,

3 yaşında bisikletten düştüğünde ağladığında akan göz yaşları kadar 22 yaşında aslında sevilmediğini öğrendiğinde döktüğün göz yaşı,

4 yaşında sünnet olduğunda ne kadar erkeksen 23 ünde o kadar erkeksin, hala önündeki bir et parçası ile övünebiliyorsun,

5 yaşında kreşte "ilk aşkının" mehmetle oyuncaklarını paylaştığını gördüğünde yandığı kadar yanıyor için 24 ünde bir daha aşık olamam dediğin anda,

6 yaşında öptüğünde hamile kaldı sandığın kızın ardından "ben baba olamam" diye ağladığın kadar ağladın 25 inde gayrimeşru bir ilişkiden dolayı aldırması için kürtaja götürdüğün sevgilinin gözlerine baktığında,

7 yaşında törende okuduğun ilk şiir kadar heycanlandın 26 ında sevdiğin kadına yazdığın şiiri okurken,

8 yaşında sınıftaki kıza çelme taktığında eğlendiğin kadar eğlendin 27 yaşında 3 kızı aynı anda idare ederken yaptığın gibi hayat yolunda çelme taktığında,

9 yaşında "bmx" bisikletin ile hava atarken koltuklarının kabardığı kadar gururlandın "bmw" arabanla piyasa yaparken 28inde,

10 yaşında aşık olduğun kıza mektup yazarken yakalandığında dilinin sürştüğü gibi dilin sürştü 29 unda bir kadının önünde diz çöktüğünde "benimle evlenir misin" derken,

11 yaşında yeni bir oyuncak araba alındığı kadar mutlusun kızın var artık, babasın 30 unda.

12 yaşında arkadaşların tarafından satıldığında ne kadar yalnızsan 31inde o kadar yalnızsın karından ayrıldığında,

13 yaşında bir başına orta okula bambaşka bir şehre gitmeden önce annenin göğsüne yatıp ağladığın kadar ağladın 32 inde "anne ben çok kötüyüm" derken...

hala en sıcak göğüs annenin,
hala küçük bir erkek çocuğu kadar utangaçsın,
hala küçük bir kız çocuğuna aşıksın o zaman anaokulundaki kızdı şimdilerde maviş gözlü biricik bebeğine, meleğine..
hala okula ilk başladığın günkü kadar yalnızsın hayatta,

tek kaybedilen "saf ve temiz" lik..

biz aslında hiç büyümedik, biz hala küçük bir çocuğuz...
(bkz: annenin gözünde hep çocuk kalmak)
yaşadıklarından ders almamakla doğru orantılı olmasına rağmen zaman zaman da saflığının ve temizliğinin muhafazası olan içindeki çocuğa sahip çıkmaktır.
yıldan yıla yaşlandığımı düşünüp, aslında günden güne de hiç büyümediğimi fark etmektir.
30 yaşına geldiğinizde de hiç büyümediğinizde ısrar ediyorsanız, o durumda sıkıntı olabiliyor. tecrübe ile sabit!...
erkek, kadın ayırmadan zamanın bize oynadığı bir oyundur aslında. yüklemler aynı özneler farklı.. senaryo mu? o zaten hep aynı..
genelde erkek hastalığıdır. büyümeye karşı geliştirdikleri direnç yetmişinde bile çocuklar gibi davranmasına sebep olur.
ama kadınların böyle bir şansı yoktur.
ara ara yoklayan hissiyat.
Hiç büyümedim ki, içimdeki çocuk hala sünger bob'u zevkle izliyor.
Somatotrofik hormon eksikliği nedeniyle ciddiye alınması gereken hastalık. gerçekten de erkeklerde kızlara oranla 4 kat daha fazla görülür. Büyüme hormonu eksikliğinin tedavisinde Rekombinant DNA yöntemi ile hazırlanan biyosentetik insan Büyüme Hormonu kullanılmaktadır.
güncel Önemli Başlıklar