asimile edemediğin bir toplumu geri kazanmak

türkiye cumhuriyeti tarafından asla başarılmayacak şey. çünkü bu toplum bu devlete dargındır, dil demese bile kalp bunu gösterir. "yaktın, böldün, parçaladın, sömürdün, işkence ettin, inkar ettin, yok saydın" ama ne yaptın ne ettin kendine benzetemedin. "inceldiği yerden kopsun, artık yeter!" diyen bir nesil büyüttün. kendi topraklarında kendi dillerini, kimliklerini yok saydın.
şimdi de bunu nasıl geri kazanırız? diyorsunuz. bu devlet kürtleri hiç bir zaman kaybetmedi ki geri kazansın. kürtler bedenen bu topraklarda hep var olacak ve hep kardeşçe bakacak diğer toplumlara. geçmişte yapılan hataların hesabını zamanın toplumundan asla sormayacaktır. kürtler ne ikna ne de inkar politikasını uygulamayacaktır. ama bir zamanlar onları inkar eden zihniyeti hiç afetmiyecektir.

yer verirsen ayıya gelir sıçar halıya sözünü hatırlatan isyandır.

türkiye'nin kuruluş felsefesinde çatıştır-yatıştır mantığı olduğu için bu geri kazanım zor olacaktır.
devlet, kendisine düşman unsurlar var oldukça manifestosunu, seramonisini devam ettirebilir. düşmanların var olacak ki, kendine bir kemik taban oluşturasın. kemik tabanda malum, kaderleri muhalefet.
türkiye toplumu unsurlarını kaybetti, kangrendiler, artık kopma vakitleri geldi. umarım bu geri dönüş, kazanma süreci sancılı olmaz. olacağı ise aşikar.