bugün

hedonizmin kurucusu olan yunan filozof.(m.ö.435-355)sokratesin bir öğrencisidir.ona göre her davranışın nedeni mutlu olmak isteğidir.'yaşamanın gereği hazdır.haz, insanı insan eden duygudur.bilgilerimiz, duygularımızla alabildiğimiz kadardır bundan öteye geçmez.öyleyse bize duyularımızın getirdiği hazza yönelelim ve acıdan kaçalım.'demiştir.
parası bittiğinde çevresindekilerden borç istemekten çekinmeyen,yine paraya ihtiyacı oldugu bir gün Dionysios filozofların paraya ihtiyacı olmadığını söylediğinde cevabını sen bir kere ver,sonra konuşuruz diyip parayı aldıktan görüryorsun işte,şimdi paraya ihtiyacım yok diyen,sokratesin öğrencisi olan yunanlı düşünür...
bir gün dionysios yüzüne tükürdüğünde hiçbir tepki vermemiş, yanındakiler tepkisizliğine kızınca sormuştu dönüp:
" balıkçılar bir kaya balığı yakalamak için denizde ıslanmaya katlanıyorlar. ben bir aptal yakalamak için tükürükle ıslanmaya katlanmayayım mı?" demiş.

işleri kendilerine para veren erkeklerle sevişmek olan hetairaları sık sık ziyarete gidiyor, hatta bazen öğrencilerini de beraberinde götürüyordu. bir defasında eve girerken yüzü kızaran genç öğr3ncisine "utanma, içeri girmek ayıp değil, dışarı çıkmayı bilmemek ayıp" demiş.

ve bir keresinde kendisinde hamile olduğunu söyleyen hetairaya şöyle demişti:
" sık bir çalılık arasından geçip de 'bana batan çalı şu' derken ne kadar emin olabilirsen, bu söylediğinden de ancak o kadar emin olabilirsin."

bu sözleri hetairaları aşşağıladığı anlamına gelmiyordu, hatta biriyle birlikte bile yaşamıştı. bu nedenle eleştiri almış ve şöyel sormuştu:

- bir zaman içinde bir çok kişinin yaşadığıı bir evle, hiç kimsenin yaşamadığı ev almak arasında ne fark var?
+ hiç... diyince suçlayan adam, aristippos devam etti;
- bir zamanlar içinde binlerce kişinin yolculuk yaptığı gemiyle, artık hiç kimsenin binmediği gemide yolculuk yapmak arasında ne fark var?
+ hiç... diyince adam...
- o halde bir çok kişiniin yararlandığı ya da hiç kimsenin yararlanmadığı bir kadınla yaşamak da fark etmez!

paraya düşkün biriydi ve bir adam oğlunu aristippos'a ders vermesi için getirdiğinde adamdan eğitim karşısında beş yüz drakme istemiş, adam sinirlenip:
- ben o paraya köle alırım! diyince aristippos şöyle cevap vermiş:
+ al bakalım... böylece iki kölen olur!

ve...
alçakgönüllü değildi:
korinthos'a gitmek üzere bindiği gemi fırtınaya yakalanınca azgın dalgalardan korkmuş, rengi sapsarı olmuş. bunu gören bir adam yanına yaklaşıp şöyle sormuş:
- sıradan insanların son derece sakin olmasına rağmen, filozoflar neden korku içinde?
aristippos küçümseyen tavrıyla:
+ çünkü tehlikeye attığımız can sizinkiyle aynı can değil...
cyrene kentinde onun yaşadığı dönemlerde silphium efsanesi vardı. bir tür viagra misali etkili bu değerli bitkinin tohumuyla kafayı bulup bol bol felsefe yapmıştır rahmetli. ve belkide dünyadaki tek genel geçer insan tahlilini yapmıştır :

''her davranışın nedeni mutlu olmak isteği, çabasıdır...''

en azından ben de böyle olduğu için yeri ayrıdır bu düşünürün. Hazzın mutlak anlamda iyi olduğunu, insan eylemlerinin nihai anlamda haz sağlayacak bir biçimde planlanması gerektiğini savundu. sürekli haz verene yönelmek en uygun davranışTIR dedi. her davranışın nedeni, mutlu olmak isteğidir. Yaşamın gereği hazdır. Haz insanı insan eden duygudur.Bu yüzden duygularımızın getirdiği hazza yönelmeyi, acıdan kaçmayı söyler. En üstün iyi, hazdır. hayattaki doğru yanlış, iyi kötü ayrımını haz verip vermediğine göre belirlemiş ve bu anlamda yine benim için geçerli olan çok mantıklı bir açıklama yapmıştır. ama bahsettiği haz kavramını anlık zevkler değilde uzun süreli mutluluk olarak tanımlasa tam kalbimi çalacaktı. onu da kendisinden sonra epikür yapmıştır ama bu sefer de bedensel zevklerden uzaklaşmıştır akım.

kısacası bence doğru olan biraz ondan (bedensel) biraz (tinsel) bundan. mutluluk peşinde koşmaktır hayatın amacı...

öğrencileri :
(bkz: hegesias)
(bkz: evhemeros)
(bkz: theodoros)

kızı:

(bkz: arete)