bugün

bu caniliği nasıl anlatırım, nasıl dökerim kelimelere, tanrım ben bu pisliği nasıl kusarım satırlara bilmiyorum!

ben sözlükte pek tanınmayan biri değilim, sevilmem fakat tanınırım. eğer entrylerimi okursanız, "kelime haznesi yetmemiş." cümlesini de oldukça sık kullanırım; şimdi tam olarak aynı durumu yaşıyorum. ben insan olmaktan utanan genç bir kızım ve bu durumu nasıl anlatacağımı bilmiyorum...

elimden pek bir şey gelmedi bu zamana kadar onları koruyamadım, zaten ben kendimi zor koruyorum. dedim ya bir kızım ben, kızların bilekleri ince olur...

çocukluğumu hatırlıyorum, depremde yıkılmıştı evimiz. sonra babam allem etti kallem etti yeni bir ev aldı bize. her yer topraktı, asfalt olan yerler caddeydi sadece, sonra bir park yaptılar evimizin hemen yanına, oynamaya gidiyorduk arkadaşlarımla, park dediğimde sadece kum, dedim ya asfalt yoktu daha mahallemizde...

esmer uzun bir çocuk, yüzü hala hafızamda, elinde kocaman bir sopa vardı, bilmiyorum belki kocaman değildi ama diyorum ya ufaktım ben. uçamayan bir kargayı duvar dibine sıkıştırmış vuruyordu ona. bir, iki, üç, dört, beş kere. vurdu vurdu vurdu vurdu!!

o küçücük kulaklar bir karganın inlemesini duydu, hemde yavru bir karganın. evet inledi hayvancağız. çocuğa bir şey yapamadım ama annem kurtardı yavru kargayı.

insanların içinde nasıl bir yaratık var? vicdan dediğimiz şey tam olarak nedir? bilmiyorum... bildiğim tek şey o kadar söyletmeye çalışmama rağmen ismimi söylemeyip moralim bozukken ismimi söyleyen muhabbet kuşu, sabahları burnumu yalayan kediler, koynumda uyuyan annesiz köpekler.

bizim evimizde yüzlerce hayvan yaşadı diyebilirim, hiç birinden korkmadım ben, siz korkar mısınız hayvanlardan? kedi sizi tırmalar mı? yapmayın. size sarılırken cüzdanınızı yoklayan arkadaşlarınız var, sevmiyorum diye köpeklere zehirli et veren insanlar var. ama o binanızın önünde ki sesleriyle sizi rahatsız eden köpekler, yuvanızı korur, yabancı biri yaklaştı mı havlar ya da ondan korkan biri, çünkü bir insan masumsa korkmaz.

şu dünyayı genç bir kızdan dinlemeyin, belki sizin yanınızda ufak bile sayılabilecek bir kız sayesinde anlamayın hayatı, gözlerinizi açın ve etrafınıza bakın. boğa güreşleri, yüklerin altında ezilen eşekler ve hatta arabanın arkasına bağlanıp sürüklenen köpekler...

yazımı okumasanız da lütfen şu linke bakın, bu pislik dünyada azıcık vicdanınız kaldıysa tabii; görsel
caniliğin kurbanı olmuş köpektir. bunu yapan ipnenin sikini çeki demirine bağlayıp, 20 kilometre koşturacaksın.
görsel
o işkence gören köpek belediyenin kadrolu işçisi oldu
muğla'da otomobilin arkasına bağlanarak işkence edilen köpek zabıta müdürlüğüne atandı.
fethiye belediyesi hayvan bakım merkezi’nde tedavisi yapılan ve 'turizm zabıtası' olan köpeğe “aslan” adı verildi.