Öldükten sonra insanların ve diğer canlıların diriltilip toplanacakları meydan. Buraya mevkıf ve mahşer de denir.
Kıyâmet günü eshâbımdan herbiri, kabirlerinden kalkarken, vefât ettiği memleketin bütün mü'minlerinin önlerine düşerek ve onları nûr ve ışık saçarak Arasât meydanına götürür. (Hadîs-i şerîf-Tirmizî)
Kıyâmette herkes Arasât meydanında elli mevkıfte (yerde) durdurulur. Her mevkıfte bin sene kalırlar. (Kadızâde Ahmed Efendi)
Arasât meydanında meşakkat (zorluk) ve sıkıntıda olanlar, kâfirler ile fâsıklardır (günahkârlardır). Onların hâlleri çok korkunç olup, güneş başlarına bir mil kadar yakın gelir. Herkes günâhı kadar terler. Kimi dizine, kimi boğazına, kimi tepesine ka dar ter içine gömülürler. (imâm-ı Birgivî) Üzüntü ve pişmânlık ve kendine yanmaktan, Bir hasrettir yükselir, Arasât meydanından, Anne, gözünün nûru evlâdını tanımaz, Kardeş, ciğer pâresi kardeşini aramaz.
(Mevlânâ Muhammed Rebhâmî)
islam inancına göre kıyamet gününden sonra ruhtan kopan bütün bedenlerin toplanacakları yer.
Arsa kelimesinin çoğulu olan arasat, üzerinde bina bulunmayan boş arazi parçaları anlamına gelir.

Kıyametin kopmasından sonra dilirtilecek olan insanların dünyada yaptıkları bütün fiillerden sorguya çekilmek üzere sevk edilecekleri yerin adıdır.