bugün

vakti zamanında suriyeye gidip bizzat deneyimlediğim düğünlerdir. düğünün ilk 1-2 saati düğün salonunda sadece kadınlar olur ve gelin yüksek bir sahneye çıkarak önce tek başına daha sonra annesi ve kız kardeşleri, yakın akrabaları ile dans eder. sonrasında tek bir kulpsuz fincanda (artık bunun bir adı vardır da ben bilmiyorum) tüm salona sırayla mırra dağıtılır. mırra içildikten sonra ailenin en yaşlı kadını çıkar, uzun uzun nutuk gibi ağıt gibi bi şeyler söyler sonra geline kına yakılır. daha sonra anons geçer ve tüm kadınlar iki dakika içinde feracelerini giyer, erkekler de düğüne katılır. erkekler geldikten sonra düğün pek de uzun sürmez, gelin ve damadın dansı, keseye doldurulan altınlardan sonra düğün sonlandırılır.
beş altı kere gitmişliğim var. mısırdakiler hiç benzemez. gelin ile damadı ayrı ayrı ortaya alıp anlamsızca bağırıp çağırıp zıplarlar. hele bir bardak oyunu var. sanırsınki Paşabahçe koleksiyon tanıtımı. berbat.