bugün

çok doğru az yanlış olan tez.
çok yanlış az doğru olan tez.
az çorba çok ekmek gibi tez.
ne kadar ekmek o kadar köfte gibi tez.
doğarken çıplak olduğumuz kadar doğru bir durum. fakat nasıl yaşadıkça üstümüze geçirdiğimiz giysiler farklı ise, edindiğimiz iyi kötü bütün huylar da öyle farklıdır. yani büyüdükçe kötü olur insan. ama isterse olmayabilir de.
içimizde hem iyi var hem kötü.

yani türk filmlerindeki gibi kötüler ölümüne kötü değildir ya da iyiler o kadar saf değildir.
yalandır.
(bkz: death note)
insanların ''iyi'' olduğunu düşünmek ve inanmaktır. insanların iyi olduğunu düşünmek onların ruhunu onaramaz.
Çıkarları için kötülük yaparlar sadece ve vicdan muhasebelerinde bunların hepsinin farkına varırlar ama çok geç.
(bkz: ütopya)
içinde kötülük potansiyeli bulunan bir iyi hal ile yaratılmış, sonrasında iyi halini bozmadıkça iyi kalacak varlıktır insan.
en az ''aslında bütün insanların kötü olması'' önermesiyle eşit ağırlığa sahip gerçek
böyle bir şey şu an için mevcut değil ki zaten hiç mevcut olmadı. muhtemelen bu düşünceye sahip kişiler yanlış bir iş yaptığında hemen şeytana suç atan cinslerdendir. insanların aslında kötü olmadıklarını ıspatlama yollarından en kolayıdır "şeytana uydum". bunun bir fıkrası vardı lakin anlatmayacağım. cümlede/entryde anlam bütünlüğü arayanlara modemdeki ışığın komplesi ayrıca si..nyal çaksın. neyse olayın tözüne gelelim. olaylar habil ile kabil'le başlıyor zaten bildiğiniz üzre. oraya kadar gidersiniz; kötülüğün kaynağına ulaşmak için. tabi eğer teistseniz. ha değilseniz insanlık evrimleşme sürecinde doğadan daha fazla kopmaya başlayarak kötülüklere 10 binlerce yıllardan bu yana adım atmış dersiniz. cevap: a ya da b. mukadderat haliyetinden de bahsedebilirdik lakin ziktir edin. ne gerra var? değil mi pollyanna?