bugün

bu da hayatın bir gerçeği. tabi ki hakaret manasında değil. tontişler ama anlayışları biraz kıt. bir şeyi bir seferde anlamaları imkansız gibi. tekrarlayınca da kızıyorlar.

tabi anne öğretmen, memur vs değilse çoğunlukla bünyelerinde tatlı bir mallık sanki onların yakışan bir doğasıdır. akşama kadar nerde abuk sabuk tv programları var pür dikkat onları seyrederler, bırak cep telefonun ayarlar menüsüne girmeyi, basit bir tv kumandası bile onlar için bilmecedir. istanbul otobüsüne bindirirsin, mola yerinde otobüsleri karıştırdığı için ankara üzerinden gelir. kapıya gelen kötü niyetli kişilerin, marketimizden fırın kazandınız, buyrun bunlar da senetleri yalanına kolayca inanıp başına iş açar. ev ortamının dışında sudan çıkmış balıktan hiç farkları yoktur. yardım almadan hayatlarını idame etme şansları yok gibi.

elbette tüm bunlar onları sevip, saymamıza engel değildir. belki de öyle daha güzeldir.

anneciğim seni çok seviyorum. bayramda yanındayım. öptüm.
armudun dibine düşeceğinden bihaber insanların savundukları "olmayan" gerçektir.
tek başına tuvaletini bile yapamayan bir insanı sözlüklerde fink atacak yaşa kadar yetiştirmiş bir kadının yardım almadan hayatını idame ettiremeyecek olduğunu iddia etmek asıl mallıktır.
fakat annelerin mal olduğu değil ama bazen başlık sahibi yazar gibi mallar doğurduğu yadsınamaz bir gerçektir.
anneler her zaman çocuklarından daha zeki ve daha tecrübelidir taki çocuk büyüyene kadar ama mal değiller dolayısıyla katılmadığım söz yığınından oluşan bir başlıktır.
(bkz: anneleri sevelim)
kadınların bir çoğunun hamilelik esnasında zekalarının %20 oranında düştüğü gerçeğinin bir sonucudur. gebe kadınların genellikle semeleşmelerinin altında yatan neden bu.

he,

peki nereye gidiyor bu % 20 lik zeka? hemen söyleyelim.

bir bebek, fiziksel özelliklerini babadan, zekasını da anneden alır. yani zamanla mallaştığını düşündüğünüz anneciğiniz aklının birazını size vermiştir. daha sonralarda ise, çocuk bakmanın verdiği inanılmaz baskı ve stresten devreleri de az buçuk yanmıyor değil. ama emin olun ki, hakaret kastı olmasa bile kendisine mal diyecek bir evlada sahip olacağını bileydi, sizi klozete doğurup, üstünüze de sifonu çekerdi.
senin beğenmediğin ve mal dediğin o kadın seni dünyaya getiren ve ne olursa olsun seni canından çok sevecek olan kişi. (bkz: kurt kocayınca köpeğin maskarası olur) derler ya, işte o olay tam da bu sanırım.
süt veren insana anne denir. anne bundan öte bir şey değildir ve olamaz da. evet, inekle kıyaslarsak büyükbaş mal kategorsisinde değerlendirilebilir. *
kendisi annesinden daha mal olacak bir evladın savunduğu şeydir.

(bkz: seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım)
cennete giremeyeceği kesin
(bkz: cennet anaların ayağı altındadır)
bunu idda eden bunu annesinin yüzüne de söylesin.
bakalım güdümlü terliklerin menzilinden çıkabilecek mi?
-mal denilen kadın çocuk büyütmede dünya sıralamasında birinciliğe oynar.
-sabır taşıdır.
-yavrusunu düşünmekten başka şey düşünmez, haliyle kendisini düşünüğü yavrusu tarafından "mal" damgasını yer.
-kendisine mal dediği evladının kendisinde dahi katlanamayacağı şeylere katlanır, tribini çeker, nazını yutar.
-en önemlisi, mal oğlu mal yavrusunu ölesiye sever. işte bu yüzden mal olabilir biraz.*

ek: ayrıca bütün annelerin terlik isabet oranı %100'dür, bu yüzden hepsi birden terlik fırlatma dalında dünya birincisidir.
Allah taş eder adamı bak demedi deme. ayrıca kuru iftiradır.
hayatlarını bize adamış olmamnın bizi adam etmek için uğraşmanın vermiş olduğu önemli bir zaman kaybının kendilerine önem veremeyip bazı konularda eksiklik yaşamaları durumudur. bunu mallık olarak adlandırmak büyük bir mallıktır.
(bkz: cennet anaların ayakları altındadır)
(bkz: çıktığı kabuğu beğenmemek)
(bkz: ayıp)
annesiz kişileri üzecek konudur.

''mal da olsa keşke bir annem olsaydı'' diye düşüneceklerdir.
(bkz: bir annenin halka arz ettikleri)**
annesine mal diyen adam başkasına arkadaşına, sevgilisine kimbilir ne düşünen gözlerle bakar diye düşündüren söz.
mal sensin tokatım yüzüne değsin dememiş annelerin yetiştirmesi insanların söyleyebileceği çirkinlik.
dayağa inanmam şiddete karşıyım ama annesine mal diyen insan dayaklıktır.
sözlüğe girmesine izin vermeyince annesine kızan yazar modelinin çıkaracağı genelleme.
verilmesi gerekli cezalar, ağzına biber sürmek, oyuncak ayısını elinden almak.
kişinin olgunlaştığında asıl malın kendisi olduğunu farkedinceye kadar ki düşüncesi.
hikaye odur ki;

erkeğin sevdiği kadın "eğer annenin ciğerini söküp bana getirirsen seninle evlenrim" diye şart koşmuş. erkek de doğruca annesine gider, onu öldürür ve ciğerini söker yerinden. elinde anasının ciğeri ile gidecekken aniden takılır ve yere düşer. erkek bir tarafa, ciğer öte tarafa... ve o ana ciğerinden bir ses yükselir. "evladım, bir yerin acımadı ya..."

ayakları altında cennetin olduğu annelerin değil ama o sevgili anaların dünyaya getirmekle dünyayının daha da kirlenmesine katkıda bulundukları "annelerin mal olduğu gerçeği" zihniyetine sahip insanımsıların kaba tabirle "mal" olduğu, insan müsveddesi olarak dünyada boşuna yer işgal ettikleri su götürmez bir gerçektir.

böylelerinin ne bu dünyada ne de ahirette yeri yoktur!
bazı evlatların mal yetiştirildiği gerçeğidir aslı. öyle bir evlat olmalıdır ki annesine mal diyebilmesi için mal olmalıdır.
annenin kim olduğunu bilmediğini kanıtlar önermedir.
atalar boşuna dememiş; "boynuz kulağı geçer" diye.
artık entry girilmese de şu başlık sol framede gözükmese düşüncesi uyandıran ve tamamiyle götten sallama, saçma sapan bişeydir.