bugün

Charles Dickensın az bilinen bir romanı. aşırı duygusallıktan çatlayan ve eski türk filmlerine parmak ısırtacak , yok artık dedirten tesadüflerle dolu kugusuyla aslında dağınık ve acemice bir kitap. alaycılığıyla meşhur Oscar Wilde "Küçük Nellin ölümünü gülmeden okumak için kişinin taştan bir kalbi olması lazım" diye dalgasını da geçmiş inceden... 70`lerin sonunda basılmış bir türkçe çevirisi vardı ama başka basılmadı sanırım. bulabilen okusun gene de dickens , dickensdır.
2 haftadır okumaya çalıştığım kitap. 100 eserden biri diye aldık elimize, alış o alış. 600 sayfalık kitabın daha 150. sayfasındayım. bitirmeden bırakmamak gibi pis bi huyum da olunca yapıştım kaldım. resmen elime verdiler.
antikacı satan dükkana verilen ad. doğrusu antika dükkanı olmalıdır.
bir burada, bir de sahafta saatler, günler,haftalar, aylar ve sonsuz dek kalabilirim.
charles dickens in klasikler arasındaki romanı. diğer klasikler arasında daha vasat bi uslüba sahip kitap. okunulası biraz zor. klasik sevmeyen, okuyamayan biri bununla başlarsa soğur klasikten. en iyisi bir dumas okuması olur onun için. kitaba dönecek olursak. konular kopuk olmakla birlikte tasvirler bayağı. okuyup beğenen var mı diye merak ettiğim kitap.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar