bugün

Allahın biz zayıf kullarını dünya denilen aşağılık düzende koruması için görevlendirdiği ve bu görevi canı pahasına gerçekleştiren bir bakışının dünyalara bedel olduğu meleklerin en özeli.
bazen de hastalık dönemlerinizde yüreğini açan kutsal kadınlardır.
normalde sevgisini göstermekten kaçınan biriyse bile, siz hastayken dayanamaz. canım kızım der başucunuzda, gözleriniz dolar.
yıllar önceki ameliyatımı sevgiyle anmamın sebebi de bu sevgiyi bana göstermesidir.
tek bir sözü, tek bir gülümseyişiyle çocuklarına tepeden tırnağa huzur aşılayan, vazgeçilmez onsuz yaşanmaz kutsal varlık
sebepsiz koşulsuz ne kadar hata yaparsam yapim beni affedebilecek tek insan.
dünyadaki tek melekler.
ağlarsa anam ağlar,gerisi yalan ağlar..
az önce yanıma gelip beni yanına çağıran, özlediğini ve sadece sarılmak istediğini söyleyen insanüstü varlık. ona olan sevgi kelimelerle ifade edilemez.
teyze yarısı. nerden geldim buraya, eğer teyze anne yarısıysa anne de teyze yarısıdır. *
bencilliğinin soğukluğunda dondururken umursamıyorsa seni, varlığını hissedemediğin, başkasının annesidir, komşusudur, ama senin annem dediğin değildir. gerçeklerle yüzleşme çağında görüp kabul ettiğindir bu soğuk yabancılık. güçsüz olduğun zamanlardaki gibi acıtmasa da bıktırır tekrarlanan aynı nakarat. ne tuhaftır seni var edenle bu denli yabancı ve uzak olmak, ne acıdır. ne acıdır sen yürekten ve hesapsız severken, onun asıl sevdiği olmamak. ne acıdır bir çocuğun yaşadığı ilk aşkın ilk hayal kırıklığı. o yüzden anne illa ki bir kadın değildir. şefkatli yüreğinin sıcaklığını hissedebildiğin babam dediğindir kimi zaman asıl anne.
şu an çocuğunu odasında alkol alırken görse "tüüü itikatsız!!" diyecek, bari ders çalışaydın diyerek ehvenişer moda bürünecek kişiliktir. ama sevilesidir.
ahmet erhan şiiri.

Bırak kalsın masada ekmek
testide su
Ayna puslu, pencere camı kirli
Bırak kalsın saçların dağınık,
gözlerin uykulu.
Saksıdaki çiçek susuz, kedi
yalını bekler bir köşede
Bırak kalsın meyve ağaçta,
kırlangıç havada
Dama düşen ince bir yaz yağmuru...
Yoruldun artık, bütün gün
didinip durdun
Toprak bile, gök bile, deniz bile
bir yerde yorulur.
Bırak kalsın süpürge duvarda,
sabun kovada
Anne, gel yanıma otur.
ilk kundağın
Ben oldum, yavrum;
ilk oyuncağın
Ben oldum.

Acı nedir
Tatlı nedir... bilmezdin
Dilin damağın
Ben oldum.
Elinin ermediği
Dilinin dönmediği
Çağlarda, yavrum
Kolun kanadın
Ben oldum
Dilin dudağın
Ben oldum.

Belki kıskanırlar diye
Gördüklerini
Sakladım gözlerden
Gülücüklerini...
Tülün duvağın
Ben oldum!

Artık isterlerse adımı
Söylemesinler bana
'Onun Annesi' diyorlar...
Bu yeter sevgilim bu yeter bana!

Bir dediğini iki
Etmiyeyim diye öyle çırpındım ki
Ve seni öyle sevdim sana
O kadar ısındım ki
Usanmadım, yorulmadım, çekinmedim
Gün oldu kırdın...
incinmedim;
ilk oyuncağın
Ben oldum.. Yavrum
Son oyuncağın
Ben oldum...

Layık değildim
Layık gördüler
Annen oldum yavrum
Annen oldum!

ARiF NiHAT ASYA.
imkansız diye birşeyin olmadığını gösterendir.
candır. üniversitedeki ilk yıldan sonra tatil için eve dönülmüştür. haliyle annenin ilgisi bi hayli fazladır. tv izleyip bir yandan da meyve yemeye çalışan yazar kişisi kendini filme kaptırıp ağzına götürmek üzere aldığı meyveyi düşürünce anneden şööyle bir tepki gelir:

anne: adam bak ağzını bulamıyo çocuk. ahh anneeem meyve de mi yok orda!
ben: &%)?..
her zaman en kıymetlimizdir.
yalnız şunu bütün anneler için söylüyorum kesinlikle bütün anneler ses eğitimi almalıdır zira bağırırken bu kadar yüksek ses çıkarabilen insanlardan ben eminim ki çok başarılı sopranolar olur.
her şeydir her şey. asla üzülmemeli, bağırılmamalıdır. bunu annemin kanser olduğunu öğrenince bir kez daha anladım.
(bkz: o kim lan)*
en değerli varlıktır.
ama şöyle bir sorun vardır o her zaman haklı değildir ama 3. kişiye yaşanan şeyi öyle bir anlatır ki doğrudan siz haksız konumuna düşersiniz buna karşı çıktığınız zamanda saygısız, küstah falan olursunuz.
değeri, uzak kalınca anlaşılan insan.
*
her şey.
bir tek annem olsun bana bir şey olmaz.
iyi bir o kadar da kırıcı olabilicek olan varlık...bazen uyuz bazen sevgi pıtırcığı
--spoiler--
korkuyorum anne al beni içine,
alışamadım anne al beni yine.
büyüdüm anne evler büyüdü,
büyüdü pabuçlar yollar büyüdü.
orduya istiyorlar savaş çıkar diyorlar,
silah veriyorlar anne bana öldür diyorlar,
yat diyorlar anne kalk diyorlar,
beynimi yiyorlar anne beynimi yiyorlar.
kapat televizyonu anne seni de kandırıyorlar.
oyunu verme anne,
oyuna gelme anne.
--spoiler--
yaşar kurt - korku
bir kadeh şarapla gülmekten ölürler*
babanın komlementeri.
yeri dolmayan.